Okullarda hijyen nedeniyle bir sağlık sorunu yaşanıyor mu? İstanbul’da salgın başlangıcı ya da bulaşıcı bir hastalık riski var mı? Randevu yoğunluğunu azaltmak için hangi çalışmalar yapılıyor? Olası bir İstanbul depremine yönelik hazırlıklarınız neler? Psikolojik sorunları olan vatandaşlara ne gibi hizmetler sunuluyor? Milli Gazete’den Gökçen Göksal sordu İstanbul İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Abdullah Emre Güner cevapladı.

-Öncelikle çok yoğun bir çalışma temponuz var, Allah yardımcınız olsun. Bu yoğunlukta bize zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederiz. Malum kış aylarına girdik. İstanbul’da bir salgın başlangıcı ya da olağanüstü bir bulaşıcı hastalık riski var mı?

İstanbul’da şu anda olağan dışı bir durumun söz konusu olmadığını belirtmek isterim. Türkiye, Sağlıkta Dönüşüm Programı ile yıllardır güçlü bir sürveyans altyapısına sahip. Klinik vakaları ve mutasyonları düzenli olarak takip ediyor, verileri anlık biçimde analiz ediyoruz. Ayrıca uzun süredir kullandığımız yapay zekâ destekli erken uyarı sistemimiz sayesinde, mevsimsel dalgalanmaları ve bulaşıcı hastalık eğilimlerini yakından izliyoruz. Şu anda beklediğimizin üzerinde bir artışla karşı karşıya değiliz. Semptom ve vaka bildirimleri, poliklinik başvuruları, acil servis yoğunlukları ve laboratuvar sonuçları erken uyarı sistemimizde anlık olarak izleniyor. Bu yıl olağan mevsimsel artış dışında toplum sağlığını tehdit edecek düzeyde bir durumla karşılaşmadık.

-Okullarda hijyen nedeniyle yaşanan bir sağlık sorunu var mı?

Okullar, özellikle kış aylarında solunum yolu enfeksiyonlarının sık görüldüğü ortamlardır. Ancak hijyen kaynaklı, yaygın, ciddi bir salgın veya sağlık sorunu şu anda İstanbul genelinde tespit edilmiş değildir. Okul sağlığı birimlerimiz aracılığıyla tüm ilçelerle sürekli iletişim hâlindedir. Çocuklarda görülen solunum yolu enfeksiyonlarının çoğu kişiden kişiye bulaşan mevsimsel virüslerdir, yani genellikle yüzey kirliliğinden veya ortam hijyeninden kaynaklanmaz.

-Aileler çocuklarını okula gönderirken nelere dikkat etmeli?

Ailelerimizin hassasiyetini anlıyoruz ve birkaç önemli noktaya özellikle dikkat edilmesini öneriyoruz: Belirti gösteren çocuk okula gönderilmemeli. Ateş, öksürük, boğaz ağrısı, kusma, ishal gibi belirtileri olan çocuğun bir-iki gün evde dinlenmesi hem kendi sağlığı hem sınıf arkadaşları için kritik önemdedir. El yıkama alışkanlığı çok önemli. Sabah evden çıkmadan, teneffüslerden sonra ve eve döndüklerinde mutlaka el yıkama alışkanlığının pekiştirilmesi gerekiyor. Sınıf ve ev ortamının havalandırılması. Günde en az 2–3 kez 5-10 dakika havalandırma, kapalı ortamlarda bulaş riskini ciddi şekilde azaltır. Bağışıklığı destekleyen yaşam rutini de önemli. Düzenli uyku, yeterli sıvı tüketimi, dengeli beslenme
Çocukların enfeksiyonlara karşı dayanıklılığını artırıyor. Ailelerin alacağı bu basit önlemler, İstanbul’daki toplu bulaşları önlemede çok ciddi katkı sağlıyor.

-Hasta Okulu Programı’ndan bahseder misiniz? Sağlık okuryazarlığı hedefi mi var?

Hasta Okulu, toplum sağlığını güçlendirmek amacıyla yürüttüğümüz önemli ve özgün programlardan biridir. Hasta Okulu Programı 48 hastanede toplam 109 program ile genişleyerek devam etmektedir. Programın amaçları, kronik hastalığı olan bireylerin sağlık okuryazarlığını artırmak, hastaların hastalıklarını yönetebilme becerisini geliştirmek, ilaç kullanımından beslenmeye, egzersizden semptom yönetimine kadar doğru bilgiyi topluma ulaştırmak, gereksiz acil başvurularını azaltmak, hastane–hasta iletişimini güçlendirmek. Eğitimlerimiz, kamu hastanelerimizde hekim, hemşire, diyetisyen ve fizyoterapistlerden oluşan multidisipliner ekipler tarafından veriliyor. Diyabet, KOAH, hipertansiyon, obezite, kalp yetmezliği gibi alanlarda düzenli oturumlar yapılıyor. 2025 itibarıyla kapsamını genişleterek psikososyal destek modüllerini de ekledik. Bu proje, İstanbul’un sağlık okuryazarlığını yükseltmede çok önemli bir basamaktır.

