İran ın nükleer programıyla ilgili Birleşmiş Milletler in
daimi üyesi beş ülke ve Almanya (P5+1) arasında yapılan müzakerelerin sonuç
vermesi ile ABD ve AB, 2015 yılı sonlarına doğru İran a uyguladıkları
ambargonun ve yaptırımların kaldırılması yönünde karar aldılar. Bu karardan
hemen sonra da, Birleşmiş Milletler Ocak ayı içinde resmen İran a uygulanan
ambargo ve yaptırımların kontrollü olarak kaldırıldığını açıkladı. Avrupa
Birliği nin İran petrolünü almasını kısıtlayan engel ortadan kalktı ve İran ın
bankacılık sektörlerine getirilen sınırlamalar da denetimli olarak
kaldırıldı.
Bu gelişmeler sonrasında da asırların komşusu olan ve
aynı bölgede yaşamlarını sürdüren İran ve Türkiye yeni bir anlayışla
birbirlerine yaklaşmaya başladılar. Her iki köklü devlet de artık Batı
dünyasından kendilerine bir fayda gelmeyeceğini, gelse gelse Batılıların
çıkarları doğrultusunda sadece şer geleceğinin farkındalar artık.
Bu anlayışla, İran ile Türkiye arasında, Suriye iç savaşı
nedeni ile politik küskünlüğe dönüşmüş, en alt düzeye inmiş olan siyasi
ilişkilerin düzeltilmesi amacı ile Aralık ayından itibaren İran ve Türkiye
tarafından karşılıklı ve senkronize yoğun girişimler başlatıldı.
Bu girişimler ilk meyvesini, geçen ay içinde İran
Dışişleri Bakanlığı Asya ve Pasifik ten Sorumlu Bakan Yardımcısı İbrahim
Rahimpur un Ankara da resmi görüşmeler yapması ile verdi. TC Dışişleri
Bakanlığı nda saatlerce süren görüşmeler ve kritik tartışmalar sonucunda
Başbakan Ahmet Davutoğlu nun İran a resmi ziyaret yapması ile iki ülke
arasındaki ilişkilerin düzeyinin yükseltilme sürecinin başlatılması kararı
çıktı. İade-i ziyareti ise önce İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif
gerçekleştirecek, sonra da İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Yüksek Düzeyli
Stratejik İşbirliği Toplantısı na (YDSİT) katılmak amaçlı Türkiye ye
gelmesiyle, seviyenin en üst düzeye çıkması sağlanacak.
Bu anlaşma çerçevesinde ilk adım olarak Başbakan
Davutoğlu geçen hafta içinde İran a resmi bir ziyaret yaptı. Ziyaretin hedefi,
iki ülke arasındaki diyalogu, ekonomik ve siyasi ilişkileri içinde bulunduğu
neredeyse en alt seviyeden, çok daha üst seviyelere çıkarmak.
İlkbahar içinde Türkiye ve İran arasındaki Karma Ekonomik
Komisyonun (KEK) 25. Toplantısı Ankara da yapılacak. Bunun arkasından da
Türkiye, İran ve Azerbaycan Dışişleri Bakanları arasında yapılacak olan Üçlü
Mekanizma toplantısı da İran ın başkenti Tahran da gerçekleştirilecek.
Bu gelişmelere paralel olarak iş dünyasında da aynı
benzeri bir süreç başlamış durumda. Türk iş dünyası tüm dikkatini İran ile
Türkiye arasında yaşanan siyasi iyileşmeye odakladı.
2012 yılında 22 milyar dolar düzeyinde olan iki ülke
arasındaki ticaret hacmi, son yıllarda İran a uygulanan haksız ambargolar ve
yaptırımlar nedeni ile düşüş göstermeye başlamış, 2013 te 14,6 milyar dolara,
2014 te de 13,7 milyar dolara kadar inmişti. İran a uygulanan ambargonun ve
yaptırımların kaldırılmasından sonra Türk iş dünyası iki ülke arasındaki
ticaret hacmini birkaç yıl içinde 35 milyar dolara çıkarmayı hedefliyor.
İran, ambargoların ve yaptırımların denetim altında dahi
olsa kaldırılması ile bugüne kadar alamadığı birçok mal, hammadde, ileri
teknoloji ürünü ve hizmeti alabilir hale gelecek. Türkiye ise coğrafi konumu ve
gelişmiş sanayisi ile İran a lojistik olarak en hızlı hizmet verebilecek tek
ülke.
İran a ambargoların ve yaptırımların kaldırıldığı bu yeni
dönemde, Türkiye ile İran ın yapacağı ekonomik ve siyasi işbirliği, mevcut
dengeleri rahat bir şekilde değiştirebilecek güce sahip olabilir.