Önceki yazıdaki girizgâhı kısaca tekrar hatırlamamız gerekiyor.
Mustafa Kutlu, tam yedi ay her hafta yazdı ve “Bir şehir kurmak” başlıklı yazısı ile bu yazıları sona erdirdi. Başından beri ben de bu yazıların önemli bir kısmını değerlendirdim. Bu son yazının başlığına “‘Adil Düzen’ Medine’sini…” ilavesini yaptım; sebebini de önceki yazımızın başında açıkladım. Devamında da dedim ki: “Mustafa Kutlu yedi ay yazdı ve yazdıklarını kitaplaştırıp toplu olarak yayımladı. Biz 1967’den beri resmen ama doksan yaşındaki Üstadımızın çabası düşünüldüğünde, neredeyse yetmiş yıldır yazıyor, söylüyor, planlıyor ve uyguluyoruz. Nitekim artık herkesin bildiği sekiz yüz konutluk “Akevler Sitesi” bu çabanın il uygulamasıdır. Erbakan Hocamızın önderliğinde yapılan “Adil Düzen, Adil Ekonomik Düzen” çok yönlü ilmî ve amelî çalışmalarının ana kaynağı da işte bu çabaların eseridir ve bu çalışmalarımız devam ediyor…” Biz çalışmalarımıza devam ediyorken, Mustafa Kutlu gibi edebiyatçılar ve sanat-edebiyat dallarının her alanında çalışmalar yapanlar bu çalışmalarla ilgilenmeye başlarlarsa, halkımızın ilgi ve bilgisi daha da artacaktır, inşallah…
Mustafa Kutlu’nun “Bir şehir kurmak” başlıklı yazısının devamını okuyalım:
“Ama sıfırdan “Bir şehir kurmak” ve bunu tüm dünyanın hayran olacağı tarzda inşa etmek hepsinden önemlidir. Çünkü bu “Ahlâk Nizamı”nın hayata geçirilen misali olacaktır. Muhacirlerin Medine’si. (Bk. “Hicret” başlıklı yazı).
Doksanların başında ülke çapında yapılan bir ankete göre halkımızın %90’ı bahçe içinde müstakil ve tek katlı bir evde yaşamak istiyor.
Bu “toprağa-tabiata” bağlılığımıza işarettir. (İlginç olan şu: Ben bu yazıyı yazdığım günlerde İlber Ortaylı’nın “Tuhaf” dergisinde bir yazısı yayımlandı, başlığı şöyle: “Tarıma toprağa bağlan”. Şubat 2019).
Turgut hocanın tüm ayrıntısı ile dile getirdiği şehre ben bu risalenin ana fikri uyarınca ilavede bulunacağım.
* Bu şehir esas itibarı ile “tarım”a bağlıdır. Etrafındaki köyler ahali ve arazisini projeye katmalıdır. Ülkenin neresinde kurulacaksa oranın topografyası-iklimi-imkânları elbette gözetilecektir.
* Şehrin civarında tarıma bağlı küçük ölçekli sanayi bulunabilir. Yine olmasında fayda görülen (seramikten cama, undan konserveye, yemden gıdaya vb.) iş alanları açılabilir.
* 25-50 bin kişilik bu küçük ama güzel şehirde zaruret haricinde motorlu taşıt yoktur. Yaya yürümek veya bisiklet ile toplu taşıma esastır.
* Şehirde bugün diğer şehirlerimizdeki gibi tüm kurum-kuruluş ve meslekler mevcut kanunlara tabi olarak faaliyet gösterir.
* Diyelim devlet bu şehir projesine ilgi göstermedi. “Ahlâk nizamı”na inanan sermaye sahipleri, inşaatçılar çeşitli ortaklık biçimleriyle bu yatırıma girişemez mi?
* İyi bir tanıtım ile bu şehrin tüm evlerinin hemen satılacağına inanıyorum.
Kim bu cennet köşesinde yaşamak istemez.
Şehrin yaşantısı, asayiş ve intizamı öncelikle şehir ahalisinin sahiplenmesi ile hâl yoluna girecektir.
Şehirde mer’i kanunlar işler; suç varsa ceza da vardır.
Pembe bir tablo çizdiğimin farkındayım. Ancak “Ahlâk Nizamı”nı benimseyenler bu renge kıymet vermez. (Bu bir pilot uygulamadır. Başarısı yeni yorumlar ile yurt sathına yayılabilir.) Şehrin sakinleri “Kanaat toplumu”nun fertleridir. Hududullah çerçevesinde yaşamaktan başka hedef tanımazlar. Ne ABD’deki Amish tarikatına mensupturlar, ne de bir “getto” kurmuşlardır. Cennete bu dünyada değil, öte dünyada kavuşacaklarına inanmışlardır. Onlar “Ahlâk Nizamı”nın öncüleridir.
SON SÖZ: Söz bitmez. Her zaman söylenecek yeni bir söz vardır.
Not: Bu yazılar, bir kitabın parçaları idi. Bu, son yazıdır. Kitap, Dergâh Yayınları arasında “Kalbin Sesi-Bir Hicret Risalesi” adıyla yayınlandı.”
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(1)Adil Fadıl - Milenyumun adil düzenini inşa ediyoruz; 33 bin ciltlik eser yazdık; süleyman ateş' inkinden sonra en kapsamlı külliyat bizimki oldu. Açın okuyun, adil düzenin tüm detaylarını kavrayın. Yaz tatili geliyor, çocuklarınızın eşşek zırantası gibi yatmasına göz yummayın, okusunlar öğrensinler. Yapı kooperatiflerinden, helva nasıl karılıra kadar her şey var orada. Üçüncü bin yıl nasıl yaşanır insanlığa biz öğreteceğiz, trump da bizden öğrenecek, mayışını biz vereceğiz onun da.
Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.