Diplomaside söylenen sözler bazen, hatta çoğu zaman gerçek niyeti gizlemek, buna karşılık muhatabın gönlünü almak, sırtını sıvazlamak için söylenir. Genellikle ya hiçbir anlam ifade etmeyen ya da birkaç anlama gelebilen yuvarlak laflar edilir. Türkiye nin AB ye giremeyeceğini her fırsatta tekrarlayan, hatta anayasa değişikliği ile Türkiye nin AB ye girmesini halkının vereceği oylara bırakan Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy, İsrail ile Suriye arasındaki müzakerelere arabuluculuk eden Türkiye için, "Türkler müthiş bir iş çıkardı. Giriştiği bu eylem nedeniyle bütün Avrupa Türkiye ye minnettardır" demiş.. Öyle anlaşılıyor ki, Sarkozy kendisini bütün Avrupa yı temsile yetkili sanıyor.. AB Dönem Başkanı olmak Sarkozy e bu yetkiyi verir mi bilemem ama söylenen sözün ciddi bir anlamı olmadığı kesin.

Niçin böyle düşündüğüme gelince; öyle anlaşılıyor ki, Sarkozy için İsrail Türkiye den daha önemli ve öncelikli bir ülke. Hatta İsrail istediği takdirde AB ye rahatlıkla girebilir ve başında Sarkozy nin bulunduğu Fransa AB üyeliği için İsrail e hiçbir engel çıkarmaz.

Bu arada İsrail ile Suriye arasında başladığı belirtilen görüşmelerde de şimdiye kadar ciddi bir adım atılabilmiş değil. Hatta, dolaylı görüşmelere doğrudan görüşmeye geçemeden ara verilmiş durumda. Ayrıca bu ay içinde istifa edeceğini açıklayan Ehud Olmert ten sonra iş başına gelecek olan Başbakan ın tavrının ne olacağı da belli değil. Yani, Suriye-İsrail dolaylı görüşmelerinde bir gelişme sağlanabilmiş değil. Doğrudan görüşmelere başlanıp başlanamayacağı, başlanacak ise ne zaman ve hangi şartlarda başlanacağı da bilinmiyor. Diyebiliriz ki görüşmelerde ilerleme sağlanabilmesi tamamen İsrail e bağlı.. Söz gelimi işgal altında tuttuğu Golan Tepeleri ni İsrail terk edecek mi Terk etmediği sürece görüşmelerden sonuç almak mümkün olmayacaktır.

Bu hususta bir adım atması için Sarkozy nin İsrail e gönderme yapması söz konusu değil. Ama buna karşılık aynı Sarkozy İsrail saldırganlığına peşin peşin bakın nasıl destek veriyor:

"İran, askeri amaçlarla nükleer teknoloji arayışı sürecini devam ettirerek büyük bir risk alıyor. Çünkü, bir gün İsrail de hangi hükumet işbaşında olursa olsun, bir sabah uyandığımızda İsrail in saldırmış olacağını göreceğiz."

Ne demek bu şimdi sözler.. Bir yandan güya Suriye ile İsrail arasında barış görüşmelerinin başlatılmasına katkıda bulunduğu için Türkiye ye teşekkür edeceksiniz, aynı gün bir başka konuşmada İsrail in İran a saldırabileceğini söyleyerek adeta böyle bir saldırıya peşin olarak desteğinizi ilan edeceksiniz.. Hem de İsrail in elinde yıllardan beri nükleer silahlar bulunduğunu bile bile..

Tüm dünyanın gözünün içine baka baka İran ı tehdit edecekseniz.. Hem de öyle bir tehdit ki hem İsrail adına hem de kendi adına.. Bölge barışına gerçekten inanan bir Sarkozy nin bu tavrı çelişki değil midir İkiyüzlülük ya da çifte standart anlamına gelmez mi

Kısacası Sarkozy veya benzerlerinin gerçek manada Türkiye ye minnettarlık duymaları söz konusu değildir. Onlar için sadece kendi çıkarları söz konusudur. Birtakım ortaklıklar söz konusu olduğunda özellikle de AB ye üyelik gündeme geldiğinde dindaşı olmayan bir Türkiye yi aralarına almalarının söz konusu olmadığını artık herkesin görmesi gerekiyor. Bu bakımdan işbaşına geldiği günden beri hatta seçim kampanyasından başlamak üzere Türkiye nin AB ye tam üye olamayacağını açıklayan, buna karşılık imtiyazlı ortaklık gibi ortaklıkla ilgisi olmayan, "Sizi aramıza almayacağız ama yakanızı bırakıp başka ortaklıklara da girmenizi de istemediğimiz için kapıda durmanız iyi olur" anlamına gelen bir teklifin sahibi Sarkozy nin övgüsünü ciddiye almak ve buna inanmak sanıyorum ahmaklık olur..

Sahi.. Sarkozy nin Şam Zirvesinde ne işi var