Başlığa bakıp da bunca yıldan sonra AB yanlısı olduğum sakın ola ki anlaşılmasın. Dün de ABye karşı idim bugün de karşıyım. Bu bakımdan ABye girebileceksek idam cezası geri gelmesin gibi bir yaklaşım içinde değilim. İdam cezasının geri gelmesi tartışmaları ile birlikte toplum her konuda olduğu gibi iki gruba ayrılmış bulunuyor. Bir taraf cezaların caydırıcılığı ve insan hayatının önemi vesilesiyle idam cezasının kaldırılmasının yanlışlığına dikkat çekerek yeniden getirilmesini savunurken, diğer taraf insan unsurunu ve ülkemizin içinde bulunduğu şartları bir kenara bırakarak ABye girme çabası içindeki Türkiyede idamın geri getirilmesini bırakın tartışılmasını bile yersiz buluyor. İdam cezasının geri getirilmesine karşı çıkanların iddialarını kısaca şöyle özetleyebiliriz. Avrupa Birliğinin temel sözleşmeleri idam cezasını çok kesin bir dille yasaklıyor. Yasaklamak bir yana, idam cezası olan ülkelere suçlu iadesine bile izin verilmiyor. Yani idamı geri getirmek AB hayaline de veda etmek anlamına geliyor. Sanki ülkemiz açısından her şey ABye endeksli ve onlara göre her türlü düzenlemeyi yapmaya mecbur olduğumuz gibi bir görüntü sergiliyorlar.

Türkiyenin ABye girmesinin yanlışlığını bu yazıda tekrar uzunca anlatacak değilim. Ama başta iktidar olmak üzere bu ülkede bir kesim ille de AB diyor. AK Parti iktidarı bu sebeple bir de AB Bakanlığı kurdu. Bunun yanında Başbakan Erdoğan idam cezasının geri getirilebileceğine dair ortaya bir laf attı ve tartışmada bu sebeple hızlandı. İktidar partisi idam cezasının geri getirilmesi isteğinde samimi ise idam cezasının kaldırılması ile yapılmış bir yanlışı düzeltecektir. Bu bakımdan destek veriyoruz. Ne var ki bir yandan ABye girmek için her fırsatta samimiyet gösterisinde bulunanların idam cezasını geri getirme konusundaki tavırları insanı düşündürüyor.

Bunun yanında, idama karşı çıkanların, "İdamı geri getirmek ABye veda demek anlamına gelir" şeklindeki savunmalarının hiçbir tutarlı temeli yoktur. Çünkü bu ülkede idam cezasının kaldırılmasının üzerinden 10 yılı aşkın bir süre geçmiştir. DSP, MHP ve ANAP koalisyonu döneminde bir takım dış isteklere boğun eğilerek idam cezası kaldırılmıştı. Gerçi ülkemizde darbe dönemleri dışında idam cezalarına Millet Meclisinden fazla bir onay çıkmadığı için bu cezaların uygulanması gerçekleşmemişse de idam cezası vardı. Buna karşılık devlete karşı işlenen suçlarda idam cezaları uygulanmıştı. Hatta siyasi çalışmaları sebebiyle bu ülkede insanlar idam edildi. Her ne ise idam cezasının esas kaldırılma sebebi Öcalanın kurtarılması operasyonudur. Doğru ya da yanlışlığını tartışacak değilim. Ama idam cezasının kaldırılması canilere hayat hakkı tanımak buna karşılık masumlara bu hakkı tanımamak anlamına geliyordu. Bu düşüncemi çeşitli kereler bu köşede dile getirmeye çalıştım. Her ne ise... Bugün gelinen noktada idam cezasına AB ileri sürülerek karşı çıkılmasının hiçbir inandırıcı yanı yoktur. Çünkü eğer ABye alınmayışımız sebebi idam cezası olacak ise bu ülkede bunca yıldır idam cezası yoktu. Niçin almadılar Ya da alacaklarına dair bir gün vermediler Bırakın gün vermeyi her fırsatta, "Bizim aramızda Müslüman Türkiyenin yeri yok" açıklamasını yapanlar onlar değil mi Kısacası, dinimizi koruduğumuz sürece idam cezası kalkmış ya da kalkmamış bizi ABye almayacaklardır. Bu bakımdan idam cezasına karşı çıkışın gerekçesi AB olmamalıdır. Başka gerekçeler var ise onlar ortaya konulmalıdır. Artık şu AB sevdasından da vazgeçmemiz gerekiyor. O sevda bizi sağlıklı bir noktaya götürmüyor. Ne olduğumuz belirsiz bir toplum haline geliyoruz. Yaşanan cinnet hali ve çılgınlıklar giderek artıyor, cinsel suçlarda ise gelinen noktayı insan hatırlamak bile istemiyor. Ülkemizde bir cinayet salgını var ki, bunu önleyecek tedbirlerin alınması gerekiyor. Bize göre caydırıcı olması sebebiyle idam cezasının uygulanması gerekli. Eğer bir kişi 4-5 yaşındaki çocuğa tecavüz etmiş ve öldürüp bir tarafa atmış ise o insanın idam edilmemesini savunmak öldürülen yavruya haksızlık değil midir Nasıl olur da canilerin hayat hakkını savunurken masumlara bu hakkı çok görürsünüz Bunun mantığı ve izahı olabilir mi

İdam cezası getirilmeli ve bu konu siyasi malzeme de yapılmamalıdır. Ayrıca AB normlarına uyum adı altında yapılanların da toplumumuzun yapısını giderek bozduğunu görmek gerekiyor...