Değerli bir akademisyen Prof. Dr. Adnan Demircan.

Çalışmalarını Cahiliye, Asr-Saadet ve Raşid Halifeler

devirleriyle, ilk dönem siyasi tarihi, özellikle de muhalif gruplar üzerine

yoğunlaştıran Demircan ın yayımlanmış birçok kitabı ve makalesi bulunmakta.

Kitaplarının çoğu, Beyan Yayınları ndan çıkmış.

Kızların Gömülerek Öldürülmesi ve Çok Kadınla Evlilik

isimli kitabında, pek çoğumuzun bildiği bir yanlışı, ciddi kaynaklarla

düzeltmekte.

Bu duruma halk ne der ama daha ilkokuldan beri vakıf

olduğumuz bir ezber bozulmakta. Hz. Ömer in kız çocuğunu gömerek öldürdüğüne

dair söylence, meğer kıssacıların marifeti imiş.

Anlatılanlara göre Hz. Ömer, Cahiliye döneminde yaptığı

bir şeyi hatırladığında güldüğünü, bir başka şeyi hatırladığında ise ağladığını

söyler.

Ardından da kendisini güldüren şeyin, elleriyle helvadan

putlar yaptıklarını, onlara ibadet ettiklerini, acıkınca da onları yemeleri

olduğunu; ağladığı şeyin ise küçük bir kızını eliyle gömdüğünü, kızın sakalını

tutarak kendisini gömmemesi için yalvardığını, buna rağmen onu gömerek

öldürmesi olduğunu söyler.

Demircan: Hz. Ömer in kızını gömerek öldürdüğüne dair

eski kaynaklarımızda herhangi bir bilgiye rastlayamadık. Bu anlatılanların geç

bir dönemde İslam ın cani(!) insanları birer erdem abidesi haline getirdiğini

anlatmak amacıyla uydurulmuş olması muhtemeldir. Öte yandan kültürümüzde, sert

mizacın Hz. Ömer e özellikle yakıştırıldığı görülmektedir. Nerede bir muhalefet

veya şiddet varsa orada Ömer bitiverir!

Bu bilginin doğru olmadığına dair tek dayanak,

kaynaklarda rastlanmaması değildir: Hz. Ömer, nübüvvetin 6. yılında Müslüman

olduğunda 26 yaşındaydı. Kızı Hz. Hafsa ise Cahiliyye döneminde Kâbe nin tamir

edildiği yılda, nübüvvetten beş yıl önce dünyaya gelmiştir. Buna göre Hz. Hafsa

doğduğunda Hz. Ömer in 15 yaşında olması gerekir. Bu yaştaki bir insan kızını

öldürmemişse, olgunlaştığı bir zamanda mı öldürdü Çocuk denecek yaşta baba

olan Hz. Ömer in Hz. Hafsa dan önce doğmuş bir kızını gömerek öldürmüş

olabileceğini düşünebileceklere, bu yaştaki bir insanın tutulacak sakalının

nasıl olduğunu da sormakta yarar görüyoruz. Hafsa nın yaşadığı dönemde

okuma-yazma bilen nadir kadınlardan biri olduğu hesaba katılırsa, ailesinin

kadınlar hakkındaki kanaatlerinin bedevilerle bir tutulamayacağı, bu sebeple

şehirli Araplar olarak kızlarını defnederek öldürdüklerine dair anlatılanların

doğru olmadığı anlaşılmaktadır. Diğer taraftan hayatına göz atıldığında Hz.

Ömer in İslam dan önce de sefaret görevini yürüten, Mekke nin saygın

şahsiyetlerinden biri olduğu görülecektir. Hz. Ömer in amcazadesi Zeyd b.

Amr ın kızların gömülerek öldürülmesine karşı çıkan insanlardan birisi olduğu

da unutulmamalıdır.

Belki de Hz.Ömer in bir başkasını anlattığı rivayet,

kıssacılar tarafından ona yakıştırıldı.

Sağlam kaynaklarda Hz. Ömer in ilk kızı, Hafsa

validemizdir.

Eğer Hz. Ömer kız çocuğunu öldürse idi, Hafsa annemizi

niye sağ bıraktı.

Demek ki bir yakıştırmanın daha gerçek olmadığını, A.

Demircan ın yetkin çalışması ile öğrenmiş bulunmaktayız.