Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Mavi Marmara baskınının
ardından İsrail ile ilişkilerin normalleşmeye en yakın dönemin yaşandığını
belirtmiş. Bu konuda ilk açıklamalar ve haberler daha önce İsrail medyasından
aktarılarak medyamıza da yansımıştı ve Mavi Marmara olayı ile ilgili
görüşmelerin hangi noktaya geldiğini halkımız niçin İsrail medyasından
öğreniyor diye sormuştum. Çünkü, İsrail hem kendi kamuoyunu gelişmelerden
haberdar etmek hem de görüşmeleri belli bir istikamete yönlendirmek için el
altında medyaya haber sızdırıyor, o haberlerde İsrail medyasından alınarak bize
aktarılıyordu. Haberlerde İsrail in istekleri arasında Mavi Marmara saldırısını
gerçekleştiren ve 9 kardeşimizi katledenlerin yargılanmaması da var. Buna
karşılık Dışişleri Bakanı Davutoğlu açıklamasnda, Mavi Marmara olayı
sonrasında ilişkilerin normalleşmesi için şartlarımızı koymuştuk. Geriye özür,
tazminat ve Gazze ile Filistin e dönük kısıtlamaların kaldırılması şartları
kalmıştı. Geçen sene özür dilendi. Tazminat için görüşmeler son dönemde ivme kazandı diyordu. Bu sözlerden
sanki görüşmelerde sadece Türkiye nin şartları müzakere ediliyor, buna karşılık
İsrail in hiçbir şartı yokmuş gibi bir anlam ortaya çıkıyor. Gerçek durumun bu
olmadığı, İsrail in özür dilemesi ve ödeyeceği tazminat karşılığı bir takım
taleplerde bulunduğu biliniyor. Yukarıda da belirttiğim gibi İsrail ödeyeceği
tazminat karşılığında işlediği cinayetlerin hukuki sorumluluğundan da kurtulmak
istiyor. Yani, parayı veririm ama bu hususta bizi hiçbir şekilde sorumlu tutmayacaksınız
deniyor. Buna karşılık Dışişleri Bakanı Davutoğlu ise dünkü medyaya yansıyan
konuşmasında, Tazminat bizim için maddi değeri bağlamında değil
vatandaşlarımızın hukuklarının korunması ve bu anlamda bir bedel ödenmesi
önemlidir diyerek katledilen kardeşlerimizin ailelerinin hukuki haklarının
tazminat ile korunmuş olacağı gibi bir görüntü veriyor. Gerçekten İsrail
ödeyeceği tazminat karşılığı uluslararası sularda işlediği cinayetlerin hukuki
sorumluluğundan kurtulacak ise bilinmelidir ki bu görüşmelerden İsrail kazançlı
çıkmış olacaktır. Elbette, görüşmelerin detayını tam olarak bilmiyor ve bu
sebeple de kesin hüküm vermekten kaçınıyoruz. Ancak, İsrail isteklerinin sadece
katillerin yargılanmaması ile sınırlı olmadığı söz gelimi, Erdoğan ın HAMAS ı
sakinleştirerek, Suudi Arabistan ve Katar ile Mahmud Abbas ın imzalayacağı
anlaşmayı kabul etmesi konusunda HAMAS üzerindeki etkisi hayati önem arz
ediyor deniliyor. Bunları söyleyen ise İsrail Parlamentosu nun ilk Türkiye
kökenli milletvekili David Tsur. Belli ki Türkiye ile İsrail arasındaki
anlaşmadan İsrail in bu yönde de bir beklentisi var. Böyle olunca Dışişleri
Bakanı Sayın Davutoğlu nun görüşmelerde bu tür isteklerin dile gelip gelmediği,
geldi ise Türkiye nin HAMAS a baskı yapmak gibi bir rolü üstlenip
üstlenmeyeceğinin cevabını toplum ile paylaşması gerekiyor.
Bu arada Türkiye kökenli İsrailli milletvekili bir başka
hususun daha yerine getirilmesini talep ediyor. İsteği şöyle:
Tazminat önemli konulardan biri, diğeri ise (Mavi
Marmara) operasyonunda yer alan askeri yetkililere karşı yapılan suçlamalar
hakkında (TBMM den) geçmesi gereken düzenleme. İsrail bu sorunu çözmeyi çok
istiyor.
Sözünü ettiği düzenleme yukarıda da dile getirdiğimiz
katillerin bundan böyle yargılanmaması, cinayetin takibinin yapılmaması
hususunda Türkiye nin TBMM den yasal düzenleme geçirmesi talebi. Bu hususta
açıklamasının devamında Türkiye kökenli İsrailli milletvekili bu düzenleme ile
ilgili neler söylüyor. Okuduktan sonra İsrail in neyin peşinde olduğuna siz
karar verin:
Anlaşmanın (tazminatla ilgili) imzalanmasından sonraya
kadar bekleriz. Söz verilirse yeterli olacaktır. Başbakan Erdoğan bu hususta
söz verirse beklememize gerek kalmaz.
Kısacası İsrail ile Türkiye arasındaki görüşmelerin
detaylarını ya İsrail medyasından ya da İsrailli milletvekilinin
açıklamalarından öğreniyoruz. Garip değil mi