Bismillahirrahmanirrahim;
Âlemlerin Rabbi, İslam ı bir hayat nizamı olarak
gönderen, hesap gününün hâkimi, Allah a (C.C.) hamd ederim. Salât ve selâm,
Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa ya (S.A.V.), âline ve sahabelerine olsun.
Müslüman, İslam ı isteyen kimsedir. Müslüman, İslam ın
hem şekline hem ruhuna uyan kimsedir. Müslüman, İslam ı bir hayat nizamı olarak
gören ve hâkimiyeti için malıyla canıyla cihad eden kimsedir. Müslüman,
İslam ca siyaseti yok sayıp şerre hizmet etmez. Müslüman, Kur an ahkâmını yok
saymaz. Müslüman, Peygamberimizin sünnetine ters düşmez. Müslüman İslam dan
başka bir şeye rıza göstermez. Müslüman solcu olmaz, ırkçı olmaz, liberal
olmaz, komünist olmaz, kapitalist, sosyalist olmaz, münafık olup, batılın
işbirlikçisi olmaz. Müslüman, ABD ci, AB ci, dünyacı olmaz. Müslüman, hakkı
bırakıp batıl şeyleri dava edinmez. Müslüman, faizci, zinacı, kumarcı, içkici,
domuzcu, haramcı, talancı olmaz. Müslüman, hakkı batıla karıştırıp Allah ın
ayetlerini ucuz dünya çıkarı için satmaz. Müslüman, Milli Görüşçü olur. Çünkü
Milli Görüş, batılı, kaba kuvveti değil, hakkı ve adaleti üstün tutmaktır.
Milli Görüş ün temeli şefkat ve sevgidir. Bundan dolayı gayesi önce
Türkiye deki 75 milyon vatan evladının, sonra da yeryüzündeki 7 milyar insanın
hepsinin saadetidir. Milli Görüş, en ilerici görüştür. Türkiye yi muasır
medeniyetin üstüne çıkartacak görüştür. Sultan Fatih ne solcu idi, ne desağcı
idi. O, bir Milli Görüşçü idi. Milli
Görüş Anadolu ya hakkı, adaleti getiren, Malazgirt Zaferi ni kazanan Sultan
Alparslan ın görüşüdür. Milli Görüş, hakkı, adaleti Kosova ya götüren Sultan
Murat ın görüşüdür. Milli Görüş, haksızlığı ve zulmü önlemek için yıldırım gibi
Niğbolu ya yetişen Sultan Beyazıt ın görüşüdür. Milli Görüş, İstiklal Savaşını
yapan görüştür. Milli Görüş, son olarak Kıbrıs taki katliamı durduran, adaya
huzur ve barışı getiren görüştür. Milli Görüş, Türkiye deki 77 milyonun,
yeryüzündeki 7 milyar insanın hepsinin saadetini temin etmek için, Yaşanabilir
Bir Türkiye , Yeniden Büyük Türkiye , Yeni Bir Dünya ideallerini
gerçekleştirecek görüştür.
Milli Görüş ün kimyasında 3 esas unsur vardır.
1- Kaba kuvveti değil, hakkı üstün tutmak.
2- Materyalist değil, maneviyatçı olmak.
3- Nefse esir olmayı değil, nefis terbiyesini esas almak.
Milli Görüş ün fiziği ise, hidayet, feraset ve dirayet
esaslarından oluşur.
Milli Görüş, bu temel esaslardan dolayı, Önce Ahlâk ve
Maneviyatın, Oyalama Değil, Köklü İcraatın, Laf Değil, Hizmetin, Konuşmanın
Değil, İnanmanın ve Yapmanın, İç Barış, Kardeşlik ve Huzurun, Devlet ve Millet
Kaynaşmasının, İnsan Hakları ve Adaletin, Milli, Güçlü, Süratli, Yaygın
Kalkınmanın, Türkiye nin Bütünüyle Kalkınmasının, Herkese İş, Herkese Refah,
Köylünün, İşçinin, Memurun, Esnafın, Dar Gelirlinin Faize, Vergiye
Ezdirilmemesinin, Uydu Değil, Lider Ülke Türkiye nin, Türkiye nin ülkesiyle ve
milletiyle bütünlüğünün ve bölünmezliğinin teminatıdır.
Milli Görüş, savaş değil, barış, çatışma değil, diyalog,
çifte standart değil, adalet, üstünlük değil, eşitlik, sömürü değil, işbirliği,
baskı ve tahakküm değil, insan hakları ve hürriyet demektir. Bunun için Milli
Görüş, Müslüman ın yeniden Müslümanlaşması demektir. Milli Görüş, İslam ı kendi
bütünlüğü içinde kavramak ve anlamaktır.
İNSAN MANZARALARI
Irkçı emperyalizmin dayattığı eğitim düzeninde yetişen
bizler, tanınmaz hale gelmişiz. Nezaketimizi, edebimizi, iffetimizi, hayâmızı,
sevgi ve şefkatimizi yitirmişiz. İş ahlâkını tarihe gömmüşüz. Düşünme disiplini
ve ciddiyeti, konuşma disiplini ve ciddiyeti, çalışma disiplini ve ciddiyeti,
davranış disiplini ve ciddiyetimizi arşiv yapmışız. Hepimiz bana göreci
olmuşuz. Etliye sütlüye karışmayı Yahudi ye, batılılara bırakmış, şeytanlaşan
toplulukların yönetimine rıza gösteren, namazında, niyazında kimseler olmayı marifet
saymışız. Biz, işimize gücümüze bakıyoruz, zinhar siyasete bulaşmıyoruz demeyi
akıllılık olarak telakki ediyoruz. Allah ın yasakladığı birçok günahları
işliyoruz, birisi bize nasihat etmeye kalkıştığında sen benim işlediğim günaha
değil, kalbime bak, benim kalbim temiz deyiveriyoruz. Kimimiz yakınlaşmak için
selam veren kimselere yakasında gördüğü SAADET rozetinden gıcık alarak ona
hakaret etmekten çekinmiyor. Kimimiz kendisini ziyarete giden SAADET PARTİLİ
konuklarına Milli Görüş ü konuştu diye saymadık laf bırakmıyor. Güya hepimiz
Müslüman ız, Müslümanlığımızda problem yok, ancak Müslümanlığı doğru
anlayanlara da tahammülümüz yok.
