Tesettürlü hanımlara da bir sorum olacak, Hiç düşündünüz
mü sizin tesettürünüz mahrem olanlara, yabancılara karşı değil mi Peki,
öyleyse niçin sanal ortamda tesettürsüz resimlerinizi paylaşmaktasınız Ev kıyafetiyle
ya da süslü püslü hatta makyajlı resimlerinizi sanal dünyanın yabancılarıyla
paylaşmanız neden Sanal diye sizin resimlerinizi görmüyorlar mı Ya da
sokaktakiler mahrem sanal âlemdeki erkekler mahrem değil mi Hiç düşündünüz mü
Kur an ın ve önceki cahiliye döneminde olduğu gibi (çekiciliğinizi göstermek
için) açılıp saçılmayınız (Ahzâb, 33/33) mealindeki ayetinde Peygamberimiz
(s.a.v.) in hanımlarına olan ikaz sizleri de kapsamıyor mu Onların muhatap
olduğu şey bizim neyimiz olur diye düşünüyor muyuz acaba Peki, yine hiç
düşündünüz mü o resimlere bakan beyler bunun göz zinası olduğunu O resimleri
yayınlayan hanımlar siz de hiç düşündünüz mü böyle bir göz zinasına sebebiyet
verdiğinizi Çünkü o resimlere karşı cinsin nasıl baktığını ne niyetle
baktığını hiç bilemezsiniz. Harama sebebiyet verecek işlerden kaçınılması
gerekmez mi Nitekim Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuşlardır:
Şüphesiz Allah, Âdemoğlunu zinaya eğilimli olarak
yaratmıştır. Hiç şüphesiz bu eğilim onu kuşatacaktır. Gözlerin zinası bakış,
kulakların zinası dinlemek, dilin zinası sözdür. Eller zina eder, ellerin
zinası yapışıp tutmaktır. Ayaklar da zina eder, onların zinası yürümektir. Ağız
da zina eder, onun zinası da öpmektir. Nefis umar ve ister, cinsel organ ise
zina arzusunu gerçekleştirir veya sonuçsuz bırakır. (Ebu Davud, Nikâh 44;
Buhari, İsti zan 12.)
Araştırmam esnasında bazı hanımların Twitter daki,
resimlerini de gördüm. Bunlar kâh başı örtülü, kâh başı açık Aynı kişi başını
örtüp sonra da başını açıp resimler paylaşabiliyor. Üstelik hanım kızlarımız ve
hanımlarımız Al yazmalı Ben , Kovboy Ben , Hüzünlü Ben , Tesettürlü Ben ,
Gülen ben, tatlı ben, canı sıkılmış ben gibi başlıklarla poz poz resimler
yayınlıyorlar. Tesettürlü halinin yanı sıra açık, tepeden veya yandan çekilmiş
onlarca poz. Eldivenleri giyip ellerini, ayakkabılar giyerek ayaklarını
sergilemekten kaçınmayan hanımlar, hanım kızlar Ayakkabılı, çizmeli, botlu adı
altında yayınlamışlar bunları. Çoğu kendilerini sergiledikleri için Twitter da
fenomenler (Düşünür, gazeteci, yazar, sanatçı, siyasetçi veya bilim adamı,
âlim, vs. gibi kişilerin dışında; Twitter da fenomen olmanın başka yolları da
var, sivri dillilik, hakaret etme, küfür veya teşhircilik, porno gibi ) Yani
Twitter da en çok takip edilenlerden Takip edenler de genelde beyler O
resimleri seyreden beyler, niçin seyretmekteler O resimlere bakan bir Müslüman
kul onu tatlı bir dille hiç mi uyarmıyor O hanımlar Dikizleme Kültürü nün bir
parçası olduklarının farkındalar mı acaba; hiç düşündünüz mü Peki, bu ve bunun
gibi resimlerini yayınlayan kızlarımız ve hanımlarımızın bu resimleri yayınlama
sebebi toplumumuzun dikte ettiği mahremiyetten kaçma dürtüsü olabilir mi Ya
da ilgi çekme dikkat çekme dürtüsü, ünlü olma ünlülerin hayatına özenme dürtüsü
olabilir mi Bu konuda Niedzviecki şöyle diyor: Ünlü insanların yaşadığı
hayatı her gün daha çok arzuluyoruz ve hayatımızı tıpkı onlar gibi izleyici
kitlesinin önünde ve izleyici kitlesi için yaşamak istiyoruz. Dikizlemeyi de
doğuran bu zaten. Ünlüler gibi yaşama arzusunu besleyen ise başkalarının gözü
üzerimizdeyken daha güvende olacağımızı düşünmemiz. Tabii bize daha iyi hizmet
edeceklerine inanarak, şirketlerin hatta hükümetlerin depolamasına izin
verdiğimiz kişisel bilgilerin bir gün aleyhimize dönebileceğini aklımıza bile
getirmiyoruz. Bizi kendimizi teşhir etmek konusunda cesaretlendiren her şey,
tuhaf bir biçimde, gözlem altında tutulmaya da alıştırıyor. (Hal Niedzviecki,
Dikizleme Günlüğü, Gökçe Gündüç (çev.), 1.Basım, İstanbul: Ayrıntı Yayınları,
2010, s. 26.)
