Saadet İstanbul, geçtiğimiz Pazar günü Bostancı Gösteri

Merkezi nde genişletilmiş il divan toplantısı yaptı. Program kelimenin tam

anlamıyla muhteşemdi; hem katılım olarak hem de içerik olarak...

Genel Başkan Sayın Mustafa Kamalak, ülkemizde ve dünyada

yaşanan gelişmeleri eskilerin deyimiyle; efradını cami ağyarını mani bir

şekilde ortaya koydular ve çözüm yolunu da gösterdiler. Biz partilerin

alternatifi değiliz, biz sistemin alternatifiyiz ifadesiyle muhteva zirveye

ulaştı. Diğer konuşmacılar da öyleydi. İsmi anons edilen, kürsüye gelen

herkesin konusuna tam hâkim olduğu gözlerden kaçmadı. İlçe ve mahalle teşkilatları

önceden alınan raporlara göre sorgulandılar. Onlar da çok başarılıydılar. İl

teşkilatından sandık kuruluna kadar herkes sorumluluk bilinciyle hareket

ediyor. Her bir teşkilat mensubu taşımakta olduğu yükün ağırlığını derinden

hissediyor ve davanın kendisine yüklediği mesuliyetin de pek ala farkında.

Ayrıca teşkilatın en tepe noktasından sandık kurullarına

kadar olan hiyerarşik yapıyı çalışır vaziyette görmek memnuniyet vericiydi.

Saadet Partisi teşkilatlarının bu muntazam yapısı sadece İstanbul la sınırlı

değil elbet. Çok büyük oranda tüm Türkiye teşkilatları da öyle, yurt dışı

teşkilatları da...

Birçok kişi bu tip konuların konuşulmasının akabinde

şöyle bir çıkış yapar: Elhak doğrudur; teşkilatlar dimdik ayakta, Saadet

Partisi nin dışında hiçbir siyasi partide bulunmayan sağlam bir teşkilat yapısı

mevcut. Ama seçimlerde beklenen netice bir türlü alınamıyor, peki, bunun sebebi

ne Amiyane tabirle ifade edecek olursak, zurnanın zırt dediği yer işte tam da

burası. Birçok insan, Saadet e oy vermesi mümkün olan büyük seçmen kitlesi,

herkes gelip buraya takılıyor. Bu eşik bir türlü aşılamıyor. Ama bir de

aşılabilse, insanımız hiçbir engel tanımaz, barajlar yıkılır. Saadet Partisi

Meclis e girmekle, grup kurmakla kalmaz, gümbür gümbür iktidara yürür Allah ın

izniyle.

Ama aklımızdan çıkarmamamız gereken bir konu var ki; o,

hep gözden kaçırılıyor. Unutmayalım, burası dünya. Şeytan da kıyamete kadar

vazife yapmaya mezundur. Hepimiz imtihandayız. Cenab-ı Allah bazen vererek

imtihan eder, bazen de alarak. Bazıları İktidar nimetiyle imtihan olur,

bazıları da yokluk ve sıkıntılarla. Bu dava mensuplarının her an seçimi

kazanacakmış gibi hazırlık yapması, takatinin sonuna kadar işe asılması

bundandır. Herkes kendi gücü nispetinde hazırlığını yapar, bütün gücüyle çalışır,

ama vermeyince Ma but; O na küsmez, yolunu değiştirmez, dosdoğru bildiği yolda

yürümeye devam eder. Hiçbir zaman ye se de düşmez, bir dahaki seçimi kazanırız

inşaallah der.

Sadece toplantılarda değil, iki üç kişi bir araya

geldiğinde de, İster istemez iş dönüp dolaşıp mevcut iktidarın politikalarına

dayanıyor. İktidar partisinin bazı uygulamalarını millet beğeniyor ve onun için

fazlasıyla destek oluyor. Bunun yanı sıra milletin asla tasvip etmediği birçok

olumsuzlukları da bünyesinde barındıran bir parti var iktidarda.

AK Parti nin 12 yılı aşkın bir süreden beri yönetimde

kalması kendileri açısından avantajmış gibi görünebilir. Ama seçmen nezdinde bu

durum birçok noktada dezavantaja dönüşmüş durumda. Seçmen artık sorguluyor. 17

ve 25 Aralık ta yapılanların iktidara karşı bir darbe girişimi olduğuna

inanıyor ve olanları tasvip etmiyor. Aynı zamanda haksız kazancı da tasvip

etmiyor, Allah ın ayetleriyle dalga geçilmesini de... Meclisten geçirilen

yasaların torbaya gizlenip adeta yangından mal kaçırırcasına yasalaştırılmasını

da onaylamıyor, dış politikadaki tutarsızlıkları da. Artık vatandaş soruyor:

İsrail dün mü daha çok güvendeydi bugün mü Bu ve benzeri sorular sıklaşmaya

başladı.

Saadet Partisi işaret fişeğini İstanbul dan fırlattı.

Diğer teşkilatların da verilen işaret doğrultusunda hareket edeceği ve hep

birlikte hedefe koşacakları görülmektedir. Haydi hayırlısı. Bu sefer tamam

inşaallah.