Reklamı Kapat

Zulmedenler Bilgisizlikle Hevalarına Uydular- 6

Önceki yazılarla birlikte okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam edelim…

Bu konu ile ilgili olarak birinci yazımızın başında yazdıklarımızı tekrar hatırlayalım…

KUR’AN VE İLİM haftalık seminerlerimiz 1215 haftadan beri devam ediyor… Rûm Sûresi üzerindeki çalışmalarımız 22 haftadan beri devam ediyor… 20’nci haftada Rûm Sûresi 29’uncu ayet üzerinde durduk; ayet meali şöyle: “Buna ilaveten zulmedenler bilgisizlikle hevalarına uydular. Bu nedenle onlar için hiçbir yardım eden topluluk olmadığı halde iken Allah’ın saptırdıklarına kim rehberlik eder?”

“Heva” mantıksız ve hikmetsiz bir şekilde hoşuna gittiği, işine geldiği için nefsin talep ettiği şeydir. Türkçedeki “hava” kelimesi Arapçadan gelmiştir, “heva” kelimesi ile aynı köktendir. “Heva” bir ilme, hakka, mantığa ve hikmete dayanmayan, dayanağı boşluk olan, kişinin, kişilerin işlerine gelen istektir. Bu yönüyle “hava”, “heva” ile benzerdir.

Rûm Sûresi’ndeki bu ayette “Bel ittebea ellezîne zalemû ehvaehüm bigayri ilmin / Buna ilaveten zulmedenler bilgisizlikle hevalarına uydular” (Rûm Sûresi, 29) denmektedir.

Allah’ın ayetleri bizim için rehberdir.

Zulmedenler ise olması gerekeni olması gerektiğinden başka yere koyarlar. Kanunlar koyarlar, kurallar koyarlar. Bunları ayetlere göre yapmaları gerekirken, ayette en baştan itibaren “bel” kelimesi ile bağlandığı üzere akleden bir kavim olmadıklarından ayetlere göre değil hevalarına göre yaparlar. Kadını koruma kanunu çıkarırlar, süresiz nafaka koyarlar, kısas yerine hapis cezası üretirler. Hepsi hem hevalardan gelir hem de ilimsizce gelir.

Akleden kavimler ve insanlar ilimle hareket ederler ve bu ilmi, ayetleri anlama ve yorumlamada kullanırlar.

Hevalarına uyan zulmedenler ise organize bir şekilde bu zulmü gerçekleştirirler.

Allah’ın ayetlerine uymadan yapılan her uygulama zulüm doğurur. Hiçbir şey olması gereken yerde değildir. Cahiller, ilim adamlarını ve akilleri yönetmeye başlar. Vesenler yani putlar her şeye hâkim olur. Vesenlerde de en üstlerde parası olanlar, oyun yapanlar, algı operasyonu yapanlar yerleşir. Vesenlerin iyi bir şey olduğuna, onların içinde cihad yapılacağını sananlar da zaten en arkalara itilirler. Çalışırlar, çabalarlar ama tepedekiler asla onların çalışmalarını uygulamazlar. Aslında onlar mevcut sistemi kanıksamışlardır ve bu sistemi değiştirecek olan her çalışmanın en büyük düşmanıdırlar. Sadece açıkça söylememektedirler.

Akleden kavim, akleden insan Allah’ın tafsil ettiği ayetleri ilmi metotlarla değerlendirir ve kurallarını ona göre koyar.

Zulmedenler ise tam tersini yaparlar, ayetlerle ilgilenmezler, ayetlerden çıkarılan sonuçlar da hevalarına uymaz yani işlerine gelmez.

Bu yazıların en başından beri ele aldığımız Rûm Sûresi 29’uncu ayetin ikinci bölümü yani anlamı/meali şöyle: “Onlar için hiçbir yardım eden topluluk olmadığı halde iken Allah’ın saptırdıklarına kim rehberlik eder?” Bu soru cümlesi soru için değildir. Burada “kimse rehberlik edemez” denmektedir. Hevasına uyan sapmış demektir. Ama burada ifade onların sapması değil Allah’ın onları saptırması şeklinde gelmektedir. Allah insanları saptırır mı? Eğer Allah saptırıyorsa o zaman insanlar suçlu olurlar mı?

“Kesinlikle Allah isteyeni/istediğini saptırır ve isteyene/istediğine rehberlik eder.” (Fatır Sûresi 8’inci ayet) Bu ayette geçen “men yeşau” ifadeleri hem isteyen hem de istediği anlamına gelir. Allah, sapmayı isteyen kimseyi saptırır. Aslında kendisi sapmayı istediğinden sapmaktadır. Allah, geçmiş ve gelecek bütün seçenekleri yarattığından sapma seçeneklerini de yaratmıştır. İşte bu nedenle sapmak isteyeni Allah bu mekanizma ile saptırmış olmaktadır. Organize bir şekilde zulmedenler organize bir şekilde olması gerekenleri olması gereken yerlere koymamakta, hevalarına uymakta, hevalarına uydukları için de sapmayı istemiş olmaktadırlar. Sapmayı istemiş olduklarından da yaşanacak her seçeneği yaratmış olan Allah tarafından saptırılmış olmaktadırlar. Kendi hevanıza veya başkalarının hevalarına uyduğunuzda sapmaya hazır olmalısınız. Hevaya uymamanın yolu da Allah’ın ayetlerinin hüdası yani rehberliğidir.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Reşat Nuri Erol - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.

01

Serkan - Allah razı olsun Allah’a emanet olun inşallah

Yanıtla . 1Beğen . 0Beğenme 21 Mayıs 05:45


Şehir Markaları

Siz de şehir markaları arasındaki yerinizi mutlaka alın...

+90 (212) 697 10 00
Reklam bilgi

Anket Akaryakıt fiyatları Erdoğan'ın imzası ile zamlandı! ÖTV zam kararını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Tüm anketler