İstanbul’da randevu yoğunluğunu azaltmak için ne yapıyorsunuz?

İstanbul, 17 milyonu aşan nüfusuyla Türkiye’nin sağlık hizmetleri açısından en hareketli ili. Bu nedenle randevu talebi oldukça yüksek. Yoğunluğu azaltmak için çok yönlü bir plan uyguluyoruz., 35 kurumda başlattığımız Akşam Polikliniği Uygulaması’nı kısa sürede 47 kuruma yaydık. Eylül ve ekim aylarında 586.000 İstanbullu mesai sonrası sağlık hizmeti aldı. 17.00–22.00 saatleri arasında gönüllü hekimlerimizin özverili çalışmasıyla kapasite iki katına çıktı. 70 bin’den fazla ameliyat 406 endoskopi/kolonoskopi işlemi mesai dışı yapıldı. Bu durum gündüz randevu boşluklarını ciddi şekilde artırdı. 2025 yılında İstanbul’daki 1112. Aile Sağlığı Merkezi açılışını gerçekleştirdik.  Birinci basamağın güçlenmesi, hastanelere olan talebi azaltıyor. Sonuç olarak İstanbul’da randevu erişiminde her geçen ay iyileşme görüyoruz.

İstanbul İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Abdullah Emre Güner Erken Uyarı Sistemimizde Anlık Olarak Izleniyor 2

Bağımlılık konusunda ne gibi çalışmalar yapılıyor?

Bağımlılık ülkemizde ve dünyada büyük bir halk sağlığı sorunudur. Bu konuda zarar azaltma metadolojisi uygulanmaktadır. Bağımlılık konusunda 3 önemli kriter; bağımlı olmayan bireyi koruma, bağımlı bireyin bir üst aşamaya ulaşmasını engelleme ve ileri düzey bağımlılıkta rehabilitasyondur.

Türkiye Cumhuriyeti’nin 2024–2028 Ulusal Strateji Belgesi ve Eylem Planları doğrultusunda Tütün Kontrolü, Uyuşturucu ve Davranışsal Bağımlılıklarla Mücadele kapsamında talep ile mücadele etmek amacıyla gerçekleştirilen çalışmalar şöyledir: Bağımlılıkla mücadelede görev yapan personelin kapasite artışını sağlamak amacıyla “Eğitim Faaliyetleri”, Toplumun ve hedef grupların bilgi ve farkındalık düzeyini artırmak amacıyla “Eğitim ve Farkındalık Faaliyetleri” , Tütün dumanından pasif etkilenimin önlenmesi amacıyla “Dumansız Hava Sahası Denetimleri” ve tütün kontrolü çalışmaları

-İstanbul stresli bir şehir. Psikolojik sorunlar yaşayan vatandaşlara yönelik çalışmalar neler?

Ruh sağlığı alanında yeni bir dönüşüm süreci yürütüyoruz. Hastanelerimizde psikiyatri kliniklerini güçlendirirken, Toplum Ruh Sağlığı Merkezleri ve Sağlıklı Hayat Merkezlerinde ücretsiz psikolojik destek hizmetleri sunuyoruz.

Bugün İstanbul’da ücretsiz psikolojik danışmanlık hizmeti sunan 27 Toplum Ruh Sağlığı Merkezimiz ve 30 Sağlıklı Hayat Merkezimiz bulunmaktadır.

Olası bir İstanbul depremine yönelik hazırlıklarınız neler?

İstanbul’da sağlık sisteminin depreme hazırlığı çok boyutlu bir plan üzerine kurulu: Tüm hastanelerimiz için güncel Afet ve Acil Durum Planları var. UMKE ekiplerimiz 7/24 göreve hazır. Şehir hastanelerimiz ve yenilenen kurumlarımız deprem izolatörlü yapılar. Lojistik depolar, acil sevk zincirleri, mobil saha hastaneleri hazır durumda.

