Geçmişte olduğu gibi yine bugün de vahim sahneleri
yaşıyoruz. Ülkemizin bütün vatandaşları öfkeyle, nefretle kan kusuyorlar. Bu
duruma sebep olan terör örgütü, ne yazık ki dost bildiğimiz, müttefik
saydığımız batılı ülkelerin destekleri ile besleniyor. Bu güne kadar teröre
açıkça destek veren AB ülkelerinin ve ABD nin PYD yi terör örgütü dahi
saymadıklarını bizzat dile getirdiler. Biz ise ABD yi dost, müttefik ve
stratejik ortak olarak görüyoruz. Hatta AB ye girmek için kendi öz
değerlerimizden taviz verdik. Ve AB uğruna binden fazla kanun maddesini
değiştirdik.
13 Mart 2016 Pazar günü, bu terör olayı olmadan ABD
Büyükelçiliği kendi vatandaşlarına uyarıda bulunarak Kızılay ve civarına
gitmemelerini söylemiş. Peki bu müttefik, stratejik ortağımız bu uyarıyı bize
niçin yapmadı! Yapmazdı, çünkü terör örgütünün arkasında bizzat kendileri var.
Diğer bir taraftan AB ülkeleri bu menfur saldırı için ülkemize başsağlığı
mesajları gönderdiler. Ama Paris te yapılan terör saldırısı sonunda bizzat
Paris e giderek hükümet ve devlet başkanları nezdinde orada bulunup terörü
lanetlediler. Hatta Başbakanımız Sayın Davutoğlu da o yürüyüşte bulundu. Fakat
bize gelince sanki bıyık altından gülerek taziye mesajları ile olayı
geçiştirdiler.
Terör her zaman ve her yerde var. Ama İtalya da,
İspanya da, İrlanda da ve Almanya da bir zamanlar, bizde olduğu gibi terör
rüzgârları fırtına gibi esiyordu. Şimdi baktığımızda bu ülkelerde terörden eser
yok. Peki neden Onlardaki terör örgütleri dışarıdan beslenmiyordu. Veya
beslense bile terörün kökünü kuruttular. Bizde bu böyle değil. Terörün kökü AB
ülkelerinin bazılarında, ABD de kök salmaya devam ediyor. Maalesef bu kökü
kurutmak için de en küçük bir gayret, çaba sarf edilmiyor, sarf edilse bile
sonuç alınamıyor.
Eskiden filmlerde gördüğümüz, şimdi ise haberlerde zaman
zaman duyduğumuz, katilin maktulün cenazesine bizzat katılarak cenaze sahipleri
ile ağlaması gibi; teröre destek veren ülkeler de bu mesajları ile bizimle
birlikte ağlıyormuş! gibi görünüp kendilerini kamufle ediyorlar. Yani gülerek ağlıyorlar!.. Biz de bu acı
günümüzde bu dost ülkeler yanımızda oldular diye seviniyoruz.
Bana göre bu gaflet uykusudur. Bir an evvel bu gafletten
uyanıp dostumuzu ve düşmanımızı iyi teşhis ve tespit etmemiz gerekir.
Müslümanın Müslümandan başka dostu yoktur. İnancımız da bunu böyle emrediyor.
Ne zaman ki öz benliğimize, kendi manevi değerlerimize sımsıkı sarılırsak,
bütün millet olarak yekvücut olup terörün üstesinden gelebiliriz.
Şimdi gelelim asıl söyleyeceğim bir başka hususa; zamanla
yine söylemişimdir, belki tekrar olacak ama her terör olayından sonra onlarca
yaralı hastanelere kaldırılıyor, bunlardan birçoğu engelli olarak hayatı
yaşamaya devam ediyor. İktidar bunlar için ne yapıyor Bilmiyoruz. Ama
bildiğimiz bir gerçek var ki, her terör olayının sonunda engelli nüfusu
artıyor. Bu da bir başka problemi doğuruyor. Yetkililerin dikkatini bu hususa
da çekmek istiyorum. Ve bütün benliğimle terörü lanetliyorum. Allah bir daha
göstermesin diyorum. Âmin.