Ortadoğu tam bir kaynayan kazan. Öylesine bir karmaşaya
girildi ki işin içinden çıkılması çok güç. Müslümanlar dört bir yandan
kuşatılırken bir yandan da çıkmaza sürükleniyor.
Arap ülkelerinin çoğu yöneticilerinin bağımlılıkları ve
bir merkezden yönetiliyor oluşları asıl çıkmazı oluşturuyor. Arap Baharı diye
nitelendirilen gergefe nasıl sürüklendiği şimdi ortada.
Suriye olayı tam bir çıkmaza girdi. Artık Suriye diye bir
devletten söz edilemez. Bütün enerjisini, gücünü birbirine karşı kullanarak
tükenme noktasına geldi. Beşar Esat gitse de kalsa da Suriye nin bir değer
olarak anılması çok zor. Kaygılarımızda ne kadar haklı olduğumuz ortaya çıktı.
Çok parçalı ve güçsüz bir Suriye kalıyor geriye.
Batılıların demokrasi oyununu asıl yüzü Mısır olayı ile
ortaya çıktı. Kendisine bağımlı olmayan İsrail için zararlı olabilecek hiçbir
oluşuma izin verilmeyeceğini bu son durum gösterdi. İsrail, en kritik zamanda
olaya müdahil oldu. Sina daki Müslümanları bombaladı. Bunu yaparken Abede
güdümlü, İsrail eşdeğerli darbe iktidarıyla birlikte, ortaklaşa yapıyor. Demek
oluyor ki Arap Baharı denen halüsinasyon bir yanıltamadan ibaret. Biz bunun
baştan beri farkındayız. Yeni yapılanma Mısır ile sınırlı kalmayacağını,
bölgenin yeniden Abede, İngiliz ve İsrail eksenli bir düzenleme yapılacak.
Mısır dan sonra Tunus ta artan gerilim yeni bir süreci gösteriyor zaten.
Özellikle Filistin açısından daha karanlık günler
olacağını gösteriyor. Mısır daki darbeden hemen sonra Abbas- Netenyahu
ikilisinin görüşmelere başlaması bir rastlantı olmasa gerek. Darbecilerin refah
sınır kapısını kapatmaları, Arap krallıklarının Mısır darbecilerine yardımda
bulunmaları bu sürecin yeni görünümü.
Türkiye, Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap
Emirlikleri ile birlikte Suriye olayına müdahil olmalarının ardından Mısır
sürecinde Türkiye birden bire yalnız başına bırakıldı. Suriye de İsrail eksenli
yeni bir yapılanmaya gidilmesi artık bilinen bir gerçek. Türkiye burada Esat
sonrasında yeni ve olumlu bir şey beklemesin. Çünkü artık Türkiye tamamen saf
dışı kalmış durumda. Suriye de PYD ile olan gerilim yeni bir safha. Bu durumda
Türkiye şaşkın ve biraz da telâşlı. Tam bu sırada Türkiye nin başına sarılan
Taksim olayı provası bir uyarı özelliğinde. Türkiye tam bir kıskaçta. Kendi
kendisini bir açmaza sürükledi. Suriye olayı başına belâ oldu. Bundan sonra ne
olacak Yalnızlaşmış bir Türkiye, dünya kamuoyunda, Beşar Esat konumundan
farksız değil. Demek oluyor ki seçimlerle de gelseniz, demokratik yollarla
iktidar da olsanız, sizi defterlerinden sildikleri zaman siz onların gözünde
bir hiçsiniz. Türkiye, Mısır da oluşan sürecin ardından farklı olarak
algılanabilir mi Kuklalarını nasıl bir kalemde silip atıyor, yargılıyor,
mahkûm ediyorsa benzer durum Türkiye için de geçerli. Hatta bu, geçmişe dönük
yapılan operasyonlar da bunun bir sonucu değil mi
Türkiye, zaman geçirmeden, yeni hamleler yapmak zorunda.
Bu belki biraz zor görülebilir ama yapılamaz değil. Türkiye İran ilişkilerini
düzeltmeli en kısa sürede. Gerçi Irak ta ipler Abede nin elinde, ama bir ölçüde
dahil edilebilir. Suriye konusunda yeni bir karar vermeli. İran ile işbirliği
yapılarak orada genel bir af sağlanmalı, geleceğe dönük, bölge ülkelerin ve
güçlerinin gücü bir araya toplanmalı. İran ın mısır konusunda desteği alınmalı.
Türkiye nin IMF e borcu ve bağımlılığı kalmamışsa o zaman
cesur adımlar atabilme özerkliğine ve gücüne kavuşmuş olmalı. Afganistan daki
askerleri çekmeli. Türkiye deki NATO üslerini kaldırmalı. Hem İzmir NATO
üssünü, hem Malatya daki Kürecik radar üssünü iptal etmeli. Çünkü Batı nın
niyeti artık çok belirgin. Mısır da darbe yapanlar, yaptıranların niyeti
ortada. Bu, Türkiye için olmayacağını kim iddia edebilir ki
Şimdi şu süreçte Türkiye Suriye olayını başına olarak
aldı mı almadı mı Çok parçalı bir Suriye den Türkiye yarar mı gelir zarar mı
Ne olacak bundan sonra
Bütün bu olanlar İsrail in işine yarıyor mu yaramıyor mu
Hani bir zamanlar her taşın altında neden Yahudi arıyorsunuz diye alaya
alanlar, bugün ne düşünüyorlar acaba İsrail in Sina yı bombalaması bir kaza
mıdır dersiniz