25 Mayıs Pazar gününü Pazartesi gününe bağlayan gece:
Receb-i Şerif ayının 27. Gecesi olup Mi rac Gecesidir. Yüce Rabbimizin lütuf ve
keremi ile pek şerefli ve mübarek olan bu geceyi idrak etmiş bulunuyoruz.
Kudsiyetiyle gönüllerimize feyiz ve bereket bahşeden Mi rac kandilini tekrar
idrak etmenin sevinç ve mutluluğunu yaşamaktayız. Yüce Rabbimize sonsuz
şükürler ve hamd ü senalar olsun. Mi rac Kandili Müslümanların, sınırsız af ve
merhamet sahibi olan ALLAH Teâlâ ya sığınarak günahlardan arındıkları, ilahi
lütuf ve bereketlere eriştikleri müstesna zaman dilimlerinden birisidir.
Mi rac Gecesi, bütün İslâm âleminin mukaddes kabul edip
ihya ettiği en mübarek gecelerden birisidir. Hiç şüphe yok ki vakitler aslında
birbirine eşittir. Bir vakit diğer bir vakitten kendiliğinden üstün olamaz.
Öyleyse bir vaktin diğer vakitlerden daha şerefli ve faziletli olması mutlaka o
vakitte meydana gelen bir yüce işten ve mübarek bir olaydan kaynaklanmaktadır.
Zaman ve mekanlar kendilerinde meydana gelen büyük ve önemli olaylarla değer
kazanırlar. Mi rac gecesi hayırlarla dolu olayların meydana geldiği bir
gecedir.
Mi rac Gecesini, bu derece yücelten husus: Hz. Peygamber
(S.A.V.) Efendimizin en büyük mucizelerinden biri olan İsra ve Mi rac
mucizesinin bu gecede gerçekleşmiş olmasıdır. İsra ve Mi rac, insanlığın
kurtuluşu için gönderilen Sevgili Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimize, ALLAH
Teâlâ nın sonsuz kudretinin eserlerini temaşa etmesi için yaptırılan hikmet
yüklü, mukaddes ve manevi bir yolculuktur. Pek çok ilahi hikmet, sır ve
bereketi bünyesinde barındıran bu gece, Cenab-ı Hakk ın sonsuz güç ve
kuvvetinin gösterilmesi için Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimize ALLAH Teâlâ
tarafından yaptırılan, zamana ve mekana anlam kazandıran İsra ve Mi rac, Hz.
Peygamber (S.A.V.) Efendimiz için yükselişini, ALLAH Teâlâ nın huzuruna kabul
edilişini ve ALLAH Teâlâ nın inayet ve desteğine mazhar olarak moral kazanma
anlamını taşırken o günkü Müslümanların Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimize
bağlılığını ve ALLAH Teâlâ ya inancını pekiştiren bir imtihan olmuştur.
Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizin, ALLAH Teâlâ nın
huzuruna kabul edilişini temsil eden İsra ve Mi rac mucizesi, İlahi kudretin
bir tezahürü olduğu kadar, aynı zamanda bizlere, insanın, ilahi rızaya ve
desteğe ulaştığında akıl ve idraki zorlayan derecede nice üst derecelere
ulaşabileceğini gösterdiği gibi, mana aleminde yükselip ilahi rahmet ve huzura
erişmenin, öncelikle gönül ve ruh temizliğinden, ahlaki erdemlere yükselişten,
her şeyin sahibi olan ALLAH Teâlâ ya bağlılık ve boyun eğmeden geçtiğini de
hatırlatmaktadır.
Kelime anlamıyla gece yolculuğu manasına gelen İsra ve
yükselmek, yükseğe çıkmak, yükselmeyi sağlayan vasıta anlamlarına gelen
Mi rac; alemlere rahmet olarak gönderilen Sevgili Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimize,
Mekke döneminde bir gece, Yüce Yaratanın sonsuz kudretinin eserlerini temaşa
etmesi için önce Mescid-i Aksa ya, oradan da semaya yaptırılan hikmet yüklü
yolculuğu ifade eder.
Bu sebeple sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa
(S.A.V.) Efendimizin hicretten onsekiz ay önce, bir kısım ayetlerini göstermek
için şanı ALLAH Teâlâ tarafından, bir gece Mekke-i Mükerremedeki Mescid-i
Haram dan, çevresi mübarek kılınmış olan Kudüs teki Mescid-i Aksa ya
götürülmesi, oradan da fiziki zaman ve mekan boyutlarının aşıldığı bir
yükselişe ulaştırılması kutlu hadisesinin yaşandığı İsra ve Mi rac mûcizesinin
yıldönümü olan bu gecenin, Mü minler açısından önemi çok büyüktür.