Önceki yazıyla birlikte okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam edelim…
“Zulüm ile abat olanın ahiri (dünya ve ahireti) berbat olur…”
Zulüm ile başlayıp devam edenlerin sonu berbat olur…
İsrail ve yandaşı ABD gibilerin sonu berbat olacak…
Bu hatırlatmalardan sonra, konu ile ilgili olarak “Kudüs, Filistin, Gazze, İsrail ve İsrail’in sonu” başlıklı yazılarımızın birincisinin en başında ne demiştik, önce ona bakalım…
“Kudüs, Filistin, Gazze, İsrail ve oralardaki “zalim düzen” yine gündemde… Bu ülkeye, bu ülkelere, bölgedeki bütün ülkelere ve dünyadaki bütün ülkelere “Adil Düzen” değil de “zalim düzen” hükümran olduğu sürece bu olaylar olmaya devam edecek… Maalesef bütün dünyada örnek alınabilecek bir tek ülkede bile “Adil Düzen” uygulaması yok, dolayısıyla “Adil Dünya Düzeni” de yok; dünyamız işte bu durumda…” Bu BİR.
“Milenyumun henüz başlarındayız, 2023 yılındayız yani bizim yarım yüzyıllık Adil Düzen çalışmalarımızda tespit ettiğimiz üzere her milenyumların başında ülkeler için özel olarak kurulması gereken “Adil Düzen”, genel olarak da bütün dünya için kurulacak olan “Adil Dünya Düzeni” oluşumlarının başlarındayız ve bütün bu olanlar onların doğum sancılarıdır… Kudüs, Filistin, Gazze, İsrail ve civarındaki ülkelerde olanlar da bundan ibarettir… Bütün bu olanlara bir taraftan Kur’an ve İlim çalışmalarımız açısından, diğer taraftan güncel olarak cereyan eden gelişmeler ve olaylar açısından bakmaya çalışacağız… Konu ile doğrudan ilgisi olan İsra Sûresi tefsirini genel olarak 1230 haftadan beri devam eden Kur’an ve İlim haftalık çalışmalarımızda yapmıştık ama -dün olduğu gibi konu özel olarak gündeme geldikçe- özel olarak da “Kudüs, Filistin, İsrail ve İsrail’in sonu” yorumları yaptığımız dönemler de oldu; bu yazılarımızda o yorumlara da değineceğiz…” Bu da İKİ.
Malum olduğu üzere, Osmanlı Devleti’nin dünya çapındaki hükümranlığı 19. yüzyılın sonuna doğru ve özellikle Birinci Dünya Savaşı sonrasında sona erdikten sonra, 20. yüzyılda dünyayı kapitalizm ve komünizm yani sosyalizm sarmıştı. Her iki gücün arkasında Siyonist Yahudiler vardı. 21. yüzyıla girerken komünizm/sosyalizm gitmiş ve tek kutuplu kapitalizm kalmıştı… Kapitalizm bugün mutlak egemenlik iddiasındadır... ABD’ye de mutlak olarak Yahudi sermayesi hakimdir... Doları bir Yahudi bankası basmakta, ABD’ye ‘faizli kredi’ olarak vermekte, dünya bankaları IMF ve benzeri kurumlar sayesinde bu Yahudi bankalarının birer şubesi hâline çalışmakta, bu sayede bütün insanlık bu sistemle sömürülmektedir...
Nitekim İsra Sûresi’ndeki ilgili ayetlerde çok açık olarak İsrail oğulları yeryüzünde iki defa çok büyüyecekler ve çağlarının süper gücü olacaklardır denmekte; bundan önceki yazımızda bunu hatırlatmıştık. Kur’an’a göre ikinci ve son bir güçlenme birincisinden de büyük olacaktır. Kur’an’ın haber verdiği işte bu ikinci güçlenme bugün gerçekleşmiş ve artık sonları gelmiştir; İsrail’in sonu ile birlikte Siyonistlerin gücü de sona erecektir...
Evet, şimdi Siyonist Yahudilerin ikinci ve son hükümranlıkları ortaya çıkmıştır.
İsra Sûresi’nin başındaki ayetler bu hakimiyetin biteceğini haber vermekte, Müslümanların -birinci defa girdikleri gibi- tekrar barış içinde Kudüs’e gireceklerini haber vermektedir. Birinci giriş Hazreti Ömer zamanında yapılmış ve barış içinde Kudüs’e girilmiştir. İkinci defasında da yine Müslümanlar tarafından barış içinde girilecektir. Bu giriş tarihinin üzerinde daha önce durmuştuk... (Bk. 133. Kur’an ve İlim Seminer Notları) Nitekim İsra Sûresi’nin ilgili ayetleri bunu teyit eder mahiyettedir.
Bugün sadece 104’üncü ayetin anlamına bakalım:
“Vekulnâ min ba’dihi libenî isrâ-île-skunû-l-arda fe-iżâ câe va’du-l-âḣirati ci/nâ bikum lefîfân” / “Ve onun arkasından İsrail’in çocuklarına yerde yerleşin. Son söz geldiğinde sizi birliğe getireceğiz diye söyledik.” / “Ve Onun ba’dinden İsrail ibnlerine arzda iskân olun. Âhiretin va’di ciet edince sizinle lefifan ciet edeceğiz diye kavl ettik.” [İsra Sûresi, 17/104]
(Devamı var)
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(2)Serkan - Allah razı olsun Allah’a emanet olun inşallah
Misafir - İkinci girisi selahaddin eyyübi yaptı.
Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.