İşin bir başka yönü de Niedzviecki in yorumunda gizli
yine: İzin verdiğimiz kişisel bilgilerin bir gün aleyhimize dönebileceğini
aklımıza bile getirmiyoruz. Evet, hiç düşündünüz mü bu resimlerin bir gün
aleyhinize kullanılabileceğini Peki ya porno sitelerinde yayınlanacağını ve
bunu gören yakınlarınızın durumunu hiç düşündünüz mü Gazetelerin yine üçüncü
sayfa haberlerinde çıkan bir haber ve bunun gibi onlarcası da var Bir genç
kızın paylaştığı resimler porno sitesine düşmüş. Kızın nişanlısının arkadaşı,
bu resimleri görüp ona da göstermiş. Sonuç, genç adam nişanlısı kızı öldürmüş.
Suçsuz yere öldürülen genç kıza mı yanalım, elini kana bulayan ve bu Facebook
gibi sosyal medyadaki resimleri çalıp porno sitelerine servis edildiğini bilmeyen
gencin durumuna mı Aileler ya aileler, iki gençten de oldular İşte resim
paylaşırken on kere daha düşünmenizi gerektiren sebeplerden biri Hiç
düşündünüz mü Facebook da resim paylaşımının evlenmeme evlenmekten vazgeçme
sebebi olabileceğini Sayıları git gide artan bir erkek grubu Facebook da resim
paylaşan kızlarla evlenmekten kaçındıklarını belirtiyorlarmış. Bu fotoğrafı ben
görüyorum öteki erkekler de görüyor bu kadar rahat bir kıza nasıl güvenebilirim
diye düşünmektelermiş.
Şimdi benim resimlerimi erkek arkadaşlarım görmüyor ki
diyenlerinizi duyar gibiyim. Evet, ayarlarınızı ayarlarsanız erkek
arkadaşlarınız görmez. Amenna Ancak sayfanıza bir kız kimliğiyle erkekler
gelemezler mi Hele de Facebook da çok var kız-kadın kimliği ve yine oradan
buradan buldukları resimleri sayfalarında paylaşıp kız görüntüsü vererek hanım
kimliğine bürünenler o kadar çok ki Araştırmalarım esnasında porno sitesi
admini yani yöneticisi olup da kadın kimliğiyle liseli kızlarımızın
sayfalarında yer alan erkekleri gördüm. Yine aynı porno sitesinde admin olan ve
resimleri de bulunan kadınların başlarını da örterek kendilerine muhafazakâr
görüntüsü vererek ve dini paylaşımlar yaparak liseli veya ortaokullu
kızlarımızın sayfalarında yer aldıklarını bizzat gördüm Şikâyet de ettim.
Sayfaları kapatıldı. Bir sayfa kapatılsa üç sayfa açmaktalar yeniden Yani
şikâyet falan önlem değil. Eeee nedir önlem, hanımlar bilmediğiniz, bizzat
tanımadığınız, gözünüzle görmediğiniz hanımları kızları eklemeyin sayfanıza Erkekleri
ise hiç eklemeyin. (İş arkadaşlarınız veya tanıdıklarınız hariç. Onlarla olan
diyaloglarımız ve ikazlarımız da ayrı bir yazı konusu inşallah. Düğün nişan ve
çocuk fotoğraflarımız da yine ayrı bir yazı konusu olacak inşallah) Sonra sizin
için özel olan ve üçüncü kişilerin eline geçtiğinde zor durumda kalabileceğiniz
hiçbir fotoğrafı paylaşmayın. Ne Facebook ta, ne Instagram da, ne de
Twitter da... İnternetin derin sularında birilerinin fotoğraflarınızı kötü
amaçla kullanabileceğini asla aklınızdan çıkarmayın. Özel olanı paylaşmak,
giderek daha normal algılandığı bu ortamda gerçek hayatınızda en yakınınızla
bile paylaşmaktan kaçınacağınız sırları resimleri kim olduğu bilinmeyen pek çok
insanla siz siz olun sakın paylaşmayın Bir de Facebook a, Instagram ve diğer
paylaşım sitelerine koyduğunuza pişman olduğunuz fotoğraflarınızı sildiğiniz
halde sunuculardan hemen silinmediğini unutmayın. Bu nedenle paylaştığınız
fotoğraflar konusunda seçici olun.
Yeni iletişim ortamlarının sloganı olarak kitabında Görülüyorum,
öyleyse varım! diyen Mutlu Binark, varlığını görülmekle ispat eden ve bu yeni
sıradan olmayan sosyal medya neslinin felsefesini bize kısaca öz olarak
özetlemektedir. Varlığını görülmekle ispat eden bir nesil Hiç düşündünüz mü
varlığınızı görünür kılarken bu görünürlüğünüzün sizin için avantaj ve
dezavantajlarını Mahremiyet konusunda özel yaşamınızı ortaya koyarak bu yeni
kültüre yani Dikizleme kültürüne malzeme sağladığınızı hiç düşündünüz mü Kendi
rızanızla gözetlenmeyi seçtiğinizi hiç düşündünüz mü Ve kendi yaşam öykünüzü
yansıtan resimlerinizi paylaşarak bu sanal endüstri için bir meta haline
geldiğinizi hiç düşündünüz mü Çılgınca bir yarış bu, böyle bir yarışın içinde
yer almayı sahiden hiç düşündünüz mü Hakikaten GÖRÜLÜYORUZ O HALDE VAR MIYIZ