Siz o günleri aklınıza getirmeyi düşünmeseniz de vallahi ve billahi Gazzeli bebeklerin Rabbi sizden hesap soracak.

Bugün koskoca bir insanlık, bir aydır umudunu bir filoya bağlamış. Allah yar ve yardımcıları olsun. Onlar, tükenmek üzere olan nefeslere umut olmak için denizlere revan oldular. Ama olması gereken bu değildi ki! Bu hemen daha pis Siyonist başını çıkarmadan tepesine inmekle olurdu.

Dünyada insanlık onuru, iki delinin insiyatifine terkedilmiş. Ve tabi iki deliden korkan pısırık yöneticilerin... Sözümün çoğu da İslâm ülkeri yöneticilerine...

Şunu iyi bilesiniz ki gün gelip, iki delinin peşinde cehenneme sürüklenirken, yüzünüze bakan olmayacak. Allah da bakmayacak. Yahu sizin korkaklığınızın, sizin delilerin elindeki kozlarınızın bedelini bu ümmet neden ödüyor. Siz, iki piskopattan korktuğumuz kadar Allah'tan kormuyorsunuz!..

Bu modern çağda bunca zulüm bunca mezalim, çok değil az bir dik duruşla, çok kısa bir zamanda önlenebilecekken, iradesini zalim vijdanların tutsağı haline getiren sizler, daha ne demeye kendinizde insan içine çıkacak yüz buluyorsunuz?

Düşmandan gelecek bütün tehlikeleri hiçe sayarak, bir aydan beri Akdeniz'in hırçın dalgalarına aldırış dahi etmeden mazluma bir umut olabilir miyim diye evini, evladını terkedip, canını ortaya koyan bir avuç vicdan sahibi insanın çektikleri çileleri dahi sömürmeye kalkıyorsunuz.

Sözüm ona gönderdiğiniz bir fırkateyinle sorumluluktan kurtulacağınızı mı zannediyorsunuz? Bu sizin korkaklığınınızı tescil etmeye yeter de artar bile.

Sizin yapacağınız erkeklik bütün fırkateynlerinizi, bütün 'iha-siha'larınızı aşağılık zalimlerin karşısına dikmek, tepesine dikilmek ve dünyayı başlarına dar etmektir. Bunu yapamıyorsanız, ne halt etmeye ayaklar altına seriyorsunuz ümmetin onurunu...

Ayıp ayıp, vallahi billahi ayıp! Kalıbınızdan utanın bre korkaklar. Yeter, düşün artık bu ümmetin yakasından, yoruldu insanlık sizi sırtında taşımaktan. Allah sonsuza kadar belanızı versin. Verecek de inşallah!..