KIBRIS TA yine hareketli günler yaşanıyor. Geçtiğimiz

hafta, sabah ezanının çevreye rahatsızlık verdiği (!) gerekçesiyle Lefke deki

Şeyh Nazım (Orta) Camii, Pir Paşa Camii ve Aşağı Camii nde hoparlörden ezan

okunmasının Güzelyurt Kaza Mahkemesi nce yasaklanması Kıbrıs ın yeniden gündeme

taşınmasına yol açtı.

Kararın Kıbrıs Din İşleri Başkanlığı nın görüşüne

başvurulmadan alınması oldukça düşündürürcü. Gelinen noktada Kıbrıs ı sahipsiz

mi görüyorlar yoksa

Kıbrıs, Hz. Osman dan (ra) beri Müslümanların ikamet

ettiği bir adadır. Allah Resulü nün (sav) muhtereme halaları Ümmü Haram (ra)

Larnaka da medfundur.

Akdeniz in bu 3. büyük adası tarih boyunca stratejik

öneminden hiçbir şey kaybetmemiştir. Kıbrıs uzun süre korsanlıkla kontrolü ele

geçiren Venedik ve Cenevizlilerin elinde kaldı.

Söz konusu korsanlar hacca gidenlerin, Müslümanlara ait

ticaret filolarının yollarını kesmeye devam ettiği için, her yere hak ve

adaleti götürme görevini üstlenen Osmanlı Devleti Kıbrıs a el attı. 1570 te

Lala Mustafa Paşa komutasındaki bir ordu, 40 bin şehit vermek pahasına Kıbrıs ı

fethetti. 308 sene Ada da herkes huzur ve barış içinde yaşadı.

Osmanlı nın bütün dünyayla boğuştuğu yıllarda, dünya

Siyonizm i Arz-ı Mev ud planı çerçevesinde Kıbrıs la yakından ilgilendi.

Osmanlı yı yıpratmaya çalıştı. O günün ortamında, mülkiyeti Osmanlı da kalmak

şartıyla Kıbrıs ın yönetimi 1878 de İngiltere ye verildi.

İngiltere bölgenin nüfus yapısını değiştirmeye girişti.

Rum nüfusu çoğunluk durumuna getirdi.

KIBRIS BARIŞ HAREKATI

Çoğunluk durumuna gelen Rumlar Büyük Yunanistan idealine

ulaşmak için Kıbrıs ta katliama giriştiler. 1963 ve 1967 de büyük katliamlar

yaşandı. Zamanın Türkiye hükümetleri BM ve ABD den çekinerek bu katliamlara

müdahale edecek irade gösteremedi.

1974 te EOKA lideri Sampson, Kıbrıs ı Yunanistan a

bağlamak gerekçesiyle daha büyük katliamlar başlattı. Ancak bu sefer iktidarda

Milli Görüş vardı.  CHP - MSP

Hükümeti nin Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Necmettin Erbakan, Başbakan

Ecevit in diplomatik çözüm için İngiltere ye gittiği süreçte GKB Semih

Sancar la görüştü. Bakanlar Kurulu nu topladı. Kıbrıs a çıkarma yapma kararı

aldı.

Ordumuz tarihi gücünden bir şey kaybetmemişti. Dünyaya

parmak ısırtacak büyük bir başarıyla Kıbrıs Barış Harekâtını gerçekleştirdi. 3

günde Ada nın üçte birini ele geçirdi. Akan kanı durdurdu. Ancak BM, ordumuzun

Kıbrıs ın tamamını ele geçireceği korkusundan ateşkes kararı aldı. Kıbrıs ta

huzur ve barış dönemi başladı.

Türkiye, bu zaferle 1669 dan bu yana ilk defa toprak

kazanıyordu. Ada nın üçte birlik toprakları üzerinde KKTC kuruldu. Bu, Milli

Görüş ün zaferiydi.

Fakat Siyonizm hedeflerinden vazgeçmedi. Kıbrıs ı

kontrolünde tutarak İsrail in etrafını boşaltmak istedi. ABD, hedefine ulaşmak

için 2004 te Annan Planı nı ortaya koydu. Kıbrıs ta referandum yapıldı. Türkiye

Hükümeti Çözümsüzlük çözüm değildir diyerek Annan Planı nı destekledi. Kıbrıs

Rum kesimi referanduma soğuk baktı; Kıbrıs ta yönetimi Türk kesimiyle paylaşmak

istemediği için Annan Planı nı reddetti.

KIBRIS TA YENİ OYUNLAR

Avrupa, şartlarını yerine getirmemesine rağmen KKTC nin

AB müzakere sürecini başlattı. Çünkü KKTC nin nüfus azlığı AB de problem

oluşturmayacak, kolay idare edilmesini sağlayacaktı.

ABD ve AB, Kıbrıs ı bütünüyle kendi kontrollerine almak

istiyordu. Nisan 2015 te KKTC de cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı. AB

işbirlikçisi Mustafa Akıncı cumhurbaşkanı seçildi. Sayın Akıncı daha ilk günden

Türkiye yi dışlayarak Rumlara sıcak mesajlar vermeye, AB içinde birlikte

yaşayabilecekleri federal bir yapıdan söz etmeye başladı.

AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, Vizeler

kalkarsa müzakere sürecinin başlayacağı nı söylüyor, Kıbrıs ın 14 fasılda feda

edileceğini anlatıyordu. Hatta daha ileri giderek, AB Hıristiyan Kulübü olarak

kuruldu. AB nin artık Hıristiyan kulübü olma lüksü yok. Yeni renkler, yeni

dinler (!) katmak gerek diyordu. (22. 5. 2015)

Bu, kademe kademe Türkiye nin Kıbrıs tan çekilmesi

demekti. En son 45 bin olan askerini 20 bine indirdi. Kıbrıs ta oyun içinde

oyun oynanıyordu.

Şimdi Kıbrıs ta Euro ya geçiş tartışılıyor, hatta AB ye

girişte toprak kaybı bile göze alınıyordu. ABD ve AB nin sinsi oyunları sonucu Kıbrıs ta ezan sesinin susturulması

noktasına gelindi. Küresel güçler Kıbrıs ve Türkiye nin sabır ve duruşunu

yokluyordu.

Kıbrıs sıradan bir toprak parçası değil, şehitler

diyarıdır. Stratejik öneme sahiptir. Diyanet İşleri Başkanı Sayın Mehmet

Görmez in Ezan istiklalimizin simgesidir sözü önemsenmelidir. Her şey makam,

mevki ve menfaat değildir. Bunların üstünde değerlerimiz var bizim. Hükümet in

gelişmelere seyirci kalmamasını bekliyoruz.