Ülkemizin en kuvvetli ve en köklü sivil kuruluşlarının başında Yeşilay Cemiyeti gelir. Son yıllarda bu cemiyet üzerine düşen görevi muhterem başkan Prof. Dr. Muhammet İhsan Karaman ve ekibiyle çok başarılı bir şekilde yerine getirmektedir.

Müskiratla mücadele kolay bir şey değildir. Çünkü bu mücadelenin öbür safında pisliğin başkomutanı şeytan ve onun yardımcıları şer güçler vardır. Bunlarla mücadele yabana atılır cinsten değildir.

Onun için Yeşilay Cemiyeti başkanını, ekibini ve bu cenahta gayreti ve hizmeti geçenlere Allah’ın yardımını niyaz ediyorum.

Biraz sonra vereceğim istatistikî bilgilerin şeytan ve taraftarlarının kat ettiği mesafeyi / daha dünyada esfel-i safiline ne kadar hızla yaklaştıklarını anlamak bakımından önemli bir tüyodur.

Önce Yeşilay Cemiyeti ile ilgili kısa bir bilgi vermek istiyorum:

Yeşilay Cemiyeti içki ve uyuşturucu madde alışkanlıklarına karşı insanlığı uyarmak ve bu yolla mücadele etmek için 5 Mart 1920 tarihinde Hilal-i Ahmer adıyla kuruldu.

Kurulan bu cemiyet bir müddet sonra isim değişikliği yaptı: Önce Yeşil Hilal, daha sonra da Yeşilay ismini aldı.

Bu cemiyet 1934 yılında Bakanlar Kurulu Kararı ile Kamu Yararına Çalışan Dernekler arasına girmiştir.

1953’ten bu yana her yıl Mart ayının ilk haftası Yeşilay Haftası olarak değerlendirilmektedir. Bu hafta içerisinde:

* Yeşilay idealinin önemi;

* Alkol ve diğer uyuşturucuların zararları, halkımıza yeni ve etkili usul ve metotlarla anlatılmaktadır.

Türkiye’de Yeşilay Cemiyeti alkollü içki ve uyuşturucu madde tüketimiyle mücadele eden tek dernektir.

Her yıl alkol kullanımı artıyor. Yıllık alkol tüketimi 2 milyar litreye ulaşmıştır.

Şeytan cenahının dur durak bilmez çalışmalarıyla ülkemiz öyle bir noktaya gelmiştir ki, dünya sıralamasında Türkiye:

* İsrafta;

* Kumarda;

* Alkolizmde yapılan çalışmalara rağmen üst sıralardadır.

Halkı Müslüman bir ülkenin Müslümanları için bu yüzkarası yeter de artar bile.

Bu sıralamaya giren hareketlerin sebebiyet verdiği sonuçlara şöyle bir bakalım:

Ülkemizde;

* İşlenen suçların %70’inin,

* Cinayetlerin %85’inin,

* Boşanmaların %80’inin,

* Eşini dövenlerin %70’inin,

* Trafik kazalarının %70’inin,

* Şiddet olaylarının %50’sinin,

* Tecavüzlerin %50’sinin,

* Akıl hastalarının %60’ının alkoliklerin sebebiyet verdiğini/alkolikler tarafından işlendiğini,

* Ülkemizdeki engelli insanlarımızın önemli bir bölümünün alkol tüketimi kaynaklı olduğunu da hepimiz bilelim.

En çok şikâyetçi olduğumuz trafik canavarını kendi ellerimizle besleyip yaşatmaktan ve ülkemizde huzursuzlukların hemen hemen bütün olumsuzlukların kaynağı olan alkol kullanımından insanlarımızı vazgeçirmek hem dini, hem milli, hem de hepimizin insani görevidir.

İçki kötülüklerin anası, kumar babası, fuhuş gayr-i meşru evladıdır. Allah (C.C.) bu belalardan memleketimizi, milletimizi, gençlerimizi ve bütün insanlığı korusun ve kurtarsın.