Geçen gün Saadet Partisi ve muhalefet partilerinin çağrısı ile TBMM Gazze konusunda alınacak tedbirleri ve atılacak adımları görüşmek üzere olağanüstü toplandı.

TBMM Genel Kurulu’nda AKP grubu adına konuşan milletvekilinin pişkinliği “pes artık” dedirtti.

Hep alışkın olduğumuz Recep Tayyip Erdoğan’ın İsrail ve Netanyahu hakkındaki sözleri ile kendilerini aklama çabasına girdi. Ama hep sözlü olarak yaptığı “icraatlarını” gündeme getirdi. Bu sefer daha eskiye doğru uzanarak Reis’in “gömlekli” iken sokak duvarlarına yazdığı “Kudüs ve Mescid-i Aksa” hakkındaki yazılarını da hatırlatıverdi. “One minute” olayına en büyük vurguyu yaparak, onun İsrail’e ne kadar karşı olduğunu ispat etmeye kalkıştı. Birincisi one minute’deki sözlerini İsrail başbakanına ya da cumhurbaşkanına karşı değil, moderatöre karşı söylediğini, olaydan sadece 30 dakika sonra itiraf ettiğini hiç dillendirmedi, dillendirmiyorlar. İkincisi “İsrail sözden anlamaz, güçten anlar” kaidesine göre Türkiye’nin gücünü gösterecek hiçbir fiili adım atmadığını söylemedi, söyleyemiyorlar. Üçüncüsü Türkiye’nin istihbarat, lojistik, diplomatik, ulaşım ve diğer sahalardaki gücünü İsrail’in aleyhine değil, lehine kullandıklarını da es geçti, hep öyle yapmaktalar. Bu pişkinlik halkımız tarafından AKP Gazze için en çok çabalayan iktidarın kendileri olduğunu zannedecek ve sorumluluğu bu şekilde sırtlarından atacakları gibi bir pişkinlik içinde debelenip durmaktalar.

Bu milletvekili başka bir pişkinlik daha sergiledi ki; dudak uçuklattı, dış kırdırttı:

“Kendileri Siyonizm konusunda o kadar başarılı imişler ki, 23 senedir iktidarda kalabilmişler. Hâlbuki Erbakan iktidarda ancak 11 ay kalabilmiş, Siyonizm kendini alaşağı etmiş.”

Saadet Partisi Milletvekili Sayın Bülent Kaya, 1 dakikalık süre içinde söyleyebildiği kadar bu hadsize cevap verdi ama birkaç cümle de biz yazalım.

Be hadsiz, siz Erbakan Hocamızı tanır mısınız?

Siz 23 senedir iktidardasınız, İsrail’e karşı ne yaptınız, emellerine hizmetten gayrı?

23 senedir BOP yani Büyük İsrail Projesi’nin başarıya ulaşması için eşbaşkanlık ve hizmetkârlık yapmıyor musunuz?

23 senedir bırakınız yurdumuzda onlara hizmet eden üsleri kontrol altına almayı, kapatmayı ya da hizaya getirmeyi, ilave olarak Kürecik’te İsrail’in gözü-kulağı olan tesisleri kurdurmadınız mı?

23 senedir İsrail’in uluslararası önemli kuruluşlar olan OECD gibi NATO gibi kuruluşlara sokup, gözlemcilik statüsü kazandırmadınız mı?

23 senedir Siyonizm’in hamisi ve muhafızı olan ABD’ye, Erbakan Hocamızın haykırdığı gibi, “Bana ne Amerika’dan” diyebilmek yerine bağımlılığımızı daha da pekiştirerek, onun yörüngesinin müdavimi olmadınız mı? O size “aptal” dedikçe siz “Dostumuz ve stratejik müttefikimiz ABD” söylemine mahkûm olmadınız mı? İslam dünyasında on milyonlarca Müslüman’ı katleden ve yerlerinden süren Batı ve ABD’ye yardım ederek bu vebale ortak değil misiniz?

Filistin’de akıtılan bunca Müslüman kanı ve gaddarca uygulanan ablukaya karşı “dostunuz ve stratejik müttefikiniz” olan ABD’nin çizdiği yoldan milim çıkıp da bir mütevazı adım bile atabildiniz mi?

Geçen hafta “İsrail’e olan ticaretimizi tamamen sonlandırdık” açıklamasını yapmakla, bundan önce sonlandırmamıştık, yalan söyledik” demiş olmadınız mı? “İsrail bağlantılı uçaklara hava sahamızı kapattık, limanlarımızı İsrail’e gidecek gemilere kapattık” derken, bundan önce açıktı biz yalan söyledik demiş olmadınız mı? Sizin bu açıklamalarınızdan sonra hava sahamızı kullanarak ve limanlarımızdan çıkış yaparak İsrail’e giden uçak ve gemileri kamuoyu takip etmiyor mu sanırsınız?

Evet Siyonizm ve onun hamisi ABD’nin desteği ile “şişkinleşerek” 23 yıldır iktidardasınız da, dünyanın çıbanbaşı İsrail’e karşı çıkarlarına hizmetten gayrı herhangi bir adım atabildiniz mi?

Erbakan Hocamızın 11 aylık iktidarında İsrail’e karşı attığı, asker göndermek dâhil, İslam Birliği altyapısı dahil, D-8 dahil attığı adımların bırakın az bir kısmını yapmayı, onun yaptıklarını işlevsizleştirmeye gayret etmediniz mi?

Bu şişkinlikle, bu pişkinlikle nereye koşuyorsunuz?

Sizde hiç Allah’tan korkma, kuldan utanma erdemi kalmadı mı?

 

NANE

 

Düşünmeden yersen bir naneyi,

Sonra düşünürsün ama neyi?

 

Ekrem Şama

...