ALLAH Teâlâ, O nun uygulamalarının model olduğunu, dolayısıyla emir ve yasaklarına uyulması gerektiğini vurgulamaktadır:

"Peygamber size ne verirse onu alın; size neyi yasakladıysa ondan da sakının, geri durun." (Haşr Sûresi: 7)

Kur an-ı Kerîm, bu model ile uygulanarak ahkâmı hayata geçirilecektir. Çünkü Mâide Sûresinde, 44, 45 ve 47. âyet-i kerimelerde: "ALLAH ın indirdikleriyle hükmetmeyenler kâfir, zâlim ve fâsık" olarak nitelenmektedir. Kur an ne ölü kitaptır. Ne de ölüler kitabı. O dipdiri, mesajları ile bir hayat kitabıdır. Nitekim merhum Akif:

Ne mezarlıkta okunmak ne de fal bakmak için"

İfadeleriyle bu gerçeği anlatır.

Kur an-ı Kerim bir deryâdır; herkes O ndan elindeki kap kadar istifâde eder. Kur an-ı Kerm bir güneştir; her toprak O ndan kabiliyeti ölçüsünde yararlanır.

İnanan insanların Kur ân-ı Kerîm e karşı en önemli görevlerinden biri de insanlığı, O nun gerçekleriyle tanıştırmaktır. Kur ân-ı Kerîm in korunması, aslında ALLAH ın teminat altına aldığı bir husustur. Ancak O nun mesajının insanlığa ulaştırılması insâni bir görevdir. ALLAH Teâlâ bu görevi öncelikle Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizin omuzlarına yüklemiştir.

"Biz sana bu kitabı, hakkında ayrılığa düştükleri şeyleri onlara açıkça anlatman için ve iman edecek bir topluma da doğru yol rehberi ve rahmet olarak indirdik." (Nahl Sûresi: 64)

Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizin açıklama, anlatma ve tebliğ görevi, Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizden sonra Peygamber varisi olma özelliğini haiz ulema ve ehlullah topluluğuna aittir. Nitekim:

"Sizden hayra çağıran, iyiyi ve güzeli emreden ve fenâlıktan, kötülükten sakındıran bir topluluk bulunsun." (Âl-i İmran Sûresi: 104) Âyet-i kerimesi ile

"Müminlerin hepsinin topluca savaşa katılmaları uygun değildir. Onların her kesiminden bir grup, dini iyice öğrenmeleri ve toplumları savaştan dönüp kendilerine geldiklerinde, onları uyarmaları için geride kalmalıdır. Umulur ki sakınırlar." (Tevbe Sûresi: 122) Âyet-i kerimesi, bunu emretmekle bu işin müesseseleşmesini istemektedir.

Muhabir: Haber Merkezi