Bu mahallede evler farklı model olsa da ve her birinden
farklı sesler, kokular çıksa da her biri dergiler bahçesinin şakıyan kuşları
gibiler demiştik geçen bölümümüzde. Devam ediyoruz Dergiler Sokağını gezmeye.
Haksöz Dergisi hanesinde, sorgulamalar göze çarpıyor.
Hamza Türkmen Çanakkale Ruhu nu sorguluyor ve Ümmetin dirilmesi için mi
Türklüğün yüceltilmesi için mi diye soruyor Günay Bulut, Kadın erkek
ilişkilerinde mahremiyet ve Bünyamin Sevim ise Eşcinselliğe bir bakış denemesi yle
dikkat çekmekte.
Furkan Dergisi nin evinde dini ve diğer konuların yanında
bir Kahvehane sohbetidir gitmekte. Selim Kutluboğa ilgi çekici bir dille
kahvehane kültürümüzü anlatmakta.
Vuslat var mı Sirkeci garında derseniz var derim.
Vuslat ta Kızların en büyük çeyizini anlatan Tülay Koyuncu Eğer eşini ağırlık
olarak görürsen, Gül bile ağır gelir diyor. Diğer odadan Süleyman Gülek,
vuslata ermenin verdiği şevkle Ailede çocuğun ahlak eğitimi ni anlatıyor.
Yöneliyoruz bir başka haneye. Orada İzdiham var. Yoksa
İzdiham mı bu hanede olan anlamadım. Odalarından biri Cahit Zarifoğlu nun Açı
Dergisi nin tıpkıbasımıyla döşenmiş. Diğer odada Zeliha Yurdaer Doğulular
çimleri, batılılar İnsanlığı ezerek yürürler diye sesleniyor bana Cin Ali
gelmiş diğer odaya. Rifat Eroğlu onu anlatıyor. Zencilerin incisiymiş Cin Ali.
Buradan Cin Ali nin zenci mi olduğunu inci mi olduğunu anlamalıyız bilemedim.
Siz okurlarımız bana da inşallah izah edersiniz.
Konyalı bir aile de var dergiler sokağında. Sokak Arası başlı
başına bir ev. Ali Töke nin Kanayan yara Filistin demesinden etkilenmiş
olmalı ki Sokak Arasındaki evden Esra Erbeyi sesleniyor Bir lahza huzur .
İki de Köprümüz var bu sokakları Üsküp e ve birbirine
bağlayan. Biri Yeni Asya ailesinin Köprü sü. Diğeri de Üsküp ü Türkiye ye
bağlayan Köprü. Üsküp ü bağlayan Köprü nün başında Mr. Nagihan Daut, İki S
den bahsederek Seni Seviyorum demenin hazzını yaşatıp, sevgiyi Allah a
ulaştırıyor. Avni Abdullah da Köprü nün üzerine konan bülbülün nasıl kargaya dönüştüğünden
bahsederek Artık o da bir kargaydı diyor. Yeni Asya nın attığı fikir-kültür
Köprü sünden geçmeyenimiz yoktur sanırım.
Kur ani Hayat
Dergisi hanesinden de güzel kokular gelmekte. Sevgi, Saygı ve Şefkat bağlamında
Ümmet denilip güzel yemekler pişirilmekte, sevgiyle şefkatle, saygı katılarak
Dikkatimi çeken bir şey oluyor bu gezintim esnasında.
Sokaktaki hanelerden Din ve Hayat Dergisi hanesi bomboş. Kapıları kapalı.
Öğrendiğime göre bu sene bu kapıları açmayacakmış Diyanet. Oysa onlara da ne
çok ihtiyacı olanlar vardı Her sene ihtiyaç sahibi olan olmayan herkese
tasadduk ettikleri dergileriyle anılmaktaydılar. Bu sene de boynu bükük
bekleyenleri olmuştur, kim bilir Muhterem okurlarım, Elmayı hepimiz biliriz
de, Mavi Elma yı, Fosforlu Elma yı ilk defa duyduk. Bu dergiler sokağındalar
onlar da.
