Saadet Partisi Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında devam eden market tartışmalarına değindi. Karaduman, devletin market değil, fabrika açması gerektiğinin altını çizdi. Karaduman, temel girdi maliyetlerinde ciddi bir artışın olduğunu vurgulayarak, “Bunun adı fakirleşmektir, yoksullaşmaktır” dedi.
Kâğıt atık toplayıcılara yönelik devam eden gelişmeleri değerlendiren Karaduman, “Kâğıt toplama işi elbette düzenlenebilir, yasal statüye kavuşturularak daha sistemli ve planlı bir şekilde yapılması sağlanabilir. Ancak baskın yapıp işçileri gözaltına almak, geçimlerini sağladıkları işlerini ellerinden almak ve bu işçilere işsizlik ve sefaletten başka bir seçenek sunmamak sosyal devlet ilkesi ile bağdaşmıyor hiç şüphesiz. Bu emekçilerin işsiz kalmış olmaları yetmezmiş gibi bir de ağır para cezalarıyla cezalandırılmaları kabul edilebilir değildir. Bu ülkede holdingler korunup kollanırken, garibanın, yoksulun örselenmesi, zayıfın ezilmesi ve sahipsiz kalması içler acısıdır. Bizler bu konuyu sayın içişleri bakanına da soru önergesi ileterek sormuş olduk. Bu baskınların bir açıklaması olmalı. Geri dönüşüm işinin düzenlenmesi böyle mi olacak? Sürecin takipçisi olacağımızı buradan tekrar duyurmak isterim” ifadelerini kullandı.
“BUNUN ADI FAKİRLEŞMEKTİR”
Karaduman, ülkede hayat pahalılığının çok üst seviyelere çıktığının altını çizerek, şöyle devam etti:
“En temel gıda ürünleri korkunç oranlarda zamlanmış durumdadır. Bununla birlikte elektrik, doğalgaz ve ev kiraları gibi temel gider kalemleri de ciddi oranlarda zamlanırken memur, işçi ve emeklinin aldığı ücretler ise adeta yerinde saymaktadır. Yani gelir kalemleri sabit kalırken, neredeyse bütün gider kalemleri artmaktadır. Bunun adı fakirleşmektir, yoksullaşmaktır. Bakınız; TÜİK’in Eylül 2021 tarihli verilerine göre son bir yılda; tavuk eti yüzde 64, ayçiçeği yağı yüzde 60,8, margarin yüzde 53,8, yumurta yüzde 49,3, mısırözü yağı yüzde 47,3, mercimek yüzde 41,8, zeytinyağı yüzde 39,4, süt ve yoğurt yüzde 35, nohut yüzde 34,4, balık yüzde 34, bal yüzde 27, ekmek yüzde 26,4, dana eti yüzde 23, makarna yüzde 22, un ve pirinç yüzde 21 zamlandı. Hal böyle olunca raflardaki yağ tenekelerine koruma alarmı takılıyor, kolaylıkla alınıp tüketilen sıvı yağ, zor ulaşılan, raflarda alarmla korunan Yağ Bey’e dönüştü maalesef.”
“DEVLET MARKET DEĞİL, FABRİKA AÇAR”
Türkiye’nin birçok alanda 20 yıldır salgın dönemi yaşadığını dile getiren Karaduman, devletin market değil, fabrika açması gerektiğinin altını çizdi. Karaduman, devletin market açmadan önce tarlada üretimi temin etmek zorunda olduğunu belirterek, tarım ve hayvancılık politikalarının acilen değiştirilmesi gerektiğini aktardı.
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Karaduman, bugün işsizlik problemini görmemenin siyasi, iktisadi körlük olduğunu ifade etti. Bir başka soru üzerine Karaduman, mülakat sisteminin adaletsiz olduğunun altını çizerek, “Liyakat ve niteliği esas alan bir mülakat sistemi yerine gençlerin emeğini gasbeden, itaat ve sadakate dayalı bir mülakat sistemi mevcuttur” değerlendirmesinde bulundu.





