Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen Cumartesi,  medya temsilcilerine iftar verdi. Davetliler arasında, Genel Yayın Yönetmenimiz Mustafa Kurdaş ve Ankara Temsilcimiz Mustafa Yılmaz da vardı.

İşte Ankara temsilcimizin iftar notları:

*

KÖŞKÜN ADI: Köşk Osmanlı’nın en büyük silah tüccarı Huber kardeşler tarafından yaptırılmış.  O günden bu yana çok el değiştirmiş ama adı hep Huber Köşkü olarak kalmış.

KÖŞK’ÜN YERİ: Solunuza dönünce deniz, sağınıza dönünce orman kokusu alıyorsunuz. Solunuza dönünce martı, sağınıza dönünce kınalı keklik görüyorsunuz... O kadar yani!

*

KİMLER VARDI: Aydın Doğan, Ferit Şahenk, Turgay Ciner, Serhat Albayrak, Fatih Altaylı, Murat Bardakçı, Rasim Ozan, Hande Fırat, Hilal Kaplan, Pelin Çift, Mehmet Acet, Okan Müderrisoğlu, genel yayın yönetmenleri, Ankara temsilcileri, televizyon habercileri… Hemen herkes ordaydı.

KİMLER YOKTU: Cumhuriyet yoktu, Sözcü yoktu, Yeni Asya yoktu, Aydınlık yoktu… Mesela Mehtap Yılmaz bile vardı ama Ahmet Hakan yoktu.

*

NE YEDİK: Süleymaniye çorba, pastırmalı paçanga böreği, jülyen sebze, düşes patates, arroz pilav eşliğinde dana feriyaki! (Adını ben de ilk kez duydum)

NE İÇTİK: Demirhindi şerbeti.

NE ALDIK: Recep Tayyip Erdoğan imzalı bir kalem ve Küresel Barış Vizyonu isimli kitap. (Oysa beklenti kravattı)

*

NE HİSSETTİK 1: Vezir parmağı, dilber dudağı tamam da, jülyen sebze, düşes patates nedir! Koy bir analı-kızlı… Ver arkasından fırın güveci… Ortaya da çoban salata… Jülyen üzülür, düşes bozulur diye iftar yapamıyor insan.

NE HİSSETTİK 2: Ah be kardeşim… Görüyorsunuz değil mi; kimleeer kimlerle beraber…

AA’NIN TAVRI GÜL’E Mİ?

Geçen hafta, İstanbul Çırağan’da çok önemli bir toplantı yapıldı. Saadet Partisi, D-8’lerin 20. kuruluş yıldönümünü kutladı. Saadet’in programına dönemin D-8 bakanlarından, eski Başbakan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de katıldı. Genel Başkan Temel Karamollaoğlu ile yan yana oturdu.

*

İşin ilginç yanı ise şu: Türkiye Cumhuriyeti’nin en büyük projesi olan D-8, hem de kurulduğu yerde, Çırağan’da kutlanıyor. Kurucu bakanlarından, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül katılıyor! Ancak devletin resmi kurumu, Anadolu Ajansı (AA) bu önemli programla ilgili haber geçmiyor!  Acaba AA, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e ambargo mu koyuyor?

SINIRLARI AŞAN REKLAM!

Bugünlerde Esenboğa Havaalanı billboardlarındaki bir reklam dikkat çekiyor. Keçiören Belediyesi,  Uluslararası Ramazan Etkinlikleri’ni “Sınırları aşan kardeşlik” diye, sınırları aşan bir reklam yürütüyor.

*

Acaba Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak, referandumdan sonra adaylık için Melih Bey’in üzerinin çizildiğini mi varsayıyor?  Gökçek’in bugüne kadar havaalanında pek tanıtım yapmadığını da dikkate alırsak “2019’da acaba bize bir iş çıkar mı?” diye düşünülmüş müdür?

TÜRK SİYASETİNDE YÜRÜYELİM TEKLİFİNİ YAPAN İLK LİDER KİMDİ?

Türkiye, bugünlerde CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ankara’dan İstanbul’a “Adalet Yürüyüşünü” konuşuyor. Özellikle yandaşlar, troller ateş püskürüyor. Devlet Bahçeli, Binali Yıldırım ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nu eleştiriyor. “Yargı bir gün sizi de çağırabilir” de…

Peki yakın geçmişimizde, 28 Şubat’a tepki için “İstanbul’dan Ankara’ya yürüyelim,” “Boğaz Köprüsü’nden 1 milyon kişiyle geçelim!” teklifinin yapıldığını biliyor muydunuz?

*

Ben anlatayım. 28 Şubat sürecinin ateşli günleri. Refah Partisi yeni kapatılma sürecinde. Parti kurmayları değerlendirme toplantısı yapıyor. Bu baskılara ve gidişata karşı eylem planları tartışılıyor.

Herkes fikrini söylüyor. Ama en ilginç önerilerinden birisi, genç ve partinin o gün itibarıyla gözde prenslerinden birinden geliyor.

*

Ayağa kalkıyor. “Hocam” diyor. “İstanbul’dan Ankara’ya yürüyelim! Bu adaletsizliği, hukuksuzluğu ve haksızlığı protesto edelim!” Bu teklifi yapan, o günün prensi, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan başkası değildir.