Günümüzde… Yani, bugün tarih ne; 15 Mayıs 2023, Pazartesi…

Asgari ücretle geçinmeye çabalayan 4 kişilik aile için… Anne, baba, iki de çocuk…

* Sabah: Birer simit yeseler... İkişer çay içseler!

* Öğle: Birer simit yeseler... İkişer çay içseler!

* Akşam: Birer simit yeseler... İkişer çay içseler!

* Toplam: Günde, 12 simit ve 24 çay yapar...

* 12 simit… Tanesi 7,5 TL’den ne eder; 90 TL.

* 24 çay. Çayın tanesini de asgari 5 TL’den saysak; 110 TL eder.

* 4 kişilik bir aile için toplam günlük çay simit hesabı: 200 TL.

* Peki, ya aylık simit çay gideri; 200×30= 6.000 TL eder.

* Özetlersek; 4 kişilik bir aile sabah, öğle, akşam sadece birer tane simit ve 2’şer tane de çay içse aylık 6 bin TL ödeme yapması gerekiyor.

* Sofrada her bireye sadece birer tane simit ve 2’şer da çay. Öyle sınırsız çay falan yok! Tek simitten doymadınız diyelim; bir simit daha yok!

* Simit yanında öyle katık olsun diye peynir falan da yok! Zeytin haddinden fazla pahalı, çok sevdiğimiz zeytin de yok!

* Gezenini bırakın, gezmeyen tavuk yumurtası da yok! Oysa çocukların eğitiminde bedensel ihtiyaçları için peynir ve yumurta en acil gıdalar değil midir?

* Süt! Süt de yok sofrada! Çocukların ve yaşlıların kemik gelişimleri için süt çok çok önemli değil mi? Önemli ama sofrada sadece çay ve simit var, süt de yok!

* Bal, tereyağı… Karakovanından, organik olanından vazgeçtik. Karakovan balın kilosu olmuş zaten 1.000 TL. Ortalama bal ve tereyağı da yok sofrada! Zengin sofrasından mı bahsediyorsunuz?

***

Bu kadar da değil…

* Öğle ve akşam yemeklerinde de çay ve simit dışında yiyecek içecek bir şey yok!

* Mesela et! Ne eti? Hayal mi görüyorsunuz? Etin kilosu olmuş 500-600 TL. Etli yemek! Söylemesi, yazması hoş da peki ya gerçeği!

* Kıyma! Kıymanın kilosu olmuş 400-450 TL. Gramla alınır oldu! Halkın döneri oldu altın döneri.

* İyi de hani tarım ve hayvancılık ülkesi idik! Hani, gıdası kendisine yetmeyen ülkenin gerçek manada bağımsızlığından bahsedilemezdi! Bunlar gerçek de… Ne oldu bu gerçeklere!

***

Sadece ve yalnızca çay ve simitten bahsediyoruz efendim… Korkunç bir tablo! Çok basit ama bir o kadar iç acıtan bir tablo!

Ancak daha da iç acıtan devamı var bu tablonun!..

BU DEHŞET TABLONUN DEĞİŞMESİ ŞART!

Asgari ücretli bir işçi…

* Bu işçi aylık 8.500 TL maaş alıyor, malum! 4 kişilik bir aile. Anne, baba ve 2 çocuk. Çocuklardan birisi okula gidiyor.

* Dedik ki, bu asgari ücretli aile sabah, öğle akşam sadece birer simit, ikişer de çay içse ayda 6.000 TL harcama yapması gerekiyor.

* Adamın cebinde kalan para ne; 8.500 TL-6.000 TL = 2.500 TL.

***

Tamam da…

Bu asgari ücretlinin evinin kira olduğunu düşünelim;

* Günümüzde İstanbul’da bir bodrumun kira bedeli de 5-6 bin TL.

* Bu asgari ücretlinin çocuklarının, eşinin, kendisinin hiç mi harcaması olmayacak?

* Doğal gaz faturası ne olacak? Elektrik faturası ne olacak? Su faturası ne olacak?

* Okula giden çocuğuna nasıl harçlık verecek bu asgari ücretli baba!

* Kalan 2.500 TL ile ne yapsın bu asgari ücretli?

***

Çay ve simit hesabı bizi nerelere getirdi?

Ey sevgili okur;

Yukarıdaki satırlar, bahsettiğim fotoğraf hayali bir tablo değil, gerçek ve gerçekçi bir hayat sahnesinden sadece bir parçadır!

“Bu dehşet tablonun değişmesi şart!” derken tam da yukarıdaki tabloyu anlatmaya çalıştım.   

KİM GELİRSE GELSİN, BU TABLOYU KUCAĞINDA BULACAK!

* Dün yazımı gönderdiğimde oy verme işlemi devam ediyordu. Dolayısıyla hangi ittifakın adayının seçimi kazandığı, parlamentonun nasıl şekillendiği belli değildi.

* Seçim sonuçlarıyla ilgili değerlendirmemi bir sonraki yazımda yapacağım, nasipse.

* Ama şu kadarını ifade edeyim; çay ve simit hesabından yola çıkarak ortaya koyduğum acıtan tablo, kim yönetime gelirse gelsin acil olarak ele alınması gereken bir tablo! Sizce de öyle değil mi?

BİR TEKLİF; PUANLAMA!

Bugün 14 Mayıs 2023, Pazar. Seçim günü… Oyumuzu kullandık. Vatandaşlık görevimizi ifa ettik. Sonuçlar vatana millete hayırlı olsun.

Zarfı sandığa atarken -sisteme katkı olsun diye- şunu düşündüm;

* Tamam, 5 yıllığına seçiyoruz, cumhurbaşkanını ve milletvekillerini. Bir 5 yıl sonra görüşmek üzere. Ama hiç değilse şu yapılamaz mı;

* Yine Yüksek Seçim Kurulu ( YSK) tarafından, her yıl böyle sandıklar kurulsa, vatandaş iktidara ve muhalefete puan verse,

*5 yıl boyunca verilecek bu puanlar seçimde iktidar ve muhalefeti yüzde 5 oranında etkilese,

*Böylece iktidar aldığı oyun üzerine yatmaz. Her yıl kendine şöyle bir bakar, icraatlarını kontrol eder,

* Muhalefet de, “Ben nasılsa muhalefetim!” deyip yan gelip yatmaz!

***

Nasıl teklif ama!

Siyasetçilerimiz bunu yine de bir düşünsün derim...

Bu teklif de 2023 seçimleri teklifimiz olsun…

Tekraren seçim sonuçları hayırlara vesile olsun…