Her şey hızla küçülüyordu. Etrafına dikkatlice baktı adam. Gözlerine inanamadı. Evi küçüldü önce. Eve sığamadı. Attı kendisini sokağa. Otomobiline koştu. Fakat adam yetişemeden küçüldü o da. Sahile inen yokuşa atıldı adam. Tüm binalar hızla küçülüyordu. İnsanlar küçülüyordu. Nihayet her şey bir karınca kadar kalıverdi. Çevresine şöyle bir baktı adam. Tek adımıyla her şeyi ezebileceğini düşündü. Her şeyi kolayca yok edebileceğini düşündü. Her şeyden üstün ve yüce olmalıydı. Bunun başka bir açıklaması olamazdı. Öyle bir hisle gönendi. Başını kaldırdı. Neredeyse göğe çarpacaktı. O an fark etti hiçbir şeyin küçüldüğü yoktu. O büyümüştü. Tüm dünyayı kuşbakışı görebilecek kadar uzamıştı gelişmişti. Keyifle yürümeye başladı. Başta biraz sendeledi dengesini tutturamadı. Sonra alıştı. Bin kişiyi ezdi. Birkaç gökdeleni konserve gibi buruşturdu ayaklarının altında. Sonra aldırmadan yürüdü. Nasılsa üstündü yüceydi her şeyden. Başını gururla kaldırdı.
Uzama işi sürmeye devam etti. Atmosferi aşınca nefes alamaz oldu adam. Nefes almak için eğilmesi gerekti. Bir süre sonra eğilmesi de yetmedi. Çöktü adam oturdu dünyanın ortasına. O oturunca tsunami oldu ve ülkeleri sel aldı. Umursamadı adam. O gün de nefes alabildiğine şükretti. Sonra oturduğu halde atmosferi aşar oldu başı. Boylu boyunca uzandı adam yerküreye. Uzandığı yerde ne ot kaldı ne su. Yaşayan tüm canlılar onun altında ezilip yok oldu. Bir müddet böyle idare etti. Sürüngen gibi yaşadı. Sonra yine atmosferin dışında kaldı adam. Yerkürenin derin bir çatlağına soktu başını. Gövdesi dışarıda başı neredeyse toprağın altında yaşadı bir süre. Ancak büyümeye devam ediyordu. Nihayet sıkıştı başı o derin çatlağa. Ne yapsa da çıkartamadı başını oradan. Oksijen tükendi sonunda. Öldü koca adam.
Uyandı sonra. Kendisini her şeyden küçük buldu. O kadar küçük o kadar küçüktü ki kendisini bulamıyordu neredeyse. Bir karınca geçti yanından. Yer sarsıldı. Tutunacak bir şey aradı adam. Bulamadı. Bu esnada bin kez ezilme tehlikesi atlattı. Sonra çiçekleri sulayan bir kadın yüzünden selin ortasında kaldı. Akıntıya kapılmış çaresiz akarken bir dal parçası gördü. Atıldı ona. Sonra fark etti ki dal parçası değil ayçekirdeğinin kabuğuymuş tutunduğu. Neyse ki kurtulmuştu selden de. Fakat adamın bilmediği bir şey vardı. Burada ölüm yoktu. Bir kere ölmüştü. Şimdi ise sonsuz yurda uyanmıştı. Bir karınca olarak.
“Dünyada böbürlenip büyüklük taslayanlar kıyamet gününde küçük karınca suretinde yaratılacak ve halk onların üzerine basarak çiğneyecektir.” Hadis.
Çünkü adam olmak.