Hiçbir şeyin tam, doğru ve yerinde olmadığı ülkemizde, bütün sorunların ana kaynağı eğitim. Eğitim bozuk olunca diğer alanlarda her şey bozuk oluyor. Bir türlü Müslüman Türk eğitim sistemine geçilemeyen ülkemizde, ABD artığı eğitim sistemiyle ancak bu kadar oluyor. Eğitim konusunu neresinden tutsak elimizde kalıyor. Okul müdürleri torpille müdür yapılmış bir eğitim sisteminde insanlara hangi hak hangi hukuk hangi değer anlatılabilir. Okulda hak yememeyi öğretmek için önce okulun başının yani müdürün hak yememiş olması gerekmiyor mu, gerekiyor. Torpille atanmış müdürler nasıl hak yemesin, hem de hak yemeyi hak olarak görerek yiyorlar. Günümüzde okul müdürleri cumhurbaşkanına yalakalık yaparak müdür oluyorlar. İstisnalar nadir de olsa vardır belki ama istisnalar kaideyi bozmuyor. İşinin ehli olduğu için müdür yapılan okul müdürleri yok denecek kadar az maalesef. Torpille müdür olmuş müdürler okulda nasıl adalet öğretecek, nasıl kul hakkı yenmemesini öğretecek, nasıl hak hukuka uymayı öğretecek, öğretebilir mi, öğretemez. Nihayetinde de öğretemiyorlar. Torpille atanmış birinden adalet öğretmesini beklemek komedidir. Torpille makama getirilmiş birinden insani iyilik beklenemez. Eğitim yuvaları iyiyi ve doğruyu öğretmek üzere kurulmuş kurumlarken iyiyi ve doğruyu öğretmek üzere getirilenler iyi ve doğru olmayan yöntemle oralara getirilmiştir. Adamı olan müdür yapılıyor. Okul müdürlerinden yukarıdaki bürokratlar farklı mı onlar da torpille atanmış kişilerdir. Okul müdürlerinden tutun bakana kadar bütün müdürler torpille atanmıştır. Böyle bir eğitim sisteminde kul hakkı yemeyen insan yetişir mi, yetişmiyor nihayetinde. Kul hakkı yiyen insanlar kul hakkı yemenin affedilmez günah olduğunu anlatabilir mi, anlatır ama komedi olur o. Adam oturduğu koltuğa torpille gelmiş bize kul hakkı yemenin kötülüğünü anlatıyor, adaletli olmayı anlatıyor, iyilik yapmayı anlatıyor gülmeyelim de ne yapalım.

Eğitimde adalet denince insanın kahkaha atası geliyor. Zaten ülkemizde adalet denince insana bir gülmek geliyor. Çünkü adalet insanların cebinde. Ne kadar para o kadar adalet. Al sana adalet. Eğitimde eşitlik/adalet deniliyor özel okullar (kolejler) kapatılmıyor. Özel okullar varken hangi adaletten bahsedilebilir. Özel okulları geçelim, zaten özel okullar okul değil ticarethane. Devlet okullarına bakalım. Okullara öğretmen alırken yapılan sınavlar yetmiyor gibi mülakat adında torpil sınavı yapılıyor. Torpili olanlar öğretmen olarak atanıyor diğerleri atanmıyor. Torpille atanan öretmenden insan yetişmesini beklemek kadar komik bir şey olur mu. Öğretmen öğrenciye temel insani değer olarak adaletli olmasını öğretecek öğrenci sen torpille atanmadın mı öğretmenim dese öğretmen ne diyecek. Mülakat sınavı demek torpil demektir kimse değil diye laga luga etmesin. Eğitime bakar mısınız. Daha ücretli öğretmenler adaletsizliğine gelemedik bile. Öğretmenler odasında aynı masada oturan öğretmenlerin yarısı atanmış öğretmen yarısı ücretli öğretmen. Aynı öğrencilere aynı dersi anlatıyor, aynı mesaiyi harcıyor ama biri normal öğretmen maaşı alırken diğeri asgari ücret bile almıyor. Bu nasıl eğitim sistemi. Ücretli öğretmenin hakkını vermeyen sistem, hangi hakkı gözeten eğitimli insan çıkarır. Makama ve paraya tapan bir toplumun oluşmasını ülkemiz eğitim sistemi sağladı, sağlıyor. Hak yiyen, hukuka uymayan, adaletli olmayan, şiddet, istismar ve her türlü ahlâksızlığı yapan ya da her türlü ahlâksızlığa meyilli olan bir toplum ancak eğitim sisteminin tek kriteri torpil olan bir sistemle meydana getirilebilirdi ki meydana getirildi. Bakanın bile torpille atandığı eğitim sisteminden eğitim bekliyoruz ya bu da komedidir. Daha ders kitaplarının içeriklerini konuşmaya sıra gelmiyor. Gerçi içerik mi var ki konuşalım. İnternetten bulduklarını doldurmuşlar kitaplara al sana içerik. Kaynak genel ağ diye yazmışlar. Kaynak bile göstermemiş devlet ders kitaplarını hazırlayanlar. İnternetten içerik oluşturulacak da neden okul var neden öğretmen var. İnsanlar zaten akşama kadar internette.

Eğitim mi dediniz kimin torpiliyle ‘eğitim’ kardeş!