Depreme hazırlık bir defalık değil, sürekli güncellenen bir süreçtir. İstanbul’da 8 hastanede toplam 5 bin 317 sismik izolatör aktif olarak kullanılıyor. Bu sistemler, bina ile zemin arasındaki etkileşimi azaltarak deprem anında sarsıntının etkisini önemli ölçüde düşürüyor. Deprem izolatörüyle donatılmış hastaneler arasında, 2 bin 68 izolatörle Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi, 855 izolatörle Kartal Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi, 827 izolatörle Pendik Prof. Dr. Asaf Ataseven Hastanesi yer alıyor. Göztepe Prof. Dr. Süleyman Yalçın Şehir Hastanesi ve Okmeydanı Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu Şehir Hastanesinde ise 503'er izolatör bulunuyor. Çekmeköy Devlet Hastanesi ek binası 173 izolatörle hizmet verirken, kısa süre önce tamamlanarak kullanıma açılan Esenyurt Devlet Hastanesi ek binası 198 ve Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi ek binası da 190 izolatörle donatıldı.

Sağlık altyapımızı bu gerçekle uyumlu şekilde güçlendirmek zorundayız. Sismik izolatörler, özellikle yoğun bakım, ameliyathane ve doğumhane gibi hassas birimlerin depremlerden etkilenmeden çalışmasını sağlıyor. Sistem, binaya gelen sarsıntıyı izole ederek hastaların, sağlık çalışanlarının güvenliğini artırıyor ve hizmet sürekliliğini mümkün kılıyor. Bu teknoloji hem insan hayatını koruyor hem sağlık hizmetini koruyor.

-Trafikte ambulanslara yol vermeme cezaları arttı. İstanbul’da bir iyileşme var mı?

Ambulansın trafik içinde kaybettiği her saniye, bir insanın hayatından çalınan zamandır. Yeni düzenlemelerin ardından ambulanslara yol verme davranışında belirgin bir iyileşme görüyoruz. Vatandaşlarımızın duyarlılığı artıyor, ekiplerimizden aldığımız geri bildirimler olumlu. Bu konuda bilinç yükseliyor, bu da hayat kurtarıyor.

İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü olarak bu doğrultuda ambulanslara yol verilmesini teşvik etmek, sürücülere fermuar yöntemi ile doğru şekilde yol verme alışkanlığı kazandırmak, siren sesinden kaynaklı panik nedeniyle ikinci kazaların önüne geçmek ve hastaların yaşama şansını artırmak amacıyla, ambulans sireninin yoğun trafik ya da gürültü nedeniyle duyulamadığı durumlarda sürücüleri doğrudan bilgilendirmek amacıyla, ileri düzey radyo frekans modülü mühendislik teknikleriyle özel bir cihaz geliştirdik.

Ambulanslara yerleştirilen cihaz, FM bandı üzerinden çalışarak 50 metre yakınındaki araçlardaki frekanslarda ikaz yayını yapacak ve araç içi radyolara aynı anda ulaşacak. Radyolara, "Lütfen ambulansa yol verin", "Lütfen yaklaşan ambulansa yol verin" ve "Lütfen fermuar sistemini uygulayarak yaşama yol verin" anonsları iletecek. Sistem sayesinde sürücüler panik yaşamadan doğru tarafa yönelerek, ambulanslara yol verebilecek.

-Aile Sağlığı Merkezleri yoğun ilgi görüyor. Yeni yatırımlar neler?”

İstanbul’da birinci basamak hizmetleri büyük bir dönüşüm geçiriyor: Yeni ASM binaları hızla hizmete alınıyor. Mahalle bazlı sağlık erişimini güçlendirmek için hem ASM hem SHM yatırımlarını artırıyoruz. Sağlıklı Hayat Merkezleri ile kronik hastalık yönetimi, psikolojik destek ve danışmanlık hizmetlerini vatandaşın ayağına götürüyoruz. Ağız ve diş sağlığı hizmetlerinde kapasiteyi her yıl artırıyoruz; protez ve cerrahi işlemlerde önemli iyileşmeler sağladık. Bu yatırımlar İstanbul’un geniş nüfus yapısını karşılamak için stratejik olarak planlanıyor.

-Sağlık turizmi alanında denetimler ne sıklıkla yapılıyor?

İstanbul, sadece Türkiye’nin değil, dünyanın önemli sağlık turizmi merkezlerinden biri. Bu yıl sağlık turizminde 653 bin başvuru gerçekleşti. Bu alanda memnuniyet yüksek, ancak aynı oranda denetim sorumluluğumuz da yüksek. 2025 yılında İl Sağlık Müdürlüğümüze toplam 19 bin 30 denetim gerçekleştirildi. Rutin denetimlerden ani baskınlara kadar yapılan tüm operasyonlarda; eczanelerden özel hastanelere, tıp merkezlerinden depolara uzanan geniş bir ağ mercek altına alındı. Bu denetimler sonucunda usulsüzlük tespit edilen sağlık kuruluşlarına 207 milyondan fazla idari para cezası uygulandı.

Muhabir: Gökçen Göksal