Yılkı hanesinde ise takvim bir başka kullanılmakta, bir
başka değerde. Onların takvimi Cemâziyelevvel 1436 yı gösteriyor. Argatu
yılları var Oğlak-Ay. Bülent Yüksel Ceplerimizdeki Kaplumbağa Terbiyecileri
başlığı etrafında hakikati söylemek adına çok manidar bir konuyu anlatmakta
ilgilenenlere.
Dergiler sokağında yeni bir hane daha var. Vefa. Her
sayısında bir şaire bir yazara duydukları vefadan dolayı bu isimle müsemma
olmuşlar. Mesela bu sayılarını Ömer Lütfi Mete ye ayırmışlar.
Gezgin Dergisi hanesini her zaman evde
bulamayabilirsiniz. Çok geziyorlar. Bulduğunuzda ise sizlere gezip gördükleri
yerleri, çektikleri renk renk fotoğraflarla anlatmaktalar. Bu hanelerin
arasında komşuluk ilişkileri mükemmel. Hepsi aralarındaki farklılıklara rağmen
birbirleriyle musmutlu geçinip gitmekteler. Farklı çizgilerden gelerek aynı
kaygıya düşmüş 150 ye yakın dergi hanesi var bu sokakta. Bu sokağın yönetiminde
de TÜRDEB bulunmakta. Asım Gültekin hocanın başkanlığında Muharrem Baykul,
Murat Ayar hocaların koordinatörlüğünde, Ümit Elönü ve Sayim Yüksek hocaların
desteğiyle TÜRDEB çatısı altında konuşlanmış bu dergi haneleri.
Müslüman haneler Müslümanca haneler bunlar. Hepsi
Türkiye den değil, Almanya dan, Arabistan dan Filistin den, Yunanistan,
Bulgaristan ve başka ülkelerden de haneler var. Mostar, İnzar, Fiyaka, Hüküm,
İktibas, Seher, Samah, Seyyar Edebiyat, Sükût, Aykırı Edebiyat, Davet Mektebi, Adımlar, Köklü Değişim, Eğitime
Bakış, Ayraç, Siyah Sanat, Fidan, Aylık, Genç İstikbal, Şehir Düşünce, Keşke,
Nihayet, Halk Edebiyatı, Çatı, Türk Dili, Âşıkâne, Barbar, Baran, Azade,
Ayasofya, Hırka, Birdirbir, Dil ve Edebiyat, Nida, Yeşilay, Panorama, Nihayet,
Perspektif, Genç Okur, Rıhle, Ayraç, Can Kardeş, Tarih Gastesi, 1453 İstanbul
Kültür ve Sanat Dergisi, Keşke, Köklü Değişim, Yedirenk, Kulis Tiyatro, İrfan
Mektebi, Özgün İrade, Öykü, Havsala, İslami Hayat, Türk Kültürü İncelemeleri,
Moral, Nûbihar, Post Öykü, Reyhan, Yolcu, Yeni Dünya, Beyza Çocuk, Muşta ve
daha nice haneler var, kâh rengârenk kâh tek renk. Kâh ilmi, kâh mizahî, kâh
edebî, kâh sanatsal, kâh kültürel, kâh dinî, kâh siyasî, kâh iktisadî. Dedik ya
düşüncesiyle, kültürüyle, tarihiyle, edebiyatıyla, mizahıyla, gündelik
hayatıyla bir ülkenin geçmişi, geleceği ve şimdisi bir mekândaydı, inşallah
seneye de aynı mekânda olacaklar. Sizleri yine bekleyecekler. Dünyada ve
Türkiye de ilk ve tek dergi fuarı olan Türkiye Dergi Fuarı kapılarını açtı ve
Sirkeci garında siz okurlarıyla buluştu, buluşmaya da devam edecek; rengârenk
kıyafetleri, tarih, dua, tebliğ, şiir,
edeb, edebiyat, aşk ve özlem, dolu Müslümanca kokan sayfalarıyla