Reel ekonomi, tarım, istihdam, işsizlik ve buna benzer temel sorunlar ne âlemde ve nicedir diye sormayın; çünkü yöneticilerimiz bugünlerde 5-6 yıldır çözmedikleri daha önemli meselelerle meşgul!..

Efendim o sorunlar da önemli değil mi diye soranlara vereceğim cevap; Elbette önemli ama aynen bir şarkıdaki mısra gibi soruyorum; daha önce nerelerdeydiniz !. Hele o temel sorunların her biri hakkında bu köşede onlarca çözüm önerisi yazmış biri olarak, sanırım daha çok sorma hakkım var.

Evet, tekrar ediyor ve tekrar soruyorum; Reel ekonomi, işsizlik, istihdam, tarım başta olmak üzere daha nice mesele ile ilgili sorunları çözmek üzere -elinizde hem de anayasa çoğunluğu varken,- başörtüsü başta olmak üzere, bu gibi meselelerde bugüne kadar ve de 5-6 yıldır nerelerdeydiniz, nerelerdeydiniz, nerelerdeydiniz !.  

***

Başbakan, İspanya yollarında başörtüsü konusunda herkesten önce bir konuştu pir konuştu! Başsavcı hemen onun ardından bir beyanat verdi, ortalık karıştı! Efendim, neymiş Başörtüsünün serbest bırakılması millî tehlike/ymiş Herkes istediği gibi örter, herkesin hüviyeti ortaya çıkar ve birbirleriyle kavga ederler/miş Ulusal birlik bozulur/muş

Başsavcı başta olmak üzere niceleri tarafından daha neler söylendi neler

Her mesele gibi bu meselenin çözüme kavuşturulması için önce "millî medya" oluşturulmalı ve o millî medyanın yaptığı neşriyatla bütün ilgili taraflar ikna olmalıdır. O halde AKP iktidarının ilk çözeceği iş "millî medya meselesi"dir. Medya dışa bağımlı ve dıştan ayarlı olunca, bütün ilgili ve sorumlu taraflar etkilenmektedir. Bu durumdan yararlananlar yine medya yoluyla olmadık kimselere olmadık şeyler söyletmektedirler.

Basından sonra ikinci olarak "tarafsız ve bağımsız yargı sorununu" çözmek gerekmektedir. Yargının millî olmayan medyaya karşı direnmesi gerekir ama bugünkü yargı direnemez, çünkü onun da güvencesi yoktur.

O halde bu vesileyle bir kere daha hatırlayalım.  

Türkiye de temel sorunlar nelerdir

Asıl mesele, Türkiye nin dört temel sorununun çözülmemiş olmasıdır; dış borçlar, işsizlik, yabancı sözcüsü konumundaki millî olmayan medya ve yargı bağımlılığı.

***

"Beraber yürüdük biz bu yollarda..." deyip durdular; hâla da diyorlar.

Evet, o yollarda kendileri ile beraber yürüdüğümüz AKP li eski arkadaşlarımıza beş-altı seneden beri bu temel sorunları düzeltmelerini çözüm önerilerimizle birlikte önerdik.

- Yargıyı hakemliklere çevirin dedik...

- Basın yayını, kooperatifleştirin dedik...

- İşsizlik ve istihdam meselelerini çözün dedik

- Dış borçları önerdiğimiz şekilde bir-iki yılda ödeyin dedik

Bu konulardaki çözüm önerilerimize kulaklarına parmaklarını tıkadılar, söylenenleri duymadılar; gözlerini kapattılar, yazılanları görmediler!..

Başörtüsü meselesi anayasa sorunu olsaydı anayasayı değiştirmekle çözerdiniz. Oysa başörtüsü anayasa sorunu değildir; millî medya sorunudur, bağımsız yargı sorunudur. Bunları çözmediğiniz zaman bin tane anayasa maddesi değiştirin, ne işe yarar Anayasa ancak hukuk devletinde işe yarar. Başsavcı parlamentoyu uyarıyor! Siz ona cevaplar veriyorsunuz; Başbakan cevap veriyor, Meclis Başkanı cevap veriyor! Hepsinden beteri, anayasada var olmayan bir yasağı anayasaya sokma gafleti içine giriyorsunuz!..

Oysa, başta reel ekonomi, tarım, istihdam, işsizlik olmak üzere temel sorunların çözümü konusunda yapılacak işler çok kolaydır ve çok basittir ama