Milli Görüş camiasında sevilen sayılan isimler iken ihtiraslarına
yenik düşerek AKP den aday olmak için yarışan pek çok dostumuz şimdi hüsranları
yaşıyor!
Aralarında aday olamadıkları için hastalanıp yatağa
düşenler bile bulunuyor!
Daha farklı şeyler söylemek istiyoruz ama yine bize
yakışanı yapıp kendilerine acil şifalar dileyelim!
Öncelikle ille de siyasette bir yerlerde olma
hastalıklarına Rabbim şifa versin!
Bu aday adaylığı döneminde neler duyduk, neler gördük!
Kimi milletvekilliğini garantilemiş bakanlığa oynuyordu!
Kimi üç dönem kuralına takılarak siyasete ara vermek
zorunda kalacak Bülent Arınç gibi isimlerin yerine göz dikmişti!
Sanki Bülent Arınç olmazsa siyasette büyük bir boşluk
doğacakmış gibi o boşluğu doldurmaya soyunmuştu!
Tabir caizse büyük beklentiler içine giren eski
dostlarımızın hepsi avuçlarını yalamak zorunda kaldılar!
Ve patlak ampule döndüler!
Peki, böyle bir riski göze almaya değer miydi
Milli Görüş camiasının sevilen ve sayılan ismi olarak
kalma yerine iktidar partisinin patlak ampulleri haline gelmek tercih edilecek
bir durum mu
Elbette böyle bir riski göze almaya değmezdi!
Ama siz bizdeki saflığa bakın ki tüm değer yargılarını
tornadan geçirip sıfırlamış insanlara değer miydi diye soru sorma gafletini
gösteriyoruz!
Onlar layık oldukları duruma düştüler!
Belki de asıllarına rücu ettiler!
Maalesef ki asılları patlak ampulden başka bir şey
olmayanlar camiamızda saygı gördü!
Onlara abimiz dedik, kardeşimiz dedik, hocamız dedik!
Bağrımıza bastık!
Yani hak etmedikleri kadar iltifata boğduk!
Ancak onlar bu ilgiyi ve iltifatı hazmedemediler!
Kendilerinde bir şeyler vehmedip gözlerini daha
yukarılara diktiler ve hak ettiklerine, layık olduklarına kavuştular!
Artık patlak ampul müzesindeler!
Evet, daha düne kadar Milli Görüş camiasının saygı gören
isimlerinden iken şimdi AKP nin patlak ampulleri arasındaki yerlerini aldılar!
İnsan bu kadar basiretsiz ve ferasetsiz olurmuş!
Hayret doğrusu!
Onca uyarıyı kulak ardı edip böylesine balıklama
atlayarak siyaseten intihar edenlere ne diyelim