Türkiye deki 130 bin doktoru bir salonda toplasanız,

ellerine birer kâğıt ve kalem verseniz, İçkinin fayda ve zararlarını yazınız

diye tek soru sorup cevap isteseniz, 130 bini de zararının faydasından fazla

olduğunu yazacaktır.

Kanunlarında Günah kelimesinin geçmesine izin vermeyen

devletlerde bile uyuşturucunun dünya ekonomisine zararının 2 trilyonu geçtiğini

söylüyor.

Başta trafik kazalarındaki ölümler, sakat kalmalar, maddi

zararlar, sakat kalanların işgücü kaybı, tacizler, tecavüzler, eşini boğazından

kesemler, içki içtiği arkadaşının boğazını kesip karakola teslim etmeler...

Bütün bunlar bilindiği halde içki ve uyuşturucu kanunları

bir defa olsun doktorlara sorularak düzenlenmez.

Hatta bu konu halkın veya uzmanlarının oylamasına

sunulmaz.

Çünkü kanunlarımızı aldığımız ülkeler içkinin ötesinde

uyuşturucunun her türlüsünün kanun güvencesi altında kullanılabileceği

ShopCafe lerin açılmasına izin veriyor ve oraları gözü gibi de koruyor.

Uyuşturucuyla yakalanan ünlüler Ben içiciyim dediği an

serbest bırakıldığını gördük.

Demek ki, içmek serbest bırakılmış.

İçici serbest kaldığı sürece hiç bir kuvvet ona

uyuşturucuyu ulaştırmayı engelleyemez.

Engellenemediğini de dünya görüyor.

500 milyar dolarlık uyuşturucu ticareti, onu yakalamakla

görevli CIA ve FBI görevlilerini de kendilerini koruma olarak tutabiliyorlar.

Mademki ahiret yok, öyle ise vur patlasın çal oynasın

Onun içindir ki yaratıkların en değerlisi olan insanın,

aklını, imanını, canını, neslini, malını güven de tutmak için İslam Dini başta

İman esaslarını, sonra bu beş esası koruyup kollayacak, onları geliştirecek

kurallar koymuştur.

Emniyyet kelimesi ile İman kelimesi aynı kökten

türemiştir.

İmanın olmadığı yerde emniyyet olmaz. Bunu bütün dünya

devletlerinin işleyişinden görüyoruz.

Konumuz uyuşturucu olduğu için onun üzerinden bir

karşılıklı konuşmamı tekrarlayayım:

Ege denizinin kenarında şirin bir ilçede konferansımı

verdikten sonra otelin lobisinde otururken şehrin yaşlı ve saygın

doktorlarından biri bana Hocam, uyuşturucuyu önlemenin yolu tektir, o da

eğitimdir. Dedi.

Ben de ona Sen doktorsun, toz uyuşturucularının yanında

Rakı, şarap, viski, votka gibi sıvı uyuşturucular da uyuşturucu sayılır mı

Dediğimde Evet uyuşturucudur diye cevap verdi.

Ben ona Sen Türkiye nin sana göre en eğitimli yüz

adamını seç ve onlara soralım, Uyuşturucu kullanır mısınız dediğimde

Ben kaybederim dedi.

Ben de ona Buradan İzmir e kadar seçim yapmadan rastgele

yüz tane cami imamına soralım Uyuşturucu kullanır mısınız diyelim. Sigara

hariç bir tanesi dahi uyuşturucu kullanmaz.

Sana göre en eğitimli sayılanlarla bu imamlarımız bu

ülkenin insanlarıdırlar.

İlk ve ortaokulu aynı okullarda okudular. Ondan sonra

okulları ayrıldı. Okuduğu okul, bunları yönlendirdi.

Hırsız, girdiği yerin kamerasına el sallayarak soygununu

yapıyor, kapkaççı Taksim meydanında kapıp kaçıyor, terörist, karakolun önünden

kurşun yağdırıyor, adam hanımını meydan yerinde öldürüyor.

İmansız eğitim, emniyyeti sağlayamaz.