Kimimiz bankaya gidip paramızı faize yatırırken sol
eliyle çay içen banka memuresine, kızım sol elle çay içilmez haram işliyorsun
derken, kendisinin başka bir haram işi yaptığının farkında değil. Genelde ekmek
davası dedik, dünya için çalıştıkça çalıştık, hak davayı unuttuk, kulluktan
köleliğe ustaca geçişler yaptık. Battıkça battık, ancak bunu çağdaşlık saydık,
medeniyet sandık. Zenginleştik şımardıkça şımardık. Ömer Hayyam ın dediği gibi
Bir elde kadeh, bir elde Kur an / Ne tam kâfir olduk ne tam Müslüman.
MÜSLÜMANLAŞMALIYIZ
Kâinat ve içindekiler tesadüfen olmadı. Bütün bu kâinatı
yaratan Allah tır. Allah insanı kemal sıfatı gereği yarattı. O na suret verdi,
ruh verdi, can verdi. İblis dâhil tüm meleklere ona secde etmelerini emretti.
İblis: Ben ondan daha hayırlıyım, beni ateşten yarattın onu çamurdan diyerek
Allah ın takdirine razı olmadı ve secde etmedi. Allah, onu kovulmuş ilan etti.
O da, insanı doğru yoldan çıkarmak için kendisine müsaade edilmesini istedi.
İmtihan sırrı gereği Allah da ona kıyamete kadar mühlet verdi. Hak-batıl
mücadelesi o günden başladı. Bir tarafta Allah ın peygamberler yoluyla
insanlara emrettiği İslam. Diğer tarafta şeytan, şeytanlaşmış insanlar ve
şeytan düzeni.
Allah diğer yaratılanlardan farklı olarak insana, doğru
ile yanlışı, İyi ile kötüyü, güzel ile çirkini, Faydalı ile zararlıyı, adalet
ile zulmü birbirinden ayırabilme meziyeti vermiştir.
Böylece insanı yeryüzünde halifesi kılmıştır. Buna inanan
insan; doğru ile yanlışı ayırdıktan sonra doğrunun hâkim olması için, iyi ile
kötüyü, güzel ile çirkini ayırt ettikten sonra iyi ve güzelin hâkim olması
için, faydalı ile zararlıyı ayıt ettikten sonra faydalının hakim olması için,
adalet ile zulmü ayırt ettikten sonra adaletin hakim olması için canla başla
çalışarak kulluk görevini yerine getirecektir. Bu, bir insanın tek başına
yapacağı bir mesele değildir. Bunun için ben Müslüman ım diyenlerin tek bir
ümmet olmaları zorunludur. Bu ümmet iyilikleri emredecek kötülükleri yasaklamak
için çalışacaktır. Bugün bu şuuru Milli Görüş temsil etmektedir. Milli Görüş
Önce Ahlak ve Maneviyat bayrağı ile yola çıkıp Maddi ve Manevi Kalkınmanın
Birlikte Yürütülmesi Gereği ni savunan tek harekettir. Müslümanların İslam dan
başka bir şeye yönelmesi kendi değerlerine sırt dönmeleri anlamına gelir. Bu
ise tehlikeli bir yöneliştir.
Milli Görüş, Müslümanların yeniden Müslümanlaşmasıdır.
Milli Görüş, bütün insanların dünya ve ahiret saadetini temin etmek için;
materyalizmi değil maneviyatçılığı, nefse esir olmayı değil nefsi terbiyeyi,
kaba kuvveti değil hakkı esas alarak; hidayet, feraset ve dirayet sahibi
insanlar yetiştirip, Barış, Hürriyet, Adalet, Refah, İzzet ilkeleri ile
Yaşanabilir Bir Türkiye, Yeniden Büyük Türkiye ve Savaş Değil Barış, Çatışma
Değil Diyalog, Çifte Standart Değil Adalet, Sömürü Değil İşbirliği, Baskı ve
Tahakküm Değil İnsan Hakları ve Hürriyet ilkelerinin hâkim olacağı Yeni Bir
Dünya kurmayı hedefleyen ve bu doğrultuda bilinçli, bilgili, disiplinli ve
teşkilatlı bir şekilde çalışmayı ön gören bir inançtır.
Milli Görüş orta yoldur. Aşırılıkların, ifrat ve tefritin
yolu değildir. Temeli sevgi ve kardeşliktir. Gayesi bütün insanlığın saadetidir.
Milli Görüş bizim kimliğimizdir.
Milli Görüş HAKKI ÜSTÜN TUTAN MEDENİYET PROJESİ dir.
Milli Görüş siyasetini temsil eden tek parti SAADET
PARTİSİ dir. Saadet Partili olmak sıradan bir şey değil inancın gereğidir
vesselam.