Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş yıllarına tanıklık etmiş, Atatürk dönemini yaşamış koca bir çınar olan Fatime Bilen, 17 yıldır yatağa bağımlı denebilecek bir yaşam sürüyor. altı çocuk annesi Fatime nine, oğlunun özverisi sayesinde hayata sıkı sıkıya tutunuyor.
17 YILDIR OĞLU BAKIYOR
Daha önce Karabük'te çalışan ve babasının 20 yıl önce vefat etmesinin ardından emekli olup memleketi Çatalzeytin'e yerleşen Selahattin Bilen, annesini de ilçeye getirerek yanına aldı. Annesine yakın bir evde yaşayan Bilen, her gün Fatime ninenin tüm kişisel bakımı, temizliği ve yemek hazırlığı gibi ihtiyaçlarını üstleniyor.
"Annem şu anda yerinden yardım olmadan kalkamıyor. Kaldırıyorum, ihtiyaçlarını gideriyorum. Temizliğini kendim yapıyorum. Annemi yıkıyorum. Benden başka kimse bakmıyor. 17 yıldır ben bakıyorum," ifadelerini kullanan Selahattin Bilen, annesine baktığı için mutlu olduğunu ve onun duasının kendisine yettiğini aktardı.
"HER ŞEYİNİ HAŞLAYARAK YAPIYORUM"
Annesini en iyi şekilde yaşatmak için mücadele verdiğini belirten Bilen, yaşlılıktan kaynaklanan rahatsızlıklarına rağmen annesine özel bir ilgi gösteriyor. Bilen, annesinin en sevdiği yiyecekler olan yumurtalı ekmek ve karalahanayı ihmal etmezken, dişlerinin çürümesinden dolayı özel bir menü hazırlıyor.
Selahattin Bilen, "Dişi olmadığı için bazı günler tavuk göğsü alıyorum. Tavuğu iyice parçalıyorum. Suda haşlıyorum, daha sonra pişiriyorum çünkü ağzında dağılıyor. Bir gün tavuk yerse ertesi gün köfte alıyorum. Her şeyini haşlayarak yapıyorum," diyerek annesine olan titiz yaklaşımını vurguladı.
TEK İSTEĞİ MEMLEKETİ TRABZON'U GÖRMEK
Oğlunun yaptığı bu fedakarlıkları duygusal sözlerle anlatan Fatime Bilen, "Bana bakıyor. Yemeği yapar, çorba pişiriyor. Ekmekleri keser, yağlar, çayımı yapıyor. Oğlum olmasa ben şimdiye kadar ölmüştüm," diyerek oğluna olan derin sevgisini dile getirdi.
Dişlerini yaptırmak istediğini ancak maddi imkansızlıklar nedeniyle yaptıramadığını kaydeden Bilen, en büyük arzusunun memleketi Trabzon'a giderek akrabalarını görmek olduğunu da sözlerine ekledi.
