Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, memleket turunda sadece hemşehrileriyle kucaklaşmadı, Ankara'ya sert göndermeler yaptı. Siyasi kulislerde uzun süredir konuşulan "Aday olacak mı?" sorusu, Trabzon'daki o iddialı çıkışla nihayet cevabını buldu. Ağıralioğlu, açıklamalarıyla 2028 yılında yapılacak seçime aday olduğunu duyurdu.

Basın mensuplarıyla bir araya gelen Ağıralioğlu'nun gündeminde öncelikle çarpık kentleşme ve plansızlık vardı. Kendi memleketindeki estetik yoksunluğuna "dikkat çeken" Ağıralioğlu, Yomra örneği üzerinden hükümetin "Türkiye Yüzyılı" vizyonunu hedef aldı. Şehirlerin sadece bina dikmekten ibaret görülemeyeceğini savunan deneyimli siyasetçi, "Bina yapıyorsun ama yolu, otoparkı, altyapıyı hesaplamıyorsun. Sonra bu plansızlığa siyasi maharetsizlik diyorsun ifadelerini kullandı

MEMLEKETİN YÖNETİMİNİ RİZE'DEN TRABZONA TAŞIYACAĞIZ

"Kendi şahsi kariyer planlarımıza memleket kurban edecek adam da değiliz. Bizim bir kariyer planımız var, Türk milletinin geleceği. Benim şahsi kariyer planım değildir siyaset. Siyaset benim memleket borcumdur. Bu borcu ödemeye karar verdiğim itirazla kuvvetlenmeye, itirazdan devletin, milletin yönetimine hizmeti olarak talip olmaya niyet ettiğim bir şehirde irademi beyan etmiş olmak da hayra vesile olmuştur. Ben hani arkadaşlara baştan biraz sitem ettim ama şimdi diyorum ki vaki olanda hayır vardır. Yani ben irademi açıklamış oldum. Yoksa Anahtar Parti kimsenin yediği değildir. Kimsenin B planı değildir. Anahtar Parti Türk milletinin A planıdır. Hiç kimsenin istetmesi olarak kurulmamıştır. Hiç kimseye bir kariyer planının aparatı olarak yardım etmek gibi bir gündemi asla yoktur. Tek gündemi Türk milletidir. Türk milletinden başka hiç kimseye eyvallah etmeyecektir. Siyasette bu çok basit bir ilke bu. Tenkit ettiklerinize benzemeyeceksiniz. Bunu hatırlattım. Yani iktidarı tenkit ederken bizim söylediğimiz şey şuydu; 'Kazanmak için her yolu mübah görüyorsunuz. Kazanmak için her yolu mübah görenler siyaseti ilkeyle ayakta tutamazlar' diyordum ben. Sonra altılı masa da kazanmak için her yolu mübah görme hastalığına tutuldu. 'Tayyip Erdoğan gitsin de ne olursa olsun ilkesizliği bizim ilkesel üstünlüğümüzü kaybettirir bize' dedim. Tayyip Erdoğan gitsin ama doğrulukla gitsin. Onu doğrulukla yenelim, ilkeyle yenelim, ölçüyle yenelim. Yani biz doğrulukla kaybetmeye göze alalım, bizim millet doğruluğu sever. Ama siz derseniz ki sen kazanmak için her yolu mübah görüyorsun, biz de kazanmak için her yolu mübah görüyoruz. 'Bizim milletimiz bildiği deliyi bilmediği akıllıya tercih eder' dedim ve isabet etti. Bildiğim şey oldu. Milletimi tanıdığımı zannediyorum, benim bildiğim şey oldu. Kaybetmek için aslında yapmamamız gereken birkaç şey vardı, onları yaptılar ve kaybettiler."

''HADDİNİ BİLMEZ SİYASETÇİLER''

"Türkiye'de şu problemimiz var, çözülemez. Şu anda Türkiye'nin tek sorunu var, siyasetçiler. Haddini bilmez siyasetçiler, hudut tanımaz siyasetçiler, devleti kendinin zanneder siyasetçiler, milleti marabası zanneder siyasetçiler, siyaseti zenginlik sebebi zanneden siyasetçiler, milletin malını mülkünü yer siyasetçiler, hesap vermez siyasetçiler, hak tanımaz, hukuk tanımaz siyasetçiler, kanun tanımaz, kural tanımaz siyasetçiler falan. Bizim memleketin gündemi, vallahi başka sorunu yok"

"TAYYİP BEY ŞİMDİ BİZE DİYOR Kİ, 'BEN GİDERSEM BİTTİNİZ'.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Bana güvendiniz, 23 yıl arkamda dağ gibi durdunuz. Ben size öyle bir sistem kurdum ki, dünyanın en kötü adamı, bir vesile başınıza gelse bile size bir toplu iğne ucu kadar zarar veremez. Beni seçersiniz, seçmezsiniz. Ben kalırım, ölürüm, belli olmaz. Ağzına kadar hazineyi doldurdum. Borcunuz yok, faizsiz, enflasyonsuz bir ülke bıraktım, gürül gürül üniversiteler bıraktım, bir sistem bıraktım. Başına adam gelse de olur gelmese de olur" demesi gerektiğini ifade eden Ağıralioğlu, şunları söyledi:

"Tayyip Bey şimdi bize diyor ki, 'Ben gidersem bittiniz'. Yahu siz tam olarak ne yaptınız ki siz gidince biz bitiyoruz? O yüzden ben bir sistem kuracağım. Partimizin politik aksının üstünde bu var, sistem kurmalıyız. İnsanlara bağlı olmayan, kurtarıcılardan bizi kurtaracak bir sistem. Biri gelince iyi olmayan, biri gidince batmayan. Kim gelirse gelsin, kim giderse gitsin, huzurumuzu kaçırmayan bir mekanizma kurmalıyız. Bunu yapabileceğimize inanıyorum, bunu Anahtar Parti olarak biz yapacağız demiyorum. Türk milletinin bunu yapmaya kapasitesi var. Sadece siyaset bu terbiyeyle işini yaparsa, bunu yapmaya niyetlendiği andan itibaren bunu yapacak nice evlatlar var. Sağcısı da var, solcusu da var, vatanseveri de var, milliyetçisi de var, muhafazakârı da var, evlatları var bu memlekette."

Kaynak: Haber Merkezi