Bismillahirrahmanirrahim

Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah (c.c) a hamd

ederim. Salât ve selâm, Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) ya, âline ve

sahabelerine olsun.

İBRAHİM 67-68: İbrahim, ne Yahudi, ne de Hristiyan idi;

fakat o, Allah ı bir tanıyan dosdoğru bir Müslüman idi; müşriklerden de

değildi. İnsanların İbrahim e en yakın olanı, ona uyanlar, şu Peygamber

(Muhammed) ve (ona) iman edenlerdir. Allah müminlerin velisidir.   Bu ayet günümüzde, hakkı batıla karıştırıp

ılımlı İslam a yelken açan, kötülükleri emreden siyasetin merkezine şekerli

suya üşüşen sinekler gibi üşüşen şuursuz ve zavallı kimse ve kitlelere en büyük

cevaptır. Yaratan, yaşatan yöneten, hak ve adalet ölçüsü koyan ancak Allah tır.

İnsanı Allah, eşrefi mahlûkat makamında yaratmıştır. Eşrefi mahlûkat makamı

kulluk makamıdır. Kulluğun ölçüsü de İslam dır. İslam teslim olmaktır. İslam,

Allah ın kullarına emrettiği din ve düzendir. Allah kullarına Yahudilerin,

Hıristiyanların ve müşriklerin din ve düzenlerine de uyabilirsiniz diye bir

açık kapı da bırakmamıştır. İslam dan başka din ve düzen arayanlar

yanılırlar. ALİ İMRAN 85: Kim, İslâm dan başka bir din (din ve düzen) ararsa,

bilsin ki kendisinden (böyle bir din ve düzen) asla kabul edilmeyecek ve o,

ahirette ziyan edenlerden olacaktır. Bizleri yoktan var eden, bize kulluk yolu

olarak İslam ı gösteren ve kulunu İslam ile imtihan eden Allah, İslamsız olmaz

diye hükmünü vermiştir.  İbrahim (a.s),

İslam yolunun örneklerindendir. O tevhide inanan şuurlu bir Müslüman idi. O ne

Yahudi ne de Hıristiyan idi. O hiç bir zaman müşriklerden de olmadı. Kur an

İbrahim (a.s) örneğini niçin veriyor Allah her şeyi, zamana ve mekâna muhtaç

olmadan bilendir. Allah, kimi kullarının İbrahim (a.s) i yanlış ve batıl

yolları için istismar edeceklerini bilendir. Allah kullarına diyor ki Yahudi ve

Hıristiyan olanlar; imandan inkâra, tevhitten şirke sapmışlardır. Biz, atamız

İbrahim in yolundayız diyerek onlar, gittikleri sapıklık ve cehalet yolu için

onu model olarak göstermişlerdir. Allah, onların bu iddialarına cevaben

İbrahim, ne Yahudi, ne de Hristiyan idi; fakat o, Allah ı bir tanıyan dosdoğru

bir Müslüman idi; müşriklerden de değildi. diyor. Akıl sahipleri için burada

büyük ikazlar vardır. İnsanın yaptığı siyasi tercihler de İslam ın dışında

değerlendirilemez. Bir kimse, itikatta Müslüman, siyasette, dünya ve düzen

işlerinde batılı olamaz. Böyle bir sentezciliği İslam, şiddetle reddetmektedir.

BAKARA 42: Hakkı batılla karıştırıp da bile bile hakkı gizlemeyin. Aynı ikaz

Yahudi ve Hıristiyanlara da yapılmaktadır. ALİ İMRAN 71: Ey Kitap ehli! Niçin

hakkı batılla karıştırıyor ve bile bile hakkı (İslam ı) gizliyorsunuz Hakkı

batıla karıştırmak İslam ile batılı sentezleyip yeni bir şey ortaya

çıkarmaktır. Bunu yapmak ise Allah ın ilahlığına en büyük saygısızlıktır ve

haddi aşmaktır. Müslümanlık iki dinli olmayı kabul etmez.

