Adı, Hüseyin Uçan.

1997, İstanbul Üsküdar doğumlu…

Aslen Gümüşhane, Köseli.

İlk ve orta öğrenimini Üsküdar’da, Sabri Artam Vakfı İlköğretim Okulu’nda tamamladı.

Bu süreçte lisanslı olarak futbol kulüplerinde futbol oynadı. Basketbol, hobilerinden… Tarihe meraklı.

Lise öğrenimine Üsküdar Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde başladı, Esatpaşa Anadolu İmam Hatip Lisesi’nden mezun oldu.

Bu süreçte lisanslı olarak boks yaptı, hâlâ da devam ediyor.

Yine lise sürecinde Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Üsküdar İmam Hatip Lisesi Eğitim Başkanlığı yaptı.

***

Hüseyin Uçan, İmam Hatip Lisesi’ni bitirdikten sonra askeri okul sınavlarına girmek için müracaat etti.

Ancak gelen cevap tam bir düş kırıklığı idi; “İkinci seçim aşama sınavına katılmaya hak kazanamadınız!..”

Peki, ama neden

Gerekçe aynen şöyle; “Okul türünüz uygun değildir.”

İHL mezunu Hüseyin Uçan’a, askeri okulun kapıları, gördüğünüz gibi ilginç bir gerekçe gösterilerek kapatıldı.

Tam bir kara mizah örneği…

***

Hüseyin Uçan’ın babası ile de konuştum. Aile, Milli Savunma Bakanlığı’nı mahkemeye vermeye hazırlanıyor.

Ben de merak ediyorum; bakanlık nasıl bir savunma yapacak Yargı nasıl bir karar verecek

***

Bir not daha; Sevgili Hüseyin, askeriyeden ümidini kesmek zorunda kalınca Spor Akademisi’ne yöneldi.

Kocaeli Üniversitesi Spor Akademisi Bölümü’nü kazandı. Burada, ayak tenisinde bir arkadaşıyla beraber şampiyonluğu var.

NEDEN, NİÇİN, NASIL

HÜSEYİN Uçan’ın askeri okula neden kabul edilmeyişine bir türlü anlam veremiyorum!

Gerekçeleri alt alta, üst üste, yan yana, soldan sağa, sağdan sola koyuyorum, yine anlamlandıramıyorum! 

Bu köşede kaç kez dile getirdiğimi ben de unuttum…

Sahi, her şeyi ile devletin olan; devletin denetiminde, öğretmenlerinin devlet tarafından atandığı, müfredatı devlet tarafından düzenlenen İmam Hatip Lisesi mezunları, her şeyi ile devletin olan; devletin denetiminde, öğretmenlerinin devlet tarafından atandığı, müfredatı devlet tarafından düzenlenen Harp Okullarına neden alınmıyorlar

* İmam Hatip Lisesi mezunlarının Harp Okullarına alınmaması büyük bir ayrımcılık değil mi

* İmam Hatip Lisesi mezunlarının Harp Okullarına alınmaması büyük bir haksızlık değil mi Bir özgürlüğün engellenmesi demek değil mi

* İmam Hatip Lisesi mezunlarının Harp Okullarına alınmaması, o çocuklara üvey evlat muamelesi değil mi

* İmam Hatip Lisesi mezunlarının Harp Okullarına alınmaması, her şehit geldiğinde yazmaları ağlamaktan sırılsıklam olan şehit annelerinin yüreklerinin bir kez daha yaralanması demek değil mi

***

Yeni Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, İmam Hatip Lisesi mezunu. Merak ediyorum, Fikri Bey bu utanç yasağı konusunda ne düşünüyor, acaba

BENİ ASKER YAPMAK, BENİ BU MİLLETİN PEYGAMBER OCAĞINA HİZMET ETTİRMEK BABAMIN HAYALİYDİ!

Askeri okula girişi engellenen İmam Hatip Lisesi mezunu Hüseyin Uçan, neler düşünüyor Uçan, sorularımıza şu şekilde cevap verdi: 

* Harp Okulu’na ne zaman ve nasıl müracaat ettiniz

Öncelikle şunu belirtmek isterim ki biz Erbakan Hocamızın dediği gibi, bu aziz milletin necip evlatları olmaya çalışıyoruz. Elhamdülillah. Harp Okulu’na, 2015’in üniversite tercih zamanı ön başvurumuzu yaptık. Deniz, Kara, Hava ve Jandarma olmak üzere. İnternet üzerinden başvurumuzu gerçekleştirdik. Zaten ön başvurunun başka yolu yok.

* Nasıl bir cevap geldi Gelen cevap karşısında nasıl bir duygu içinde oldunuz Ne hissettiniz

Gelen cevap fotoğrafta da göreceğiniz üzere incitici. Ben ilkokuldan beri hayalim olan, bana, “Önü kapalı, gitme” dediklerinde bile, “Hayır ben İmam Hatip’e gideceğim” dediğim, Allah kelamı öğrenmek için gittiğim okulum yüzünden başvurumu dahi kabul etmeden reddettiler. Biz babamla beraber bu olay karşısında birbirimize bakıp tebessüm ettik. Çünkü günümüzde İmam Hatiplilerin önünün açıldığı her türlü kanaldan halkın önüne servis edilmekte. Bizzat olayı yaşayıp kanıtlarla belgelememe rağmen inanmayanlar bile mevcut. İlk şaşkınlığımızı attıktan sonra kendi kendime şunu fısıldadım; “Benden veya sırf Allah kelamı öğrenmek için gittiğim İmam Hatip geçmişimden bu millete, bu halka, bu orduya ne zarar gelebilir ki!” Veya ne zarar geldi bu zamana kadar Kafamda anlamlandıramadığım bir sürü soru, kalbimde bir burukluk var. Babamın hayali beni asker yapmak, beni bu aziz milletin peygamber ocağına hizmet ettirmekti. Böyle düşünen bizden veya diğer İmam Hatipli kardeşlerimden nasıl zarar gelebilirdi ki Anlamlandıramadığım, anlamlandıramayacağım bir yasak. Burukluğu kalbimden, yüreğimden hiç eksilmeyecek bir olay.

* Neden TSK’da görev almak istiyorsunuz

Ben Elhamdülillah Milli Görüşçü bir ailenin evladıyım ve Milli Görüşçü bir insanım. “Allah’a kul olmayan davasına er olamaz” dedik, düştük davamızın peşine. Bizim davamız hak dava. Elhamdülillah. Ve hak cihat etmeyi emreder. Ben davamla beraber peygamber ocağında, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde de cihat etmek niyetindeydim. Babamın hayalini, isteğini yerine getirmek niyetindeydim. Bu aziz millete hizmet etmek, gerekirse canımı vermek niyetindeydim. Anamı, babamı, Erbakan Hocamı gururlandırmak, onlara yakışır evlat olmak niyetindeydim. Alınmama sebebi, direkt reddedilme sebebi Allah’ı sevmem miydi Vatanımı sevmem miydi Yoksa ülkemi korumak istemem miydi, anlayamadım.

* Türk ordusuna yönelik hangi duyguları besliyorsunuz TSK’nin misyonu nedir, sizce

Türk ordusuna nasıl duygular beslediğim, önceki mesajlarımda da açık ve net. Özetlemek gerekirse; sevgi, saygı, özlem, merak. TSK’nın misyonuna gelince… Açıkçası beni TSK’daki yetkililer, emir aldıkları insanlar, hizmet ettikleri kurumlar etkilemiyor. Beni ilgilendiren tek mesele bayrak, vatan ve hak davam.