PKK terör örgütünün ortaya çıkışının üzerinden 40 yıldan f azla zaman geçmiş olmasına rağmen başta ABD olmak üzere Rusya ve AB ülkelerinin çoğunun terör örgütüne desteklerini sürdürdükleri biliniyor. Çünkü ülkelerini teröristlerin sığınak yeri haline getirmiş durumdalar. Kısacası, Haçlı zihniyeti geçen zamana rağmen aynen sürüyor ve yıllar önce açıklanmış olan Ortadoğu haritasını yeniden çizme, yeni devletçiklerin kurulması ve bölgeyi şartsız teslim alma projesi son yıllarda Büyük Ortadoğu Projesi olarak gündeme getirildi. Ne var ki, bu projenin eş başkanlığını başlangıçta kabul etmiş olanlar zaman geçip projenin gerçek yüzünün ortaya çıkması ile geri adım attılar. Son yıllarda bilindiği gibi ne Büyük Ortadoğu Projesi ne de bu projenin eş başkanlığı hiç gündeme gelmiyor. Ancak, gündeme gelmiyor, yazılmıyor, konuşulmuyor olması söz konusu projenin rafa kaldırıldığı anlamına gelmiyor. Gelmiş olsaydı şimdiye kadar Suriye’de çatışmaların son bulmuş, durduk yerde İran’ın karışmamış olması gerekirdi. Bu hususta aslında son günlerde gelişmeleri çok net bir şekilde anlatan haberler birbiri ardı sıra gündeme geliyor. Ne var ki, ülkemizde yaşanan ekonomik sıkıntılar ve kucaklaşma yerine çatışma ve kamplaşmaya hizmet eden siyasi üslup esas sorunları insanlardan gizliyor. Maksadın bu olup olmadığı ayrı bir konu ancak, ülkemiz böylesine bir dış tehdit ile karşı karşıya iken tartışmaya değil kucaklaşmaya ihtiyaç var. Sözü fazla uzatmadan son günlerde bölgemize yönelik plan konusunda medyaya yansıyan haberlerden kısa alıntılar yapmak, okuyucularımı bu konuda düşünmeye sevk etmek istiyorum.
İlk haber medyada, “7 ‘garson devlet’ kurmak istiyorlar. Hedef Suriye ve Irak’ı yedi parçaya bölmek” başlığı altında yer aldı. Haberde sadece Suriye ve Irak’tan söz ediliyordu ama aynı proje içinde İran ve Türkiye’nin de bulunduğunu söylemeye bilmem ihtiyaç var mı? Sadece 40 yılı aşkın bir süreden beri PKK terör örgüte başta ABD olmak üzere Haçlıların destek veriyor oluşu sanıyorum işin aslını göstermeye yetecektir. Geçtiğimiz günlerde Suriye’ye gelen ABD heyetinin PKK’lılarla buluşmuş olması, görüşmeye ABD’li yetkililerin de katılmış olması sanıyorum ABD’nin ne yapmak istediğini göstermeye yeter. Bu arada Suriye’de çatışmaları sonlandırmak için başlatılan bir takım hamlelerden sonuç alınabilmesi için yani uzlaşma ve çözüm çıkabilmesi için uluslararası katkıya ihtiyaç var. Bunun için de Suriye’de barışın sağlanması için öncelikli olarak ABD ve Rusya’nın katkı vermesi gerekiyor. Ancak, sadece seyrediyor, uzlaşmaya yaklaşıldığı hallerde de hemen bir yerlerden işler karıştırılıyor. Yani, Suriye’de uzlaşı ve barışı Haçlılar istemiyor. Çünkü uygulamaya koydukları projenin devamını istiyorlar. Bir başka haberde ise uygulamanın, “Böl, parçala, ye anlayışına dayandığı özellikle Irak ve Suriye’nin ilk hamlede bölünmesinin planlandığı belirtiliyor. Irak ve Suriye’nin bölünmesi ile bölgeye dönük planın biteceğini sanmak eksik olacaktır. Çünkü Türkiye’nin gelişmesinden de Haçlılar her zaman rahatsız oldular.” Bunun için Batı’da Yunan tahrik ediliyor. Güneyde terör devleti planı yapılıyor, Türkmenler hedef alınıyor. Böyle olunca bölgemizdeki çatışmaların Irak ve Suriye’nin parçalanması ile son bulacağını düşünmek eksik bir değerlendirme olacaktır. Bu arada Suriye’nin dörde bölünmek istendiği haberleri de medyada yer alıyor. Irak’ın işgalinin ardından zaten bölündü. Şimdi de bunun İran, Suriye ve Türkiye’ye uzatılması isteniyor. Hemen belirteyim ki buna güçleri yetmez ama biz ülke olarak her türlü ihanete hazır, bunun için de bir bütün olmamız şart. Unutulmasın ki İslam dünyasına Haçlıların hiçbir düzenlemesinden hayır gelmez.