Kayyum ile yatıp kayyum ile kalkanlar bundan sonra neler olabileceği konusunda şunları söylüyorlar:
Her sabah kayyum haberleriyle uyanabiliriz!
Güne kayyum haberleri ile başlanabileceğini düşünmek insanda nasıl bir duygu oluşturur acaba?
Kuşkusuz bu kimilerine göre müjdeli bir haber olur!
Kimilerine göreyse böyle uyanılabileceğini duyurmak felaket tellallığından başka bir şey olmayabilir!
Kayyumlar niçin atanıyor?
Kimi belediye başkanlarının terör örgütü ile ilişkileri olduğu ileri sürülüyor ve yerlerine kayyumlar görevlendiriliyor.
Böyle bir uygulama karşısında kimileri görevden alınanların yanında yer alarak bu işlemin bir hak gasbı olduğunu söylüyorlar.
Vay sez misiniz bunu söyleyen!
Yandaşlar hemen bunu söyleyenleri tefe koyuyorlar.
Ve terör örgütünün safında yer almakla suçluyorlar.
Bu tavırları ile onlara arka çıkmış olduklarını ileri sürüyorlar.
Oysa çok kısa bir süre önce kendileri terör örgütünün İmralı’daki liderine açık davette bulunmuşlardı.
TBMM’ye gelip konuşmasını teklif etmişlerdi!
Şimdi ortaya çıkan şu muazzam çelişkiye bakar mısınız?
Kendileri onlarla birlikte hareket edince bunun adı barışa katkı oluyor.
Ve istedikleri sonucu alamayınca “uzatılan el ısırıldı” diye yaygara koparıyorlar.
Ama başkaları çok daha makul ve mantıklı adımlar atarken bunun adı da teröre arka çıkmak ve onlarla beraber saf tutmak oluyor.
Sonra da akılları sıra her sabah kayyum haberi ile uyanabileceğimizi söyleyerek göz korkutmaya çabalıyorlar.
Bunun kime faydası olacağını kime zarar vereceğini hiç hesaba katmıyorlar.
Yıllardır hep böyle yapıyorlar ve her seçimde biraz daha geriliyorlar.
Yani yaşadıkları olaylardan ders almıyorlar.
Zaten yandaşların ders alma gibi bir düşünceleri yok.
Hep “ders verme” merakındalar.
Her şeyi biz biliriz demekten vazgeçmiyorlar.
Ama hiçbir şeyi bilmedikleri de ortada!
Her şeyi bilmiş olsalar ülke hiç bu hale gelir miydi?
Ya da kayyum haberleri ile yeni güne başlamak zorunda kalır mıydı? Ne dersiniz?