Bismillahirrahmanirrahim

Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah’a hamt, Peygamberimize, âline ve sahabelerine salât ve selam ederiz.

Günümüz dünyası, inkârcı, ırkçı Yahudilerin ve ABD emperyalizminin ürettiği insanlık krizini yaşıyor. Bu krizin diğer bir adı da Siyonizm’dir. Siyonizm; kendisi için stratejik düşman olarak, İslam’ı ve insanlığı seçmiştir. Maide 82: “İnsanlar içerisinde, inananlara en azılı düşman olarak Yahudileri ve Allah’tan başkalarına ilahlık yakıştıran müşrikleri bulursun. Bütün insanlar içerisinde, inananlara en çok şefkat gösterenlerin ise “Biz nasarayız” diyenler olduğunu göreceksin. Bu böyledir, çünkü o Hıristiyanlar arasında, gerçekleri bilen ve toplumlarına bildiren, ilim ve ibadetle meşgul olan kimselerle, Allah ve ahiret korkusuyla kendilerini manastırlara kapatan kimseler vardır ki, bunlar büyüklük taslamazlar.” Bu ayet, Müslümanların ve ülke yönetimlerinin nasıl bir dış siyaset izleyeceklerinin esasını ortaya koyar. Siyonist Yahudiler ile müşrik ABD ve müttefiklerinin, Müslümanların azılı düşmanı olduğunu bildiren Kur’an, aynı zamanda, bu düşman unsurlarla bir antlaşma zemini olmadığını da ortaya koyar. Biz bu gerçeği Gazze’de görüyoruz. Bugün Batı dünyasında Gazze konusunda duyarlılık gösteren toplum ve kimi yönetimler, yine bu ayetin ifadesiyle “biz nasarayız” diyenlerdir. Gerçek şudur ki; İslam ve Müslümanlar, ilk günden başlayarak gönümüze kadar daima Yahudilerin hile, fitne ve bozgunculuklarına maruz kalmış ve bundan pek çok zarar görmüşlerdir. Ne yazık ki, Müslümanlar olarak bunlardan gereken dersleri almış değiliz. Oysa Kur’an’da, Yahudilerin tarih boyunca inananlara karşı takındıkları düşmanlık ve uyguladıkları ifsat siyaseti, birer birer anlatılmakta ve bu hususta bizleri uyarmaktadır. Bu uyarı boşuna değildir. Eğer günümüzde Müslümanlar, bulundukları her yerde Yahudilerin hile ve bozgunculuğuna karşı uyanık olmaz ve Medine’de Peygamberimizin Yahudilere ve onların çevirdikleri dolaplara karşı aldığı tedbirlerin aynısını almazlar ise içinde bulundukları zilletten kurtulamayacaklardır. Emperyalist ABD ve Siyonist İsrail’in kölesi olarak, kendi ülkelerinde esir kalmaya devam edeceklerdir. Bir millet, İslam ve Kur’an’ından uzaklaştığı sürece, ABD ve İsrail’in işbirlikçisi olmaktan kendisini kurtaramaz. Bugün Gazze’de ABD ve İsrail, sınır tanımaz bir soykırım ve zulüm yapıyorsa, bu cesareti, Müslüman ülkelerin işbirlikçi yönetimlerin duyarsızlığından alıyor. ABD ve İsrail’in yürüttüğü ve bütün insanlığı tehdit eden bu fitneyi söndürmek için savaşı göze almak, İslam’a ve Kur’an’a yeniden dönmek gerekir. İslam coğrafyasında, Gazze’de barışa ve huzura kavuşmanın başka bir yolu da yoktur. Gazze’de ABD ve İsrail soykırımına karşı direnen HAMAS ve müttefikleri, bu şuurla savaşıyorlar. Ve bu savaşı, Allah’ın yardımıyla onlar kazanacaktır.

