ABD’de, yönetim arasında büyük bir çatlak oluştu. Çatırtı sesleri her taraftan duyulmaktadır. Haklı olarak, bu çatırtı kimlerin arasında, diye, bir sual akla gelebilir.

Hemen açıklayalım:

ABD’nin derin güçleri ile ABD Başkanı arasında büyük bir savaş yaşanmakta. Neye dayanarak mı, bu kanaate varıyoruz? Gayet basit. Olup bitenler iyi irdelendiğinde, bu sonuca erişmek herkes için mümkün olacaktır. Aralarında, birçok konuda fikir ayrılığı var.

Evet, ABD bir yol ayrımında. Mevcut durum onu daha çok hırçınlaştırmakta ve daha sevimsiz hale sokmaktadır. Takip edenler bilir; ama bilmeyenler için de, iş her gün daha çok aydınlanmakta ve bu durum daha bilinir hale gelmektedir.

Hemen şunu da belirtmekte yarar var; Donalt Trump’ın tavırlarının ezilenlere bir faydası olmayacaktır. Aksine, bu agresif politikalar, ezilenleri daha çok ezmeye devam edecektir. İster Müslüman olsun isterse gayri müslim eğer, zayıfsa durum fark etmez.

Son günlerde, Başkan Trump’ın, Kudüs’ü İsrail’in Başkenti olarak tanıyacaklarını ve büyükelçiliklerini Kudüs’e taşıyacaklarını açıklamasını da bu bağlamda değerlendirmenin daha doğru olacağı kanaatindeyiz.

Neden Kudüs’ü Başkent yapmak istiyorlar ve niçin şimdi?

Bilindiği gibi Filistin, 9 Aralık 1917’de İngilizlerin eline geçmişti. Onlar da burayı Yahudilere verdiler. Şimdi 2017’nin Aralık ayındayız. Aradan 100 yıl geçti. Artık, kalan toprakları da Yahudilere vermek istiyorlar. Ama başaramayacaklardır.

Gerçi, bu mesele epeyce eskiye dayanıyor. ABD eski Başkanı Bill Clinton, 1995 yılında bu kararı aldı. Lakin kendilerine pahalıya mal olacağını düşünerek ertelediler. Donalt Trump seçim vaadi olarak bu konuyu dillendirmişti, onun için cehennemin kapılarını açtı. Şimdi, Filistin meselesi daha ciddi!

Dünya Müslümanları Kudüs’e eskisinden daha fazla sahip çıkıyorlar. Bu durum, onları, ziyadesiyle endişelendirmektedir. Şayet, bu vesileyle, Müslümanlar uyanırsa, neticede, sömürü çarkları durabilir. Dolayısıyla, Müslümanların sahip oldukları kaynakları eskisi kadar kolay sömüremezler.

Hani, bir söz var; “şaşkın ördek tersine doğru yüzer” diye. İşte, Trump’ta böyle hareket etmekte. Hatta doğruyu tespit etme adına, mevcut durumu, şöyle de tavsif etmek mümkün: “Zücaciye dükkânına girmiş fil gibi”...

Millet, nasıl adlandırırsa adlandırsın; gelinen noktada, bu işte bir tuhaflık var. Ve bu anormal durum, Trump’ın Başkan ilan edilmesinden itibaren, görünür oldu. Anlaşılan o ki, ABD’de köklü değişimler olmakta.

ABD’de AB’de dünyanın gözü önünde çatırdamaktadır. Bu, aynı zamanda Kapitalizmin krizidir. Adına Liberalizm dedikleri aldatmacanın artık sonuna geldiler. Kaçış yok, kurtulamazlar Batı’da sistem çökecek ve bunlar altında kalacaklar.

Tıpkı Sovyetler birliğinin çöküşü gibi, AB’de ABD’de dünyanın gözü önünde çökecektir. Bu güne kadar ertelemeye çalıştılar, fakat şimdi güçleri yetmiyor, artık daha fazla geciktiremezler.

Hele hele, ABD’de, Başkan’la yönetim arasındaki çatlak büyüyerek devam ederken...