Habertürk yazarı Fatih Altaylı, “Türkiye’de ekonomi bilimi ile inatlaşma yüzünden ciddi bir ekonomik kriz yaşanıyor.” dedi.
Bu inatlaşmada en çok kazananın bankalar olduğuna dikkat çeken Fatih Altaylı, “Kazançta onu takip edenler ise parası olanlar. Hiçbir bilimsel temeli olmayan faiz inatlaşmasının Türk lirasının aşırı hızlı değer kaybına neden olduğu, ekonomik bir gerçek olarak ortaya çıktığı ve ekonomiyi tam olarak çökertme aşamasına geldiği anlaşılınca, inatlaşmadan vazgeçmek yerine, ekonomiye karşı hile yolu tercih edildi. Faizleri açıkça arttırmak yerine gizlice arttırma yolu seçildi. Kur korumalı mevduat diye görülmedik bir yola başvuruldu. Faiz sözde düşük olacak ama mevduat sahibinin TL’den kaçıp dövize yönelmesini engellemek için paranın bankada tutulduğu dönem kur ne kadar arttı ise aradaki fark Hazine tarafından, yani sizin ve benim cebimden ödenecekti. Bankada parası olan adına faiz denmeyen bir faizi alacak ancak faizi banka değil, bizler ödeyecektik. Muta nikahı nasıl bir kandırmaca ise, bu da öyle bir kandırmaca idi. Bundan kârlı çıkan ise bankalar oldu.” dedi.
“İki türlü kârlı çıktılar.” diyen Fatih Altaylı, şöyle devam etti:
“Birincisi Merkez Bankası’ndan yüzde 14 faizle aldıkları parayı, Hazine’ye yüzde 30’u aşan faizlerle geri sattılar ve yüzde 30’u aşan faizle sattıkları parayı yüzde 14’le tekrar geri alıp, tekrar satmaya devam ettiler.
İkincisi sanayiciye kullandırdıkları ticari, vatandaşa kullandırdıkları tüketici kredilerinde yüzde 30’u aşan faizleri uygularken, topladıkları paraya en fazla yüzde 20 faiz verdiler. Bankadaki mevduat sahibinin aradaki en az 10 puanlık farkını Hazine yani siz ben kapadık.
Tüm bir millet olarak, bankalara ve bankada yüksek miktarda parası olanlara çalıştık.
Bu arada kur korumalı mevduatta aradaki fark daha da yıkıcı hale gelmesin diye Merkez Bankası’nda ne kadar döviz var ise sattık, borçlandığımız dövizleri sattık, hatta iddia o ki Türkiye’nin 100 yıllık altın birikimini bile elden çıkarmaya başladık.
Ve “Artık bundan daha değersiz olmaz” denilen Türk lirası “Bundan daha değersiz” olabileceğini göstermeye başladı.
Şimdi ortalıkta sanki ekonomi yolundaymış gibi bir manzara var ya hani bazılarının övünerek yazıp anlattığı.
O manzaranın nedeni bankalarda parası olan şanslı bir azınlığın kur korumalı mevduat vasıtasıyla sizin benim cebimden aldığının bir bölümüdür.
Harcadıkları sizin benim paramdır.
Ve tabii büyük bölümü yabancılara ait olan bankalardır. Yıl sonunda kamu bankaları görev zararı açıklarken, yabancı menşeli özel bankalar bakın bakalım ne kadar kâr edecekler.
O kâr bir inat yüzünden sizin benim cebimden alınan paradır.
Haberiniz olsun!”
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(2)Kavkaz - Düzeltiyorum, üçüncü dünya savaşı 2023'te. yanlışlıkla 2024 yazdım. 2024'te yapmayı planladıkları şey farklı.
Kavkaz - yıllarca sonucunda ne olacağını bile bile yapılan şey inatla açıklanamaz. bu kadar saf olmayın ya da algı operasyonu yapıp her şeyi inada bağlmayın. o kadar uyarımıza rağmen tayyip erdoğon bunu yıllarca yaptı, ağzını her faiz diye açtığında dolar hep yukarı fırladı. neden bunu yapıyor? çünkü görevi Türkiye Cumhuriyetini yıkmak, bu da en kolay nasıl yapılır? aynı bugün yaşananlar gibi devletin ekonomisini çökerterek. hazineyi tam takır hale getirerek. milletimizi fakirleştirerek, milletimizin elinde kalan son üç beş kuruşu da bu şekilde alarak. neden? nedeni şu, Türkiye üçüncü dünya savaşına hazinesi tam takır, millet de aç ve sefil bir haldeyken yakalansın diye. dünya savaşını kaybetsin ve osmanlı gibi parçalansın diye. dünya savaşı 2024'te. tayyip erdoğan 2024'e kadar ekonomimizi tam olarak çökertecek. hala mit, genel kurmay, savcılarımız, polislerimiz, millet meclisi uyuyor mu? hala bu ihaneti durdurmayacak mısınız? devletin memurları artık harekete geçmeli, meclis artık harekete geçip tayyip erdoğana verilen ve onun Türkiye Cumhuriyetini yıkmak için kullandığı tüm yetkiler geri alınmalı. mecliste açık oylama yapılsın, buna karşı çıkan herkes vatan hainidir, tayyip erdoğanın Türkiye Cumhuriyetini yıkmasını engellemeyen tüm memurlar vatan hainidir. vatana ihanetin cezası ağır olacak ve bu ceza herbirinizi gelip bulacak. hiç aklınızdan çıkarmayın ve hiç şüphe etmeyin. hainlerin kaçışı yok. hemen harekete geçin ya da cezanızı bekleyin. ceza geldiğinde de ağlamayın.
Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.