Bedir’de kimse kervanın menşeini saymadı. Kimse “bu deve hangi kuyudan su içti, önce hangi kasabadan geçti?” diye tartışmadı. Çünkü mesele menşei değil, o kervanın Mekke’nin savaş ekonomisini besleyecek olmasıydı. O kervan Hazreti Peygamber’in emri ile hedef alındı ve Bedir savaşı yapıldı. Bu bir ekonomik eylem değil, stratejik bir iman beyanıydı.

Bugün İsrail’e giden her gemi, her konteyner, her yük aynı kervandır. Rotanın İsrail olduğu yerde başka hiçbir detayın anlamı yoktur. İster beş liman dolaşsın, ister Türkiye’ye mandalina bıraksın, ister konteyner boşaltsın – son durak İsrail ise o gemi İsrail’in cephanesidir. Zincirin halkaları aynı suçu taşır.

“Önce başka limana uğradı”, “sadece transit geçti” gibi bahaneler kavram hilesidir. Bu kavram hilesiyle toplumun vicdanı uyuşturuluyor. Zulmün zincirini besleyen her halka aynı suçun parçasıdır. “Toplu iğnesiz mi yaşayalım?” masalıyla meseleyi sulandıranlara cevabımız nettir: Evet, toplu iğnesiz yaşayabiliriz. Ama soykırımla kirlenmiş bir toplu iğneyle yaşayamayız.

Bu ahlaki yükümlülük sadece duygusal değil, imanî bir sorumluluktur. Müslüman’ın reel politiği o ilahi adalet gününde vereceği hesaptır. Bedir bu yüzden oldu, Uhud’da bu yüzden meydan tutuldu, Selahaddin bu yüzden ikmal hatlarını kesti. Gazze’de çocuklar her gün öldürülürken, Türkiye limanından İsrail’e giden her yük o çocuğun gözyaşına ortak olur.

İsrail’in Can Damarını Kesmek Zorundayız

İsrail’in 2024 verileri bu gerçeği açıkça ortaya koyuyor. İsrail’in dış ticaretinin %98’i deniz yoluyla yapılmaktadır. İsrail’in gıda ithalatının %72’si, yakıt ithalatının %90’ı Akdeniz limanlarından gelmektedir. Türkiye, İsrail’in en büyük 5 ticaret ortağından biridir. 2023’te iki ülke arasındaki ticaret hacmi 9,5 milyar doları aşmıştır. Bu rakamlar, Türkiye’nin bu zinciri kesme kapasitesine sahip olduğunu gösterir. Türkiye öyle ya da böyle İsrail’in gıda ve sanayi lojistiğini ciddi biçimde zorlayabilir. Bu da sadece Filistin için değil, Türkiye’nin kendi güvenliği için stratejik bir hamledir.

Bu mesele kargo meselesi değil, bu mesele savaşın lojistiğidir. Eğer İsrail savaşın başından beri tek bir lojistik kriz yaşamıyorsa bu zincirin halkasında bizim de payımız vardır. Bu zinciri kesmek bir tercih değil, ahlaki ve stratejik bir zorunluluktur. Hukuki açıdan da gerçek açıktır: Roma Statüsü Madde 25’e göre soykırıma yardım eden, lojistik sağlayan, yataklık eden herkes suçun parçasıdır. “Biz sadece kargo taşıyoruz” demek, Nürnberg’de “Ben sadece emir aldım” diyenlerin cümlesinden farklı değildir. Yarın uluslararası mahkemelerde hesap sorulduğunda “ama transit kargoydu” cümlesi bir mazeret olmayacaktır.

Troller İçin Uygulamalı Örnekler

Bu konuda uluslararası örnekler ortadadır: Güney Afrika’nın apartheid döneminde yaşadığı liman boykotları ırkçı rejimi müzakereye zorladı. Rotterdam, Londra ve New York limanlarında Güney Afrika gemileri aylarca bekletildi, yükleri boşaltılmadı. Bu baskı rejimin çözülmesinde kilit rol oynadı. 2005’te başlayan BDS hareketi, İsrail’in bazı büyük şirketlerini milyarlarca dolar kayba uğrattı. 2021’de İsrail Maliye Bakanlığı, BDS’nin ülke ekonomisine yılda 1,4 milyar dolar zarar verdiğini itiraf etti.

Demek ki bu hatları kesmek sonuç üretir. “Bu mümkün değil” diyenler ya bilerek yalan söylüyor ya da tarihi okumuyor. Kural net ve yalındır. İsrail’e gidiyorsan Türkiye limanına gelme. Türkiye limanına geliyorsan İsrail’e gitme. Bu kadar basit, bu kadar net. Daha ötesini savunanlar, zulmün bakımını yapıyordur. “Ama bu gemi önce başka yerden yük aldı” demek sadece suçu örtmektir. “Ama bu sadece kargo” demek sadece soykırımı aklamaktır.

İsrail, Türkiye için büyüyen bir güvenlik tehdididir. Yarın sahada karşımıza çıkacak bir devlete bugün malzeme taşımak sadece gaflet değil, ihanettir.

Tarih bu günleri kaydediyor. Kervan menşei sayanları da, kavram hilesi yapanları da, zulmün lojistiğini “kargo” diyerek meşrulaştıranları da yazıyor. Tarih, bu tartışmalarda gerçeği gizleyenleri ve hakikati haykıranları ayıracak.

Bizim pozisyonumuz değişmez: İsrail’e değen her sevkiyat kesilmeli. Bu hem borcumuz hem de menfaatimizdir. Kusura bakmayın, bu saatten sonra bahane dinlemiyoruz. Rota İsrail ise bu gaflettir, ihanettir, acziyettir, nokta, bitti.