Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda 2026 yılı bütçesinin görüşmeleri tamamlandıktan sonra salonda gergin anlar yaşandı. AK Parti ve CHP milletvekilleri arasında başlayan sözlü tartışma, kısa süre içinde kavgaya dönüştü.

BÜTÇE GÖRÜŞMELERİ SONRASI TANSİYON YÜKSELDİ
Edinilen bilgilere göre, bütçe oylamasının ardından bazı milletvekilleri arasında karşılıklı sataşmalar yaşandı. Tartışmanın büyümesiyle birlikte milletvekilleri birbirlerinin üzerine yürüdü ve fiziki müdahale gerçekleşti. Genel Kurul salonunda kısa süreli bir kargaşa oluştu.

ARBEDE GÜÇLÜKLE YATIŞTIRILDI
Yaşanan arbedeye Meclis görevlileri ve diğer milletvekilleri müdahale etti. Tarafların ayrılmasıyla birlikte gerginlik kontrol altına alındı. Olay sırasında bazı milletvekillerinin sert tepkiler gösterdiği ve sözlü atışmaların bir süre daha devam ettiği görüldü.

Kavganın ardından Genel Kurul çalışmalarına ara verilirken, Meclis Başkanlığı’nın yaşanan olayla ilgili değerlendirme yapması bekleniyor. Yaşanan gerginliğin bütçe sürecindeki siyasi tartışmaların yansıması olduğu yorumları yapılırken, olay Meclis kulislerinde de geniş yankı buldu.
"SATA SATA BİTİREMEDİĞİNİZ BÜTÜN KİT'LER O DÖNEMDE YAPILDI"
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın konuşmasında şunları söyledi:
"Ben burada bütçe konuşacağım, milletin derdinden konuşacağım. Asgari ücretliden, emekliden, emekçiden konuşacağım. Ama ilginç olan şu; 23 yıldır bütçe yapmakla övünen siyasal partinin bugün üç grup başkanvekilini bir de milletvekilini dinledik. Polemik yapmaktan başka hiçbir şey yapmadınız. Bir tek asgari ücret demediniz, emekli demediniz. Bizi televizyonlarında dinleyenler ben de dahil olmak üzere siyasetçilere inanmayın. Açsınlar TBMM tutanaklarından bunları teyit etsinler. Üç grup başkanvekili ve konuşan milletvekili bir tek emekli dediyse, asgari ücretli dediyse, esnaf dediyse, Cumhurbaşkanı Yardımcısı bıktıracak derece uzun konuşmasında bu vatandaşın gerçek derdiyle ilgili bir tek rakam verdiyse ben haksızım.
Polemiğin dibine vurmaya çalıştılar, yaşlarına bakıyorum birisi 1968'de doğmuş tek parti döneminden bahsediyor. Tek parti dönemini nereden biliyorsun okudun mu? Eksik okumuşsun çünkü tek parti demek Mustafa Kemal Atatürk demektir. Tek parti demek Mustafa Kemal Atatürk'ün uzunca bir dönem Başbakanlığını Celal Bayar yapmıştır, hiç mi duymadınız? Milletvekilliğini Adnan Menderes yapmıştır. Tek parti içerisinde kendi dedelerinizin de izini inkar ediyorsunuz. İşte o kadar tarih bilincinden uzaksınız. O tek parti döneminde Türkiye Cumhuriyeti emperyalizmin boyunduruğundan kurtarıldı, Osmanlı'nın borçları ödendi. 1929'da büyük dünya ekonomik buhranı varken kriz bütün dünyayı sarmışken sata sata bitiremediğiniz bütün KİT'ler o dönemde yapıldı. Siz o devletin en zor zamanlarında yaptığı KİT'leri yalnızca 65 milyar dolara bu yılki bütçenizin 2 trilyon 740 milyar liralık faiz parasına sattınız. Böylesine haramzadesiniz. Mustafa Kemal Atatürk düşmansınız, korkudan onu da söyleyemezsiniz. Atatürk'ün ruhu korkutuyor sizi, korkutmaya devam edecek.
"SİZİN YEDİ SÜLALENİZ CHP'YE HİÇBİR ŞEY YAPAMAZ"
Belediyelere ilişkin dünyanın iftirasını atıyorsunuz. Bir kanun teklifi verdik davalar TRT'den yayınlansın diye. Niye korkuyorsunuz yayınlansın da ak mıymış kara mıymış görelim. Bir tane imza atacaksınız. Ama atamazsınız çünkü işiniz iftira. Bütün siyasetçiler siyasete girmeden önceki mal varlıklarını ve her yılki mal varlığını açıklasın, internette yayınlansın dedik. Var mısınız? Buna bir imza atın görelim, bir tane cesur adam yok mu aranızda? Yatar kalkar CHP'ye hakaret etmeye çalışırsınız. Bu CHP, cumhuriyetin kurulmasından 50 gün evvel kurulmuş bir siyasal partidir. Bu CHP'yi kapatmaya çalışanlar olmuştur. CHP'nin Genel Başkanları tutuklanmıştır, saldırılar olmuştur. Bunları yapanlar başta Kenan Evren olmak üzere hepsi şu anda zebanilerle birlikteler sizde onların izinden gidin. Böyle cübbesine rozet taktırdığınız adamlar CHP'nin kapatılmasını talep ediyorlar. Sizin yedi sülaleniz CHP'ye hiçbir şey yapamaz.Asgari nezakete sahip olmadığınız için CHP Genel Başkanlarına saldırıyorsunuz. CHP'nin kurultayları sizin kurultaylarınıza benzemez. Sizin kurultaylarınızda bir hafta evvel Erdoğan her türlü şeyi ayarlar sizi davet eder, siz planlanmış bir kurultayda el kaldırırsınız. Bizde öyle olmaz. Bizde CHP'nin delegeleri Türkiye'nin her yanından gelir, oyunu kullanırlar. CHP Genel Başkanları kurultaylarda değişir.
"VATANDAŞI LİMON GİBİ EZDİNİZ O YÜZDEN BU BÜTÇEDEN BAHSEDEMİYORSUNUZ"
Camdan evde oturanlar başkasının evini taşlamasın. Randevu deyince Rusya'nın uçağını düşürürsünüz, “kim düşürdü?” diye birbirinizle yarışırsınız. bir hafta sonra aklınız başınıza gelir. Putin'den randevu alırsınız sonra sizi Rus televizyonunun canlı yayınında iki dakika ayakta bekletirler, Türkiye de sizin adınıza utanır. Trump'tan randevu almaya çalışırsın, Trump sana randevu vermez. Jr. Trump'a 'İstanbul'a gel görüşelim' dersin. 250 tane Boeing alacaksın bizden, derler 'Eyvallah' deriz. Nadir toprak elementlerini vereceksiniz, veririz.
Bu bütçeyi niye konuşamıyorsunuz biliyor musunuz çünkü bu bütçenin yüzde 87'sini vatandaştan vergi olarak topluyorsunuz. Üstelik de onun yüzde 62'si maalesef dolaylı vergi. Siz vatandaşı limon gibi ezdiniz o yüzden bu bütçeden bahsedemiyorsunuz."



