İÖ: Faizleri tüm kategorilerde aşağı çeken iki temel unsur; kamu mali dengelerindeki iyileşme sebebiyle fon piyasaları üzerindeki baskının azalması ve verimlilik artışının da katkısıyla enflasyondaki gerileme idi. Ve dikkat ediniz, Merkez Bankası nın faizi daima diğer kategorilerden daha düşük seyretti. Buna göre, bankanın faiz âşığı olmadığı görülüyor. 

RNE: Sömürü sermayesi, yatırımları durduracak ve üretimi azaltacak "dar para sistemi" ile dünya ekonomisini çökertip avucuna alacaktı. Planı ve niyeti buydu ama bunu başaramadı.  Başaramadı, çünkü halk kayıtsız yani "kayıt dışı ekonomi" içinde kendi ekonomik düzenini kurmuştur. İstikrarlı para politikası bunu sağladı. Sömürü sermayesi şimdi bu istikrarı sona erdirmek ve yıkmak için akla hayale gelmeyen oyunlar oynuyor. Irak savaşı, başörtüsü davası, PKK terörü, AKP nin kapatılması, Ergenekon davası ve diğerleri hep bu planın ve oyunun birer parçasıdır...

***

İÖ: Ancak başkalarının da "Tam tersi, bu yeterli değil. Zira daha hızlı faiz düşürse idi bu durumda diğer kategorilerdeki faizler de takiben daha çok düşmüş olurdu." dediğini duyar gibi oluyorum. Peki, gerçekten böyle bir şey gerçekleşebilir miydi Bizce imkânsız. Zira o beğenmediğimiz faiz oranı ile kaydedilen büyüme yüzde 7 civarında ve cari açık da çok yüksekti. Daha düşük faiz olması durumunda, büyüme nereye çıkardı Bunun finansmanı nasıl mümkün olurdu Borç ve cari açık nereye vururdu Enflasyon aynı hızla düşebilir miydi Yani madem büyümenin birçok kısıtı vardı, o halde söz konusu dönemde tutulan yol "makuldü" denilebilir.

RNE: Piyasaya yeteri kadar para sürmeden faiz üzerinde oynamak dengeleri bozar. Devlet  çalışanlara faizsiz yeteri kadar kredi vermelidir ve bunu icra ile de tahsil etmemelidir. İşletme mamulünü sattıkça verilen kredi tahsil edilmektedir. Bu uygulama enflasyon yapmaz, çünkü piyasaya çıkan para kadar arz edilmiş mal vardır. Bu mesele bu kadar basit iken, neden kimse bize kulak vermiyor   Bu çare ve çözüme kulak vermiyorlar; çünkü onlar kör, sağır ve dilsizdirler. Beyinleri var ama kullanmazlar, akılları var ama anlamazlar. Bir zamanlar yollarda birlikte yürünmüş eski dostları vardır ama artık onların çare ve çözümlerini nedense dinlemezler!..

***

İÖ: Geldiğimiz aşamada gerek cari açık gerekse enflasyonun düşmesi çoktan faizden kopmuştur. Gereken uzun soluklu zor işlere ise Türkiye de çok zor şartlar altında girişilmiştir. Ancak görüyorsunuz, bombalarla, katillerle uğraşırken bu işler olmuyor. Tekerlek tümseği döndüğünde halkımız zenginleşecek. Yolsuz devletin merkeze bağlı dilenci halkı modelini sevenler, zengin ve bağımsızlığını kazanan halk modelinden nefret ediyor.

RNE: Türkiye devletinin varlığını sürdürmesi için daha 2003 yılının başında feryat ederek, kavga ederek, nice randevu taleplerinde bulunarak AKP yöneticilerine anlatmak istediğimiz noktaya yeniden -hem de o zamana göre çok daha ağır şartlarla- gelmiş bunuyoruz

Tekrar hatırlatıyoruz; yapılacak iş, yapılması gereken çare ve çözüm bellidir:

1) Türkiye bir gün bile geciktirmeden DIŞ BORÇLARDAN ve FAİZLERİNDEN kurtarılacak. Bunu dış borcu iç borca çevirerek, faizli borcu faizsiz borca çevirerek, nakit borcu mal borcuna çevirerek ve borcu iştirake çevirerek çok kolay yapabilir. Ama sağır kulaklar bunu nasıl duyacak !. 2) İŞSİZLİK ortadan kaldırılacak. Bunu da işvereni borçlandırarak çalışana yani emek sahiplerine FAİZSİZ KREDİ vermekle sağlayabiliriz. Duyan kulağı olanlara bunu anlatabiliriz ama!!! 3) Tarafsız, bağımsız, etkin ve saygın YARGI SİSTEMİ kurulmalıdır. Bunu da "hakimlik sistemi" yerine "hakemlik sistemi"ni yaygınlaştırarak yapabilirler. Adalet mülkün/yönetimin temelidir. Zulümle abad olanın sonu berbad olur. Onlar da bu hak ve hakikatleri iyi bilirler ama şimdi nedense unuttular!!! 4) MİLLÎ BASIN, MİLLÎ MEDYA oluşturulmalıdır. Bunun sistemi ve mekanizması da medya kooperatifleri ile kurulur. Gazete okuyucuları ve televizyon seyircileri kooperatiflere üye olur. Yazarlar ve hatipler bu kooperatiflerin yöneticisi olurlar. Dağıtım resmi vakıfça yapılır. Resmi devlet desteği yalnız bunlara yapılır. Sermaye medyası yasaklanabilir.

Çare ve çözümler bellidir ama; kör, sağır ve dilsizler için değil!!!