2 yıl önce bir 7 Ekim tarihinde Yahya el Sinvar’ın liderliğinde başlayan mücadele yalnızca bir direniş eylemi değil; Batı’nın siyasi, ahlaki ve entelektüel mirasını kökten sarsan tarihsel bir kırılmadır.

Sinvar sadece teslim olmayan, yenilmeyen bir Gazze bırakmadı; Aksa Tufanı ile Batı merkezli uluslararası hukukun sahte tarafsızlığını, sözde insan hakları düzeninin çifte standartlarını ve “evrensel değerler”in gerçekte kime hizmet ettiğini çıplak biçimde ortaya koydu.

Liberal dünyanın kurduğu tüm vitrini paramparça etti; sivil toplumdan akademiye, dijital platformlardan diplomatik masalara kadar her alanda Batı’nın ikiyüzlülüğünü teşhir etti.

Batı liberalizmi, Sinvar’ın eylemleriyle kendi mezar taşına kazınmış çelişkileriyle yüz yüze kaldı. İnsan hakları ve ifade özgürlüğü adına dünyaya ders verenler kendi üniversitelerinde protestoları bastırarak, medyasında tek sesli bir propaganda rejimi kurarak maskelerini düşürdüler. Sinvar, bu ikiyüzlülüğü öyle bir noktaya taşıdı ki, Batı’nın kendi iç çelişkileri artık gizlenemez hâle geldi. Hatta bir anlamda Trump gibi figürlerin yükselişine zemin hazırlayan bu kriz, liberal dünyanın içten çürüyüşünün de simgesi oldu. Trump yalnızca Sinvar’ın gösterdiği aynada liberal Batı’nın gizlediklerini açıkça dile getirdi.

Arap dünyasındaki vekil rejimler, onların imamları, bürokratları ve medya aygıtları da aynı sarsıntıdan kaçamadı. Sinvar, Filistin davasını küresel ölçekte yeniden diriltti. “Filistin yanlısı” sloganları içi boş bir gösteriye dönüştürenleri, ya bu iddialarını eyleme dönüştürmeye ya da maskelerini indirip bedelini ödemeye zorladı.

İsrail ise Sinvar'ın zorlayıcı eylemleri karşısında tarihinde hiç olmadığı kadar açığa çıktı; onun şiddet politikaları artık yalnızca Gazze’nin değil, dünyanın bilgisi dahilinde oluyor.

Sinvar, 7 Ekim’den önce “Gazze herkesi ifşa edecek” demişti. Bugün, bu söz bütünüyle gerçekleşmiş durumda. Tufan Operasyonu’nun kısa vadeli sonuçları bile Batı’nın siyasi temellerini sarstı; uzun vadede bu sarsıntı hem Batı’nın kendisi hem de onun Arap vekilleri ve savunucuları için çok daha yıkıcı olacaktır. Tarih artık ikiye ayrılmıştır: 7 Ekim öncesi ve sonrası. 300 yıllık sistem yıkılıyor. Bu, yalnızca bir çatışmanın değil, yeni bir çağın başlangıcıdır.

Tufan sonrası dünyaya hoş geldiniz.