Daha Beşşar Esad gitmeden, bölgedeki Esad’a muhalif bazı liderler gitti bile. Belki Esad gidinceye kadar birçok muhalif lider daha sahneden çekilecek. Bu da şimdilik dünya dengelerinin Esad lehinde olduğunu gösteriyor. Esad’dan önce gidenlerden birisi de Katar Emiri Hamad. Ondan sonra da Katar’ın Suriye politikalarının değiştiğine dair bir emare yok. Bununla birlikte, Körfez ülkelerinden bir kısmı bu ülkenin Hizbullah ile ilişkilerini yenilediği gerekçesiyle Katar’la ilişkilerini askıya aldı. Daha doğrusu elçilerini çektiler. Hâlbuki elçileri çekme son safha. Evvelinde istişare amaçlı olarak onları geriye çağırabilir ve bunun ışığında ileri ya da geri adım atabilirdi. Bunu yapmadan nihai veya ikinci aşamaya geçmişlerdir. Bu da Katar’la veya politikalarıyla alakalı hazımsızlıklarını ortaya koymaktadır. Öyleyse neden Suudi Arabistan son sıralarda Avamiye bölgesi gibi Şii nüfusun yaşadığı bölgelerde Şii muhaliflerinin kalkışmasıyla ilgili olarak Hizbullah’ın rolünden şüpheleniyor. Son sıralarda Katar’ın Hizbullah ile yeniden flört haline geçmesi de kızgınlıklarının temel nedeni. Bildirilerinde bunu şöyle izah ediyorlar: Doğrudan veya dolaylı olarak Körfez güvenliğine zarar vermek. Demek istiyorlar ki, Katar Hizbullah ile yeniden temas hattına geçerek doğrudan veya dolaylı olarak Körfez’in güvenliğine zarar veriyor. Bu çerçevede sadece Katar değil Katarlı olan her şey de cezalandırılıyor. Bu çerçevede El Cezire’nin Suudi Arabistan’daki faaliyet izni de iptal edildi.
*
Bu, bana bahane gibi geliyor. Zira tutarsızlar. Nedenine gelince, İran’a yakınlığıyla bilinen Meyadin gibi kanalların Suudi Arabistan’da bürolarının olmasıdır. Siz doğrudan İranlı olan veya İran’la irtibatlı olan kanallara çalışma izni veriyorsunuz ama öbür taraftan da söz konusu taraflarla bağımsız ilişki yürüten El Cezire gibi kanalları yasak kapsamına alıyorsunuz! Burada izahı zor çelişkiler var. Suudi Arabistan Avamiye gibi bölgelerde milli güvenliğinin zedelendiğini ve Katar’ın buna hassasiyet göstermediğini varsayıyor. İyi de; kendisi de komşusu Yemen’de İhvan aleyhinde İran yanlısı Husilerle temas kurabiliyor. Burada Katar’ın hataları olabilir. Lakin bu ülkeye bu kadar öfke duymalarının temelinde hazımsızlık yatıyor. Katar sürüden ayrı ve başına buyruk hareket ediyor. Temel rahatsızlık nedeni bu. Cirmine bakmadan önemli mevziler kazanıyor. Hamad’dan sonra Temim döneminde de atak politikalarını devam ettiriyor. Kanaatime göre Hizbullah bahane. Bu yeni hamlenin gerisinde bir dizi ve demet faktör var. Bunlardan en önemlisi, genelde İhvan özelde de Karadavi fobisidir. Karadavi’nin son sıralarda konuşmaları onlar açısından bardağı taşıran son damla oldu. Birleşik Arap Emirlikleri’nin nerede olursa olsun İslam’la mücadele ettiğini söylemiştir. Bu hazmı kolay olmayan bir suçlamadır ve kapışma ve elçileri geri çekmenin gerçek nedeni de budur.
*
Karadavi’nin bu yöndeki konuşmasından sonra hutbelerine ara verildiği de ileri sürülmüştü. Bazen de Şeyhe Moza’nın Karadavi’den hoşlanmadığı ve dolaylı yollarla onun faaliyetlerini sınırlandırmaya çalıştığı ve hareketlerini perdelediği ileri sürülüyordu. Elbette Karadavi’nin oto sansürsüz konuşmaları Katar yönetiminin başını ağrıtıyor olmalı. Lakin mesele bugünle alakalı değil. Yıllardır Karadavi’nin BAE’ye girmesi yasaktır. Buna mukabil, Kuveyt’e yaptığı bir ziyaretini kısa veya yarıda kesmek durumunda kalmıştır. Karadavi Körfez’de hedefteki adamdır. Buna mukabil, Mısır’da İhvan’a ve devrime yapılan darbeden sonra darbe rejimi yakalanması için interpol aracılığıyla kırmızı bülten hazırlamıştır. Mısır da İhvan’ı ve Hamas’ı yasaklamasından ve ‘terör örgütü’ saymasından sonra bazı Körfez ülkelerinin kararı doğrultusunda Katar’dan elçisini geri çekmeyi tasarlıyor. Bununla birlikte, Körfez ülkelerinin tamamı Katar kararı konusunda hemfikir değil. Daha doğrusu hiçbir şeyde hemfikir değiller. Abdullah Fehd Nefisi gibi bazı düşünürler Körfez’de acil farizanın birlik olduğunu söyleseler de Körfez ülkeleri daha ziyade ayrılık türküsünü terennüm ediyor. Umman Sultanlığı adeta Körfez’in İngiltere’si. ABD ile İran kanatları arasında dengeyi bulmaya ve uçmaya çalışıyor. Katar ise sürüden ayrı hareket ediyor. Ve Körfez’in barometresi sayılıyor. Siyasi koku alma hissi epey gelişmiş. Adeta erken uyarı sistemi ile donatılmış bir yapısı var. Bahreyn ise çarnaçar Suudi Arabistan’ın kanatları arasında. BAE ise İhvan iktidarlarını yıkma üssü haline gelmiş bulunuyor. Kuveyt ise bu düşman kardeşler arasında yolunu bulmaya çalışıyor.