TARİH ŞUURU

Saadet asrında Peygamberimiz ve ordusunun Bedir Savaşı’nı kazanmış olması, Yahudilerin hoşuna gitmedi. Esasen Yahudilerle münafıklar. Müslümanların aleyhinde sinsice çalışıyorlardı. Bedir Savaşı üzerinden henüz bir ay geçmişti. Yahudilerin en yüreklisi sayılan Beni Kaynuka Yahudileri ilk defa, Müslümanlarla yapılan vatandaşlık sözleşmesini bozarak savaşa karar verdiler. Kendilerinin, Kureyşliler gibi olmadıklarını da ileri sürdüler. Peygamberimiz, Kaynuka Yahudilerinin başkanlarıyla görüştü: Yahudilere, “Allah'tan korkunuz, yoksa müşriklerin Bedir'de uğradıkları felâkete sizde uğrarsınız” dedi. Bunları hem tehdit etti hem de sulhu bozmak istemiyordu. Kendilerine, sözleşmenin yenilenmesini teklif etti. Yahudiler, Peygamberimiz’in teklifine olumlu bakmadıkları gibi: “Ey Muhammed; Sen bizi, savaşın ne olduğunu bilmeyen Kureyşliler mi sanıyorsun? Bizimle bir defa harp edersen, o zaman savaşın tadını anlarsın" diyecek kadar küstahlaştılar. Yahudiler, kalelerine kapandı. Müslümanlar da bunları kuşattı. Çarpışma on beş gün sürdü ve teslim bayrağını çektiler. Peygamberimiz’in vereceği cezaya boyun eğdiler ve sonunda Suriye’ye sürüldüler. Beni Nadir ve Kurayza Yahudileri de ihanetlerinin cezasını çektiler ve Medine böylelikle ifsatçı Yahudilerden temizlendi. Bugünün Müslümanları, Peygamberimiz ile Yahudiler arasında geçek savaşları ve sebeplerini doğru okuyup ders almasını bilirlerse, Siyonizm belasından kurtulacak hidayet, feraset ve dirayete sahip olurlar.

GÜÇTEN ANLARLAR

Yahudiler, tarih boyunca, kendileriyle anlaşma yapılamayan tek topluluktur. Onlar, nasihatten, uyarıdan, kınamadan anlamazlar, Erbakan Hocamızın dediği gibi güçten anlarlar. Gücü gördükleri yerde teslim olurlar. Müslümanların sağlam bir ordu ile onların karşısına çıkmaları farz-ı ayındır. Yahudilerin ve İslam düşmanlarının korktuğu ve çekindiği tek şey, Müslümanlarda oluşacak cihat şuurudur. Onlar, İslam’ın canının ve ruhunun cihat olduğunu bizden daha iyi bilirler ve Müslümanların cihat şuurlarını kırmak için her türlü çalışmayı yaparlar. Bir Müslüman olarak şuna inanıyoruz ki; İsrail devletinin sonu mutlaka gelecektir. İnkârcı Yahudilerin kurduğu bu terör devleti, pek yakında yıkılacaktır. Yahudiler, Filistin toprakları üzerinde, tarih boyunca birçok devlet kurmuştur. Yeryüzünün egemenliğini ellerine geçirmeye çalışmış, hile, fitne ve bozgunculuk hareketleriyle de bütün dünyanın huzurunu kaçırmış ve bu yüzden de yüce Allah’ın gönderdiği güçlü kulları vasıtasıyla da yenilgiye uğramışlardır. Yahudiler için bu azap ve yıkılış, yüce Allah'ın değişmeyen bir kanunu haline gelmiştir. Bundandır ki İsrail terör devletinin burada uzun süreli yaşaması mümkün değildir. Zulümle abat olunmaz. Bugün Gazze’de yaşanan savaş, belki de İsrail vahşetinin, Müslümanlar ve bütün insanlık âlemi tarafından görülmesine vesile olacak, bu da İsrail için sonun başlangıcı olacaktır. Gazze’de yaşanan savaş, Müslümanlara ve insanlığa bir kez daha; “Allah’ın izniyle, çok az inanmış bir topluluğun, sayıca ve imkân bakımından çok fazla topluluklara galip gelebileceğini” göstermenin örneğidir. Bu asırda bu meseleyi en iyi okuyan hareket, Millî Görüş olmuştur. Erbakan Hocamızın Siyonizm üzerinde durması, inancının gereği olmuştur. İslam tanıtılırken, O’na düşman unsurların tanıtılması da önemlidir. Mazlumlar, ayağa kalkmadan zalimler diz çökmez. Selam hidayete tabi olanlara…