EY MÜSLÜMAN

Ey Müslüman sen ben Müslümanım diyorsun ya senin bu

sözün Milli Görüşçü olmanı, Milli Görüş ün tek temsilcisi Saadet Partisi ile

birlikte hareket etmeni gerektirir. Çünkü Milli Görüş: İbrahim (a.s) in hanif

olan milletinden olmaktır. Milli Görüş: Bütün peygamberler ve Hz. Muhammed

(s.a.v) nasıl inanmış, nasıl yaşamış, nasıl ve kimlere karşı, niçin mücadele

etmiş ise, onlar gibi inanmak, onlar gibi yaşamak, onlar gibi cihat etmektir.

Milli Görüş: Maneviyatçı olmak, Nefis terbiyesini esas almak, Hakkı üstün

tutmaktır. Milli Görüş: Hidayet sahibi olmak, Feraset sahibi olmak, Dirayet

sahibi olmaktır. Milli Görüş: İkrah değil, telkin ve ikna ile insanların hidayetine,

vesile olmaktır. Milli Görüş: Adil düzendir. Milletin kurtuluş tohumudur. Milli

Görüş: Milletin aslı, özü ve kimliğidir: Milleti var eden değerlerdir. Milli

Görüş: Milleti aslına döndüren römorkördür. İşbirlikçi yönetimlerin daha fazla

yıkım yapmasına varlığı ile engel olan jandarmadır. Milli Görüş: Hayım Nahom un

Türkiye nin işsiz bırakılması, aç bırakılması, borca esir edilmesi, dininden

uzaklaştırılması, bölünmesi, yumuşak lokma yapılması, bu lokmaların Büyük

İsrail e vilayet yapılması doktrini ve planına karşı kalkan olmaktır. Milli

Görüş: Yaşanılabilir Bir Türkiye, Yeniden Büyük Türkiye, Yeni Bir Dünyadır.

Milli Görüş özetle: Tüm insanların dünya ve ahiret saadetini temin etmek için,

Materyalizmi değil maneviyatçılığı, nefse esir olmayı değil nefis terbiyesini,

kaba kuvveti değil hakkı üstün tutarak hidayet, feraset ve dirayet sahibi

insanlar olmayı, Barış, Hürriyet, Adalet, Refah, İzzet esasları ile

Yaşanabilir Bir Türkiye, Yeniden Büyük Türkiye ve savaş değil barış, çatışma

değil diyalog, çifte standart değil adalet, sömürü değil işbirliği, baskı ve

tahakküm değil insan hakları, hürriyet ve gerçek demokrasi esaslarının hâkim

olacağı Yeni Bir Dünya kurmayı hedefleyen ve bu istikamette disiplinli, ciddi

ve teşkilatlı bir şekilde çalışmayı esas alan bir inançtır.  Milli Görüşçü ise, istikametini koruyan,

kınayanın kınamasına aldırmadan ben de Saadet Partiliyim diyebilen, Adil Bir

Düzenin kurulması için kendisine verilen görevi canla başla yerine getiren

kimsedir. Yeni Bir Saadet dünyasının kurulması sorumluluklarını kuşanan ve

gereğini yapandır.

AK PARTİ GÜNCEL

YANILGIDIR

AK PARTİ toplum nezdinde; bu parti de yukarıda

tanımlamaya çalıştığımız Milli Görüş davasına hizmet ediyor şeklinde

algılanıyor ve ya böyle takdim ediliyor. Bu bir yanılgıdır. Ak Parti Milli

Görüş davasına hizmet etmeyi gaye edinmiş bir parti olsaydı Avrupa Birliği

Bakanlığı nı kurmazdı. Faizci düzeni yürütmezdi. Materyalist eğitimde ısrar

etmezdi. Ak Partinin hiç iyi işi yok mu diyenler baksınlar, bu yapılan iyi işler

kimin işine yarıyor AK Parti nin yaptığı söylenen iyi işler yürüttüğü

kötülükleri perdelemek içindir. Selam hidayete tabi olanlara