Osmanlı Devleti daha kuruluşundan itibaren yönetim

konusunda sıkıntılar yaşadı. Çünkü ortada çok net kuralları konulmuş bir

yönetim sistemi yoktu. Eldeki en önemli kural, Türklerin daha Orta Asya dan

beri kullanmış oldukları ülke hanedan üyelerinin ortak malıdır anlayışıydı.

Buna göre yönetim hanedan üyelerine tanrı tarafından verilmiş, (kut anlayışı)

dolayısıyla hükümdar öldüğünde bütün aile üyelerinin hükümdar olma hakkı vardı.

Hiç kimse de bu hakkı başkasına vermek istemediğinden kanlı iktidar savaşları

oluyor, sonunda devlet zayıflıyor, bölünüyor veya yıkılıyordu. Orta Asya da

kurulmuş olan Türk devletlerinin kısa ömürlü olmalarının temel nedeni de budur.

İşte Osmanlı devletinin Orta Asya dan getirmiş oldukları

ülke hanedan üyelerinin ortak malıdır kuralı buydu Bu kurala göre Osman bey

seçildi. Kendisine herhangi bir muhalefet hareketi çıkmadığından ve önemli boy

beylerinin desteğini aldığından herhangi bir sorunla karşılaşmadı. Oğlu Orhan

gazi de kardeşinin hakkından feragat etmesiyle herhangi bir sorunla

karşılaşmadı. Aynı durum l. Murat için de geçerlidir. Fakat l. Murat Kosova

savaşında şehit düşünce oğlu Yıldırım, kardeşi Yakup beyi öldürerek tahta

geçmeyi garantilemiş olduğu gibi kardeş katli geleneğini de başlattı. Yıldırım,

ani olarak Timur a esir düşünce meşhur fetret devri başladı. Bu dönem on bir

yıl sürdü. Bu süreçte Yıldırım ın dört oğlu arasında yoğun bir taht kavgası

yaşandı.

Kardeş Katli

İnsanlığın ilk cinayeti de kardeş katli ile başlar

Dolayısıyla kardeş katli olayı aslında çok da yabancı olduğumuz bir olgu

değildir. İktidarımız ve devletin bekası için en yakınımızı bile gözümüz

kırpmadan öldürmekten çekinmiyoruz. Amaç, tahtta hak iddia edecek kişi sayısını

azaltmak olduğu gibi, kardeşler arasında doğabilecek bir iç savaşta binlerce kişinin

ölmesine ve devletin zayıflamasına yol açmayı da engellemektir. Çünkü Osmanlı

yöneticileri, devleti yıkacak en önemli sorunun bu olduğunu görüyorlardı.

Osmanlılardaki bu vahşi uygulama tüm kanlı yüzü ile

gerçekleşmiştir. Hatta sadece kardeşler birbirlerini öldürmemiş, babalar kendi

evlatlarını bile cellada vermekten çekinmemişlerdir. ll. Murat, kendisine isyan

eden oğlu Savacı beyi öldürdüğü gibi, Kanuni oğlu Mehmet ve Orhan ı

öldürmüştür.

Ayrıca, iktidar için babalarına isyan eden evlatlar da

görmüştür Osmanlı. Yavuz Sultan Selim, babası ll. Bayazıd a isyan ederek onu

tahttan indirip yerine kendisi geçmiştir.

Kardeş katli daha sonraki yıllarda acımasızca uygulanmaya

başlandı. Osmanlılardaki bu iktidar mücadelelerinden sadece yetişkin erkekler

değil, kundaktaki bebekler de nasiplerini almışlardır. Hatta Padişah öldüğünde

hamile olan cariyeleri, erkek çocuk doğurur endişesiyle çuvala koyup boğazın

sularına atmaktan çekinmemişlerdir. Örneğin Yavuz Sultan Selim, kardeşi şehzade

Ahmet in çocuklarını da öldürmüştür. Bunlardan henüz 7 yaşındaki Mehmet in

ölümü, herkesi yasa boğmuştur. Cellatlar onu öldürmeye geldiklerinde diz üstü

çökerek hayatının bağışlanması için yalvardı. Hayatının bağışlanması durumunda

günde bir akçe ile Padişah a hizmet edeceğini belirtti. Fakat onun bu küçük

bedenine acımadan kemendi boynuna geçirdiler.

Taht kavgaları bütün bir Osmanlı tarihi boyunca

sürmüştür. lll. Mehmet 19 kardeşini öldürmüştür. Bunlardan bazıları henüz çocuk

yaştaydı. Bayazıt ile kardeşi Cem Sultan arasındaki mücadeleyi de çoğumuz

biliyoruz. Savaşı kaybeden Cem Sultan, hayatını kurtarmak için Rodos

şövalyelerine sığınır. Rodos şövalyeleri de onu Papa ya satarlar. Böylece bir

Osmanlı Şehzadesi, Avrupalıların Osmanlı ya karşı kullandıkları bir koza

dönüşmüş olur.

Kardeş katlini meşrulaştıran Fatih olmuştur. Fatih

kanunnamesinde şöyle der: Fukehanın ekserisi evlad ve ahfad-i ecdadımdan

calis-i taht olacak olanlar ammenin selameti içün kardaşlarını

öldürebilecelerini beyan etmişlerdir. Binaenaleyh onlar da böylece hareket

etmelidirler. Fakat aslında kardeş katlini Fatih getirmedi. Sadece var olan

fiili bir uygulamayı meşrulaştırmış oldu.

Kardeş katlini kaldıran l. Ahmet oldu. l. Ahmet 14

yaşında padişah olmuştu. Padişah ın yaşının küçük olması ve henüz çocuklarının olmaması

nedeniyle devlet adamları kardeşlerini öldürmeyi doğru bulmadı. Her ihtimale

karşı kafeste birkaç yedek Padişah adayları bekletildi. Padişah büyüyüp

yetişkin çağına gelince de artık kardeşlerini öldürmeyi doğru bulmadı. Böylece

kardeş katli fiilen ortadan kaldırılmış oldu. Bunun yerine Ekberiyet (en büyük)

ve Erşediyet (en akıllı) kişinin padişah olması kuralı getirildi. Kardeş

katlini kaldırarak doğru bir uygulama başlatmasına rağmen, şehzadelerin sancağa

çıkmalarını yasaklayarak geleceğin padişahlarının iyi bir eğitim almalarını

engellemiş oldu.