CANSUYU Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği nin her sene iki
defa değerlendirme toplantılarının ikincisi Kurban 2015 Değerlendirme
Toplantısı için Perşembe akşamından itibaren Kızılcahamam Swiss International
termal tesislerindeyiz. Tesis eski sahipleri tarafından satılmış olduğu için
Asya Termal olan ismi Swiss olarak değiştirilmiş. Niçin satıldığı, isminin
niçin değiştirildiği hususunda bir takım değerlendirmeler yapılıyorsa da işin
bu yönü üzerinde durmak istemiyorum.
Cansuyu Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği dünyanın çeşitli
ülkelerinde yardıma muhtaç insanlara yönelik çalışmalarını ağırlıklı olarak
yurt dışına dönük Ramazan ve Kurban bayramlarında gerçekleştiriyor. Elbette
derneğin tüm çalışmaları bu iki etkinlikten ibaret değil. Dünyanın neresinde
bir afet meydana gelse yardıma ihtiyacı olanların yardımına koşularak ülkemizde
yardımseverlerin verdikleri ihtiyaç sahiplerine ulaştırılıyor. Yurt içinde ise
ihtiyaç sahiplerinin her an yanında olmaya, ihtiyaçları karşılamaya
çalışılıyor. Ancak, özellikle Ramazan boyunca gıda ve diğer ihtiyaç maddeleri
dağıtımı ile Kurban bayramlarında insanımızın ihtiyaç sahipleri için emanet
olarak verdikleri kurban bağışlarını yerlerine ulaştırmak için yoğun çaba
gösteriliyor. Bu çalışmaların daha verimli olabilmesi için her sene yurt dışına
gönderilen gönüllülerle bir araya gelinerek oların tespitlerinin
değerlendirilmesi yapılıyor. Böylece; önümüzdeki yıllarda geçmişte yaşanmış
olumsuzlukların tekrar etmemesi için gerekli tespitler yapılıyor. Bu hafta sonu
gerçekleştirilen toplantı ise son Kurban Bayramı nda Çad, Bangladeş,
Samaliland, Lübnan da Filistin ve Suriyeli mültecilerin kampları, Gürcistan,
Moro, Kırım, Togo, Burkina Faso, Mali, Hindistan, Sudan, Cibuti ve Azerbaycan a
giden heyet başkanları ya da başkanların görevlendirdiği gönüllü kardeşlerimiz
gördükleri ve yaşadıklarını anlattılar.
Toplantı Genel Başkan Mustafa Köylü nün İslam dünyasının
ve Müslümanların içinde bulunduğu durumun bir genel değerlendirmesinin
yapıldığı açış konuşması ile başladı. Toplantının devamında konuşmacılar
ağırlıklı olarak dünya üzerinde Müslümanların durumu, içine yuvarlandıkları
yokluk ve sefalete vurgu yaptılar. Elbette, anlatılanlar sadece
olumsuzluklardan ibaret değildi, gönüllü kardeşlerimizin insanı duygulandıran
anıları da vardı ve Türkiye den giden insanların kendilerine yardımda
bulunmalarının oluşturduğu olumlu hava yapılan işin değerini bir kez daha
ortaya koyuyordu.
Bu noktada Genel Başkan Mustafa Köylü nün açış
konuşmasında dikkat çektiği Haçlı-Siyonist ittifakının Müslümanlara karşı
yürüttüğü dışlama, soykırımı dünyanın her köşesinde yürüttüğü gerçeğini,
gönüllülerimiz de gördükleri ve yaşadıkları ile tasdik etmiş oldular. Ancak,
dünya üzerinde Müslümanların tüm yaşadıkları olumsuzluklara bakarak ümitsizliğe
kapılmak gerekmediğini vurgulayan Genel Başkan Mustafa Köylü, Her gece iki
gündüz arasındadır diyerek Müslümanların birbirini kucaklaması ile
Haçlı-Siyonist ittifakının başarısızlığa uğratılabileceği, tüm yaşanan
olumsuzluklara rağmen İslam medeniyetinin yeniden hayata hâkim kılınabileceğine
dikkat çekti. Çünkü, Batı medeniyetinin ürünü sosyalizmin çöktüğü, insanlığın
vahşi kapitalizmin insafına kaldığına,
bunun ise insanı değersizleştirdiğini, 7 milyar insanın 3 milyarının sefalete
mahkum edildiği bir dünyanın ortaya çıktığına dikkat çekti. İslam ın hızla
yayılmaya başlamasının yaşanan karanlığın arkasından aydınlığın mutlaka
geleceğine olan ümidimizi canlandırdığına vurgu yapıldı. Haçlı-Siyonist
ittifakı mensuplarının da artık vahşi kapitalizmin insanların ilgisini çekmediği,
hızlı bir şekilde İslam a yönelmenin yaşanması sebebiyle Haçlı-Siyonist
ittifakının çılgına döndüğü için İslam adına cinayet işleyen şebekeleri meydana
sürdüklerini, bilerek ya da bilmeden cinayetlerini İslam adı altında
sergileyenlerin kimlere hizmet ettikleri gerçeğini görmek ve Müslümanların
yeryüzünün her köşesinde birbirlerinin desteğine koşmaları gerektiğine gerçeği
üzerinde duruldu. Bu bakımdan başta Cansuyu Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği
olmak üzere tüm sivil toplum örgütlerinin yaptığı işin ihtiyaç sahiplerine
sadece yardım malzemeleri götürmekten ibaret olmadığını, bunun çok daha
ötesinde Müslümanların unutulmamış olduklarını, dünyanın diğer köşelerindeki
kardeşlerinin kendilerini düşündüğünü göstermesinin çok daha önemli olduğu
gerçeği toplantıda bir kez daha ortaya çıktı.