Günümüzün en ilgi çekici konuları fantastik içerikli temalardan oluşuyor. Kurgusu içeriği gerçekle kopuk olması imkansız masalsı ya da hayali örüntüler edebiyatta oldukça geniş bir yer edinmeye başladı. Geçmişin alışılmış kurguları artık sıkıcı ve sıradan bulunuyor. Öyle ki öyküyü salt kurguya hapsedenler bile var. Bu nedenle bilinen anlatım tekniği ile yazılan öyküler öyküden sayılmaz oldu. Yıllar önce Zarifoğlu’nun kaleme aldığı “ins” bugünün baş yapıtı diyebiliriz. Oysa yazıldığı dönemde anlayanı olmamıştı. Şimdi okuyucu anlayamadığını seviyor. Üslup kaygısı olmadan anlatılanın mesaj içeriği önemsenmeden salt fantastik yönü için okunan eserler mevcut.

Fantastik güzel bir mecra lakin salt fantastikte keyif bulmak biraz sıkıntılı. Duygusal yönünü yitiren insan gerçek anlamdaki sevgiyi acıyı hüznü kaldıramayabilir lakin henüz bu hüzne tanık olduklarından da şüpheliyim. Modern zaman insanı her şeyi alaya tiye alarak keyifli ya da amaçsız bir hayatın içinde yüzüyor gibi. Para kazanılan işleri incelediğimizde internet üzerinde yürütülen hiçbir amacı olmayan neden para kazandıklarını dahi anlayamadığımız emeksiz meşgaleler görüyoruz. Sevgililerin çoğunluğu aşkın ne demek olduğundan habersiz. Her şeyin bir yapaylığa bayağılığa kaydığını görüyoruz. Bu sahteliğin içinde gerçek bir acıdan ya da aşktan bahsetseniz kimsenin inanacağı beklenmiyor. Yorumlar mesajlar gösterilen saygısızca ve ahmakça tutum karşınızdaki kişinin yani muhatabınızın farkında olmadığınızın göstergesi. Had hudud adeta silinmiş yol edilmiş. Emelsiz birtakım yaşama belirtileri kalmış geriye. Bu sahtelikle mücadele etmek yerine ya bilimle yapay zekayla mücadele ediliyor ya da kadınlar ile. Kadınlar sussa her şey yoluna girecek inancı gün geçtikçe artıyor. Ve burada şu soruyu sorma ihtiyacı hissediyoruz: Bu denli nefret ettiğiniz, ucube ve aşağılık bulduğunuz, hor ve hakir gördüğünüz kadınları acaba eş diye nasıl kolunuza takabiliyorsunuz?