İstanbul'da bebek ölümleriyle sonuçlanan bir sağlık skandalıyla ilgili soruşturma derinleşiyor.
ÇETE SORUŞTURMASINDA 14 ZANLIYA GÖZALTI KARARI!
İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla, organize suç örgütü olduğu iddia edilen bir çeteye yönelik operasyon düzenledi. Operasyonda, "suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "nitelikli dolandırıcılık", "rüşvet", "kasten öldürmenin ihmali davranış ile işlenmesi" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından şüphelenilen çok sayıda kişi gözaltına alındı.
Yeni doğan bebekleri özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine yönlendirerek ölümlerine neden oldukları ve bu yolla büyük kazanç elde ettikleri öne sürülen, organize suç örgütü elebaşı olduğu düşünülen doktor Fırat Sarı ile birlikte hareket eden 16 şüphelinin daha yakalanmasıyla soruşturma genişledi.
Bebeklerin yaşamını kasıtlı olarak tehlikeye attıkları öne sürülen çete üyelerinin adreslerine yönelik eş zamaNlı yapılan operasyonda, 5 doktor, 3 hemşire ve diğer sağlık çalışanları dahil olmak üzere toplam 14 kişi gözaltına alındı.
Şüpheliler, işlemleri için emniyete götürüldü.
YENİ MÜFETTİŞ RAPORLARI!
Öte yandan, bugün gerçekleştirilen operasyonda gözaltına alınan zanlıların bebek ölümlerinde ihmali bulunduğu ve suç eylemine karıştıklarına dair Sağlık Bakanlığı müfettişlerince 28 Eylül 2024 ve 11 Kasım 2024 tarihlerinde hazırlanan ayrıntılı raporlar olduğu ortaya çıktı.
Buna göre, Özel hastanelerde tedavi gören bebek hastalar için SGK Başkanlığı tarafından günlük 8 bin TL ödeme yapılması uygulamasından faydalanmak amacıyla, bazı hastane görevlilerinin iyileşen bebekleri hastanede tutarak bu ödemeyi uzattıkları tespit edildi.
Yoğun bakım ünitelerinde bulunması gereken doktorların, masrafları düşürmek amacıyla görevde olmadığı, sadece resmi kayıtlarda görevli gösterildiği belirlendi. Bebeklerin durumları ağırlaştığında ise görevli gösterilen doktorların başka yerlerde olduğu anlaşıldı.
Bebek hastaların durumu kötüleştiğinde görevli doktorların hastaneye gitmedikleri, bunun da bebeklerin ölümüyle sonuçlandığı ortaya anlaşıldı.
Yoğun bakım ünitelerinde hemşirelerin çalıştırıldığı, acil durumlarda telefonla hemşirelerin birbirlerine hangi müdahalede bulunmaları gerektiğini telkin ettikleri, hasta yakınları doktorla görüşmek istediğinde ise hemşirelerin kendilerini doktor olarak tanıttıkları yönünde bulgular elde edildi.
Yoğun bakım ünitelerinde yatan bebeklerin günlük epikriz raporlarının da gerçeğe aykırı düzenlendiği tespit edildi.




