Bu hafta yaptığımız atıfa kaldığımız yerden devam edelim....

Bu hafta Ömer Adil’den yaptığımız atıfa kaldığımız yerden devam edelim....

  “Elbette İskoçya gibi bir ülkenin başbakanının hem resmi konutta hem de cemaatle namaz kılması, ilk bakışta son derece sevindirici bir durumdu. Ama kazın ayağı hiç de öyle değildi.

Bu detayı da yalnızca elimizde okuduğumuz Millî Gazete’miz görmüştü.

İsterseniz çiçeği burnunda Başbakan Hamza Yusuf’un geçmişteki icraatlarına birlikte göz atalım ve kararı da birlikte verelim.

Yusuf, ilk Müslüman başbakan olarak basında boy boy resimlerle yerini alsa da aslında İslam dininin kesin emirlerle yasakladığı ve bir kavmin bu gerekçeyle yok edildiği sapkınlığa yani diğer bir adıyla LGBT’lilere açık destek veriyor.

Yani “normal” karşılamıyor, daha ileri gidip “destek” veriyor!

Yusuf, LGBT lobisinin desteği ile seçildi çünkü rakibi Kate Forbes, ilginç bir şekilde kendi inançları çerçevesinde “dini ve vicdani” sebeplerle eşcinsel evliliğe karşı olduğunu açıklamıştı ve seçimi kaybetti.

Yusuf, geçtiğimiz aylarda yaptığı bir açıklamada “herkes için eşitlikten yana olduğunu” ifade ederken, eşcinsel evliliği açıkça savunmuş ve eşcinseller için cinsiyet konusunda hukuki reformlar yapılması gerektiğini ifade etmişti.

Açık bir LGBT destekçisi olarak öne çıkan Yusuf, “eşcinsel evliliği günah olarak görmediğini” de kaydetmişti.

Başbakan Yusuf, bu kararını gizleme ihtiyacı duymamış, hatta seçim çalışmaları boyunca LGBT’lilere özgürlük vaadinde bulunmuştu.

Evet konumuza dönecek olursak; ülkemizde yayın yapan birçok gazete bu detayları en azından gözden kaçırmışa benziyor.

Çok sık karşılaştığımız önemli bir detayda daha Millî Gazete’mizin dikkati sayesinde kırmızı çizgiler de çizilmiş oldu.

Son yıllarda özellikle yazılı basın, ülkemizde ciddi manada irtifa kaybediyor. Bunun çok fazla sebebi var. Bunları burada sıralayacak değiliz ama bu gelişme merkezli bir tanesini yazacak olursak gazetelerin mutfağındaki arkadaşlar artık işin kolayına kaçmaya başladılar.

Bu durum da okuyucularının gözünden kaçmıyor.

Bizim de gözümüzden kaçmayan bu ayrıntıyı kupürleriyle birlikte dikkatinize sunuyoruz.”

Bize de ellerine sağlık Ömer Adil demek kalıyor.