Bölgede kartların yeniden dağıtıldığı, sınır hattında hareketliliğin hiç bitmediği bir dönemde Türkiye, güney komşusuyla ilişkilerde vites yükseltti.
Ankara'nın güvenlik ve diplomasideki en tepe üç ismi; Hakan Fidan, Yaşar Güler ve İbrahim Kalın, sabah saatlerinde Şam'a gitti.
Bu ziyaret, sadece bir nezaket görüşmesi değil, hem sınır güvenliği hem de bölgenin siyasi geleceği açısından "kader tayin edici" bir nitelik taşıyor.
Ankara ile Şam arasında diplomasi trafiği hız kesmiyor.
Esad rejiminin devrilmesinin birinci yılında gerçekleşen zirvenin bir numaralı gündem maddesi, SDG’nin geleceğini belirleyecek olan 10 Mart Mutabakatı.

Masadaki En Sıcak Dosya: 10 Mart Mutabakatı
Heyetin çantasındaki en ağırlıklı dosya, Türkiye'nin ulusal güvenliğini doğrudan ilgilendiren "10 Mart Mutabakatı". Ankara, Suriye yönetimi ile SDG'nin entegrasyonunu öngören bu anlaşmanın sahada tam olarak uygulanmasını istiyor.
İktidar kulislerinde ve medyada sıkça dillendirilen "31 Aralık" tarihine sayılı günler kala yapılan bu çıkarma, muhataplara verilen net bir mesaj olarak yorumlanıyor. Cumhurbaşkanı Şara ve Suriyeli yetkililerle bir araya gelecek olan Türk heyeti, mutabakatın kağıt üzerinde kalmaması ve sürecin hızlandırılması için bastıracak. Zira Ankara, Suriye’deki bu sürecin Türkiye içindeki yansımalarını da yakından takip ediyor.
İsrail Tehdidi ve IŞİD Alarmı
Toplantının bir diğer kritik başlığı ise güneydeki gelişmeler. İsrail'in artan saldırganlığı nedeniyle Suriye'nin güneyinde oluşan güvenlik boşluğu Ankara'yı endişelendiriyor.
Bu kırılganlıktan faydalanmak isteyen terör örgütü IŞİD'in (DEAŞ) yeniden zemin kazanma çabalarına karşı ortak önlemler ele alınacak. Suriye'nin IŞİD'le Mücadele Uluslararası Koalisyonu'na (DMUK) katılımı sonrası, iki ülkenin istihbarat ve güvenlik birimlerinin sahada nasıl bir iş birliği yapacağı netleştirilecek.
Büyükelçi Yılmaz Resmen Görev Başında
Ziyaretin diplomatik kanadında da tarihi bir adım atılıyor. Türkiye’nin Şam Büyükelçisi olarak atanan Dışişleri Bakan Yardımcısı Nuh Yılmaz, heyetle birlikte Şam'a giderek resmen görevine başladı. Bu adım, Esad sonrası dönemde iki ülke ilişkilerinin normalleşme sürecinde yeni bir sayfa olarak görülüyor.
Ayrıca görüşmelerde, savaşın izlerini silmeye çalışan Suriye'nin yeniden inşası için Türk firmalarının üstleneceği altyapı projeleri ve kapasite geliştirme çalışmaları da değerlendirilecek.
3+3 Formatında Mekik Diplomasisi
Esad rejiminin 8 Aralık'ta devrilmesinin üzerinden geçen bir yılda trafik hiç durmadı. Bakan Fidan, rejimin düşmesinden hemen sonra 22 Aralık 2024'te Şam'a giden ilk isim olmuştu.
O günden bu yana "3+3 formatı" olarak adlandırılan; Dışişleri, Savunma ve İstihbarat üçlüsünün katıldığı toplantılar hem Ankara'da hem Şam'da düzenli olarak gerçekleştirildi. 15 Ocak'ta Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani'nin Türkiye ziyareti, ardından 13 Mart'ta Türk heyetinin Şam ziyareti ve son olarak 12 Ekim'de Ankara'daki buluşma, bugünkü zirvenin zeminini hazırladı.
Bölgede dengeler hassas bir terazi üzerinde dururken, Ankara'nın "A Takımı"nın Şam'dan dönerken çantasında hangi somut kararlarla geleceği merakla bekleniyor.



