Mahkemeler, tekzipler, suç duyuruları, tazminat davaları

yetmiyormuş gibi sayın Tarım Bakanımız gazetemizi Basın İlan Kurumu Genel

Müdürlüğü ne de şikâyet etmiş!

Şikâyet dilekçesinde, basın ahlak esaslarına aykırı

davrandığımız iddiasıyla Bakanlıkla ilgili yaptığımız bütün haberler suç

unsuru olarak gösterilmiş!

Hatta bununla da yetinilmeyip kesinleşmeyen mahkeme

kararları bile kesinleşmiş gibi gösterilip Basın İlan Kurumu Genel

Müdürlüğü nden GEREĞİNİN YAPILMASI istenmiş.

7 Ocak ta Basın İlan Kurumu Genel Müdürlüğü nden gelen

tebligatı okuyunca insan gerçekten hayret ediyor!

Bu hırsın, kinin, öfkenin nedeni nedir acaba!

Basın İlan Kurumu, zaman aşımına girdiği için suç

unsuru olarak gösterilen haberlerin hiçbirisini dikkate almamış. Ancak mahkeme

kararlarının uygulanmadığı iddia edildiği için iki haberden dolayı savunmamızı

istedi.

Öncelikle şunu belirtmemiz gerekiyor. Savunmamız istenin

iki haberle ilgili yasal süreç 16 ve 30 Eylül de sonuçlandı ve gereği de yerine

getirilmişti. Zaten kazandık diye gösterdikleri tekzibin birini de

kaybetmişlerdi.

Diğerini de yüzümüzün akıyla yayınlamıştık. Çünkü sayın

Bakanımız TBMM çatısı altında bir milletvekilinin verdiği soru önergesinin konu

edildiği haberi tekzip ettirerek tarihe geçmişti!

Yayınlanan O tekzip, Milli Gazete nin haberciliğine

hiçbir halel getirmediği gibi Sansürün mahkeme onaylı belgesini oluşturuyor.

Dolayısıyla 25 Temmuz da yapılan suç duyurusunun da Basın

İlan Kurumu ndan geri çekmesi gerekiyordu.

Ancak bu suç duyurusu geri çekilmedi.

Sayın Bakan unutmuş olabilir mi

Zannetmiyorum

Çünkü çevresinde bu konularda güçlü ve tuttuğunu koparan

bir ekibi var!

Ya o zaman

Nasrettin Hoca misali; YA TUTARSA!